Son umut devlet desteği

Tüm dünyada etkili olan mali kriz, ekonomisi önemli oranda otomotiv sanayiine dayalı olan Almanya'da otomotiv sektörünü vuruyor. Kriz sadece Opel'i tehdit etmiyor. Volkswagen, Audi, hatta dünyanının en ünlü markalarından BMW ve Mercedes de zor günler geçiriyor. Söz konusu otomobil üreticileri kısa mesai uygulamasına çoktan geçti. Aralıklarla şarter indirmeye başlayan otomobil üreticilerinden sadece Opel değil, hemem hemen bütün Alman otomotiv firmaları devletten mali destek bekliyor. Opel'i kaybetmek istemeyen ve bunun için gerekli desteği sağlama taraftarı olan Alman hükümetinin de asıl tereddüdü bu noktada başlıyor. Opel'e yardım edilirse önce diğer otomobil üreticileri, sonra ise diğer sektörlerin kapıya dayanacağından endişe ediliyor. 

Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Diğer yandan zor durumda olan tek otomobil üreticisi Opel değil. Almanya'daki Volkswagen fabrikalarında 25 yıl sonra ilk kez üretimin durdurulduğu ve kısa mesai uygulamasına geçildiği bildiriliyor. 1 Mart'a kadar sürecek bu uygulamadan Volkswagen'ın 92 bin işçisinden 61 bini etkilenecek. Fabrikalarda yalnız parça üretimi devam ederken, eğitim, ve araştırma-geliştirme bölümleri kısa mesai uygulamasının dışında tutuldu. Ford fabrikaları ise daha önce karara bağladığı kısa mesai uygulamasından son anda aldığı küçük araba siparişiyle kurtuldu.


"DEVLETLEŞTİRME YAPARSAK DOĞU ALMANYA'YA DÖNERİZ" 

Öte yandan ABD'li General Motors'a (GM) bağlı Almanya'daki Opel fabrikalarının geleceği de hâlâ belirsizliğini koruyor. Dört eyalette üretim tesisi bulunan Opel'in devletleştirilmesi planları tartışılmaya devam ederken Federal Almanya Ekonomi Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg, devletin yardımda bulunma kararını, Opel'in net planını ortaya koymasından sonra vereceğini açıklamıştı. Federal hükümetin, Opel fabrikalarının bulunduğu eyaletlerle ortak hareket ederek, gerekirse Opel'in devletleştirilmesi yoluna gidebileceği yönündeki planlarıysa eleştirilere uğruyor. Alman Sanayiciler Birliği'nin (BDI) eski başkanı Hans-Olaf Henkel, devletin Opel'e katılım planını sert şekilde eleştirenler arasında yer alıyor. Henkel, "Otomotiv endüstrisine angaje olmak akılcı değil. Bunun sınırları nerede? Opel'e yardım edilirse o zaman yarın BMW'ye sonra Daimler'e ve oto yan sanayiine yardım etmek gerekir. Böylece fark etmeden bir gecede eski Doğu Almanya'ya döneriz" diyor. Henkel, devletin sanayi kuruluşlarına değil de bankalara yardım etmesi gerektiğini belirtiyor. Aile İşletmeleri Birliği (ASU) de Opel'e devletin yardım yapmasına karşı çıkıyor. ASU Genel Müdürü Albrecht von der Hagen, Ford ya da Volkswagen gibi diğer firmaların durumuna dikkat çekerek, onlara karşı haksızlık olacağının altını çiziyor. 

Söz konusu eleştirilere karşı çıkan Federal Alman Maliye Bakanı Peer Steinbrück ise devletin vatandaşlarına karşı sorumlu olduğunun altını çizerek, "İnsanların işsiz kalmaması ve rekabet gücü olduğu halde mevcut şartlar nedeniyle sıkıntılar yaşayan işletmelerin ayakta kalması için gerekli önlemleri almak, devletin görevleri arasındadır" dedi. Otomotiv firmalarının öncelikle kendilerinin önlem almaya çalışması gerektiğini, devlet garantisinin son çare olacağını vurgulayan Steinbrück, kriz nedeniyle otomotiv sektörüne önemli yardımların planlanmasına gelen eleştirilere karşı çıkarak, aksi takdirde fabrikaların kapanma ihtimalinin olduğunu, bu durumda kaybın çok daha yüksek olacağını vurguladı. Opel konusuna değilen Steinbrück, "Burada söz konusu olan 25-26 bin çalışan ve onların aileleridir. Bir o kadar da tedarikçi firmaların elemanları var. Aileler bir yana - ki bunu söylemek bile acımasızca aslında - bu kişilerin işsiz kalmasının vergi mükelleflerine ve dolayısıyla devlete olan maliyetleri iki-üç milyar euro civarında olacak. Ekmek parası kazanmaya devam edebilmeleri için bu insanlara yardımcı olmak daha mantıklı değil mi?" diye konuştu. (CİHAN)