DTP-Batman, Huzur-Barış
BATMAN
Vakit;
“Ha DTP ha CHP” manşetiyle “şiddet kardeşliğine” vurgu yapmıştı!..
Bu iki parti arasında fark yok;
Olmadığı da, SHP ile PKK'nın pardon DEP'in “yerel seçim için ittifak yapabilmiş” olmasından belli!..
O gün PKK ile pardon DEHAP ile ittifak yapan SHP lideri Karayalçın, bugün CHP'den aday ise...
Evet evet;
“HA DTP ha CHP!..”
-
Batman'da böyle bir durum var;
DTP, burada, “CHP” yöntemleriyle mücadele veriyor!..
Yani,
Şiddet uyguluyor!..
Ve dahası;
“Vekilleri” aracılığı ile, “Biz burada seçimi kaybedelim, esas o zaman görürsünüz olacakları!..” mesajını veriyor.
Batman'da bu “mesaj” etkili olur mu?..
Pek sanmam;
Aksine...
DTP'lilerin “seçim çalışması yapan” hanımefendileri, partilerinin etkinliğine katılan “görme engellileri” darp etmeleri, “sakat arabalarının” farlarını kıracak kadar ileri gitmeleri, “mağdura sahip çıkma” hassasiyetindeki Batmanlıları hayli üzmüş durumda...
Bu bakımdan; DTP'nin “şiddet stratejisi”nin Batman'da “geri tepmesi” kuvvetle muhtemel...
Şiddet ters tepiyor...
Bu DTP açısından kötü...
Mevcut Belediye Başkanı'nı değil de, bir başkasını “aday” göstermek suretiyle kendi döneminin başarısızlığını kabullenmiş olması da, partinin bir başka sıkıntısı!
-
Peki;
Bütün bunlara rağmen;
Bu seçimi, halen belediyeyi elinde bulunduran DTP kazanabilir mi?..
Batman, bir dönem daha DTP ile devam etme kararını alabilir mi?..
Hemen ifade edeyim;
Olabilir!..
“Kamu”nun yanlış uygulamaları vatandaşı devletinden o kadar uzaklaştırmış ki...
“Devlet karşıtı” söyleme sahip olan “tek parti”nin bu durumdan “büyük bir dilim” çıkartmaması imkânsız gibi.
-
Dilim büyük olur da, “en büyük dilim” kimin olur?..
Bunu tespit etmek için, Batman'da girmedik yer bırakmadık...
Parti merkezleri fazla fikir vermez, kahvehaneler, genellikle “aynı görüşteki” vatandaşların öbekleştiği yerlerdir...
Nabzı en iyi “taksicilerle, berberlerin” verebileceğine dair yaygın kanaat de, bunca tecrübeden sonra anlaşılmıştır ki, “şehir efsanesi”nden ibarettir!..
Bakın; ben adresi vereyim;
Seçimin nabzını sağlıklı bir şekilde tutmak isteyen, semt pazarlarına gitsin...
Oraya genellikle hanımlarla, evcil beyler rağbet eder.
Onlar, partilerden, parti menfaatlerinden uzaktırlar; hedefleri, “domatesin, biberin” ucuzunu bulabilmektir...
Nabız onlarda atar ve sonucu bu “boğaz derdindeki” kitleler belirler.
Ben, Batman'ın pazarlarında “DTP'nin en azından sıfır şansa dahi sahip olmadığı” yönünde bir kanaat edindim...
-
Diğer partilerin durumuna gelince...
AK Parti'nin adayı, Ziver Özdemir bölgenin sevilen işadamlarından...
Her kesimle sıcak diyalogları var, iş hayatında son derece başarılı...
Batman'ın Manevi dinamiklerinden Merhum “Bozo” Efendi'nin oğlu; sağlam bir “dini eğitim” aldığı belli, “Milli Görüş” kökenli; bu da ilinde önemli avantaj.
DTP'den Başkanlığı alabilecek aday olarak öne çıkan Ziver Özdemir'in, ismi her geçtiğinde saygı ve sevgiyle andığı bir Batmanlı;
Saadet'in Belediye Başkan adayı Ahmet Çiftçi...
-
Daha önce Batman'ın Beşiri ilçesinde Belediye başkanlığı yapan ve hayli başarılı olan Ahmet Çiftçi'yi ziyaret ettik...
Yüz kadar Saadet Partilinin önünde gerçekleşen sohbetimizde, “Siyonizmin tuzaklarını” teker teker dile getiren, Milli Görüş iktidarları döneminde ortaya konulan hizmetleri uzun uzun anlatan, bütün Müslümanları “ABD-AB-Siyonizm şeytan üçgeni”ne karşı dikkatli olmaya çağıran Çiftçi,
Batman Belediye seçiminde ne kadar iddialı olduklarını ifadeyi de ihmal etmedi.
Orada...
“AK Partili adayı ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?” diye bir soru yöneltmek istedim de...
Nedense vazgeçtim...
Baktım;
Benim dile getirmediğim gerçek olmuş...
Saadet Batman İl Teşkilatı AK Parti'ye bir “iade-i ziyarette” bulunmuş...
Vakit Batman Temsilcisi Abdülkerim Zengin'in geçtiği haberde şu satırlar dikkat çekiyor:
“Saadet Partisi Belediye Başkan adayı Ahmet Çiftçi, İl Başkanı Mehmet Fırat ve kalabalık bir heyet AK Parti seçim lokalini ziyaret etti. AK Parti Milletvekili Ahmet İnal, Belediye Başkan Adayı Ziver Özdemir ve İl Başkanı Ömer El'in karşıladığı heyetle ev sahipleri arasındaki samimi sohbet dikkat çekti. Adaylar karşılıklı olarak “seçimin barış ve huzur atmosferi içinde geçmesini arzuladıklarını” ve bunun için her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını belirtti.
-
Evet, anahtar kelimeler:
“Huzur ve barış.”
Saadet ve AK Parti'nin huzura ve barışa katkıda bulunmak için ellerinden geleni yapacaklarına ve DTP'nin de seçimlerin “gergin bir ortamda gerçekleşmesi” için her türlü çabayı göstereceğine ne şüphe.