Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Uç kaç, hopla zıpla, tut kopar, yakala apar!

Uç kaç, hopla zıpla, tut kopar, yakala apar!

Aralık bitmek üzere, bir yılın daha sonuna geldik. Gün, ay, yıl ne ki, ömürler bitiyor... Zamanı tutabilene aşk olsun.

"Durdurun dünyayı inecek var" diyenleri anlamaya çalışalım.

* * *

Kişisel gelişim... Şahsî tekâmül... Bireysel olgunluk... Ferdî inkişaf...

Adına ne derseniz deyin, vakıa kişinin ilerleme göstermesi gerektiğini fark etmiş olmasıdır.

Zaman ileri giderken, insanın geri gitmesi yakışır mı?

İki günü birbirine denk olan ziyandaysa üstelik!

* * *

Kişisel gelişimin nasıl olacağına dair fikri bulunmayanlar...

Usul, yöntem ve yol yordam sorunu yaşayanlar...

Hem işimize bakalım, hem sazımızı çalalım... Bu arada, ne şiş yansın, ne kebap ve fakat biz geliştikçe gelişelim diyenler...

Dertlerine çare aramaya başlayınca, adına "kişisel gelişim kitapları" denen kitaplar, peşpeşe yazılır, basılır, dağıtılır oldu.

* * *

Bu kitapların bir kısmı tercüme, bir kısmı telif... Ama hepsi birbirine benziyormuş. Muş diyorum, hiçbirini alıp da okumadım. Sadece göz ucuyla şöyle bir baktım. O da yetmedi tabii. Yeterince gelişemedik, böyle güdük kaldık.

* * *

Anladığım kadarıyla, o kitapları yazanlar da yol yordam konusunda gelişmeye muhtaç.

Yürü be aslanım, kim tutar seni!

Sen her şeyi yapabilirsin! Senin neyin eksik? Yeter ki iste!

Muhtaç olduğun kudretin nerede olduğunu nasıl fark edemedin bugüne kadar! Yuh sana!

Neyse geç kalmış sayılmazsın! Haydi, hemen şimdi başla! Uç kaç, hopla zıpla, tut kopar, yakala apar!

* * *

İşte bu minval üzerine tavsiyelerde bulunan ve furya halinde basılıp elden ele dolaşan kitaplardan kıl kapan Bülent Akyürek, hepsine inat, almış eline kalemi, bir "Kişisel Gerileyiş Kitabı" yazmış.

Bakın şöyle söylüyor: "İnsanın nefsini kışkırtan Kişisel Gelişim, hepimizi bir tüketim nesnesi haline getiriyor. Dinimizde 'kazanmak' ya da 'kaybetmek' değil, 'sevap' veya 'günah' vardır! Öyleyse başarıya endeksli bu kitaplar niçin çok satıyor anlamış değilim, din elden gitti mi yoksa?"

Kitabın adı "İçinizdeki Öküze 'Oha' Deyin!"

* * *

Ayıpmış gibi gelmesin. Durup düşünelim... İçimizdeki öküze oha dememiz şart.

Yetmez, içimizdeki eşeğe çüş demek zorundayız. İçimizdeki köpeğe hoşt demek zorundayız. Kediye pist, horoza tavuğa kışt!

* * *

Yazarın "Gerileyiş Kitabı" demesi sizi yanıltmasın. Dünya yuvarlaktır, zannımca âlem de yuvarlaktır. Kalbimiz de dört köşe sayılmaz.

Devamlı batıya giden, sonunda doğuya varmış olur hesabını da unutmayın.

* * *

Bremen Mızıkacıları'ndan daha zengin bir kadroyu içimizde sigortasız istihdam ederken, onları dizginlemezsek, nasıl inkişaf edecek, nasıl gelişecek, nasıl tekâmül gösterecek, nasıl olgunlaşacağız?

İçimizde kontrolsüz denetimsiz bir Ali Baba Çiftliği ile dolaşmamız doğru değildur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi