Asrımızda bütün insanlığı tehdit eden ve her gün biraz daha yayılan küresel bir mikrop var. Bu küresel mikrop, işgalci, talancı ve çapulcu katil Amerika’dır. Amerika, Allahû Teâlâ’nın hüküm ve hâkimiyetini reddetmenin neticesinde Adî hale gelen ve sonunda helâk olan Âd kavminin varisi olan bir devlettir. Allahû Teâlâ buyuruyor:
“Âd kavmine gelince, onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar ve: ‘Bizden daha kuvvetli kim vardır?’ dediler. Onlar kendilerini Yaratan Allah'ın kendilerinden daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi bile bile inkâr ediyorlardı.” (Fussilet Sûresi, 15)
Kendi kaba kuvvetini, servetini putlaştıran, ilahlaştıran bütün devletler, Âd kavminin akıbetine uğramaya mahkûmdurlar. Hiç kimsenin kuvveti ve kudreti, Allahû Teâlâ’nın kuvveti ve kudretinin fevkinde değildir. Askerî ve iktisadî gücüne dayanarak insanlık üzerinde Firavun'luk, Nemrut'luk, ilahlık iddiasında bulunan Amerika ve avaneleri, insanlık camiasının adîleridir. Miskali zerre kadar imanı olan bir kimse, küresel mikrop dediğimiz adî Amerika’ya sevgi ve muhabbet beslemez. Amerika’yı sevenler, Amerika’ya âşık olanlar, Allah’ın dini ile ilgi ve bağlantılarını kesenlerdir.
Genelde dünyada, özelde İslâm coğrafyasında halkın irade beyanını dikkate alan, Allah’ın hüküm ve hâkimiyetiyle mukayyet olan müşavere prensibine dayalı yönetim anlayışı yerine, tepeden inmeci totaliter bir yönetim anlayışını benimsemeye, hatta insanların inanç seçimini bile kendi tekellerinde görmeye alışık olanlar, Amerika’ya âşık olanlardır.
Bütün dünyada Amerikan algısı sadece ölüme ebelik yapıyor. Amerika’nın tıkladığı her kapının ardında bir değil, binlerce ölüm geliyor. Çünkü Amerika, hayat düşman olan bir ülkedir. Kendisinden başka hiç kimsenin yaşamasını istememektedir. Amerika öyle küresel bir mikrop ki; kendi yumurtasını pişirmek için avaneleriyle birlikte bütün dünyayı ateşe vermekten çekinmez.
Amerika için dünyada savaş çıkartmak, kardeş halkları düşman haline getirmek, başlı başına bir ekmek kapısıdır. Amerika’nın nezdinde kendi ilaçlarını ve silahlarını satmak hususunda savaşlar, kıymetli pazarlardır. Savaşlar, Amerika ekonomisini finanse ederler. Afganistan ve Irak savaşları, Amerika’daki mali krizi 5-6 yıl ertelemiştir. Günümüzde merkez üstü Amerika olan mali kriz için alınan tedbirlerin kısa vadede sorunları bir kaç ay ötelemekten başka faydası olamaz. Bir kere sorun trilyonlarca dolar sermayenin sorunu ve bu paket yeterli olmaz. Sorun yapısaldır; sadece finans sorunu değildir. Artı; yakında “Hedge Fon”lar da krize girecektir. Peki, mali desteği ABD nereden karşılayacak? Bu sorunun kısa vade için çözümü tek: üretimi artırmak; hatta katlamak... Bu ise bugünkü ABD tüketici taleplerindeki daralma sebebiyle imkânsız gözükmektedir. Geriye tek bir şey kalıyor; o da insanlığı en çok endişelendiren husus: “Yeni Savaşlar Ufukta” ABD bu paketi finanse etmek için bizim bölgemizde yeni savaş çıkaracaktır. Yeni savaş kapıları tıklayacaktır. “ABD Irak’ta savaştığı için ekonomisi battı” diyenler cahil ve cühela. Eğer bu savaşa girmese idi 2001 Nasdaq krizini atlatamazdı. Savaşlar ABD ekonomisini finanse ederler. Tıpkı 1929 krizinde olduğu gibi. Amerika, savaşlarla geçinen çapulcu, dayatmacı ve talancı bir devlettir. Bu küresel katil Amerika’nın politikalarına işlerlik kazandırmak, önayak olmak, yar ve yardımcı olmak, Firavun'ların sayılarını ve saraylarını çoğaltmaktır.
Günümüzde Amerika’nın mali krizine ortak olanlar, ekonomik sistemlerine Amerikan ekonomisini model yapanlardır. Asrımızda ve bu günümüzde görülen küresel mali kriz, bir kez daha bize göstermiştir ki; Amerika’ya duyulan aşk, ölüm getirir. “Amerika hakiki bir hukuk devletidir”, “Amerika saadet ülkesidir” düşüncesi ve inancıyla yola çıkanlar, Amerika ile birlikte küresel mali kriz çıkmazına saplanmış olanlardır.
İnsan hak ve hürriyetleri, hukuk güvencesi hususundaki beklentileri Amerika’ya endeksleyenler, Amerika’ya sığınanlar, kendi Medine’lerini unutmuş veya bulamamış gafil ve cahillerdir. Bırakın mali ve bedeni desteği, velev ki; yarım kelimeyle de olsa katil Amerika’ya yardımcı olmak, onu öven sözler sarfetmek, bir vebali azimdir.
Zalim yöneticilere elbise diken bir terzi, büyük İslâm alimi İbn Mübarek'e “Onlara elbise dikmekle ben zalimlere yardımcı oluyor muyum?” der. “Hayır!” der İbn-i Mübarek, “Sana iğne iplik satanlar zalime yardımcı oluyor. Sen ise, doğrudan zalim olmuş oluyorsun!” İster doğrudan doğruya olsun ve isterse dolaylı şekilde olsun, Amerika’yı seven, destekleyen, politikalarına işlerlik kazandıran kişi ve kimseler, Amerika’nın cinayetlerine, vahşetlerine ortak olanlardır.
Amerika, asrın firavunluğuna oynayan küresel bir katildir. Amerika'nın sicili kötülüklerle doludur. Amerika, hangi ülkeye girmişse, orada kan ve gözyaşı akmıştır. Amerika’nın saraylarında, villalarında padişahlar gibi güvende yaşamaktansa, dinlerini, namuslarını, topraklarını, mallarını katil Amerika karşısında savunanların sığınaklarında aç ve susuz yaşamak daha efdaldır. Bakınız Musa (a.s.) kendisine peygamberlik verildiği günden itibaren; “Firavun'un sarayında bir eli yağda, bir eli balda yaşamaktansa, çölde hür yaşamayı tercih ederim” dedi ve bir damla su düşmeyen, ot bitmeyen, Tih Sahrasını mesken edindi. Rabbim orada, onu mahrum bırakmadı. Bıldırcın etlerini oraya indirdi, oraya yağmurları indirdi, kayalardan su çıkardı ve kudret helvası ile besledi. Fıravun’a baş kaldıran Musa (a.s.) ve arkadaşlarının akıbeti neyse, katil Amerika’ya Müslüman olarak başkaldıranların akıbeti de aynı olacaktır.
Amerika eşittir zulüm! Zulüm payidar olmaz. Zulmün fecri olmaz. Çünkü zulmün mânâsı karanlıktır. Zulüm ile zulümat / karanlık aynı köktendirler. Bu nedenle diyoruz ki; yeryüzünde zafer ‘ekber Amerika’ diyenlerin değil, “Allahû Ekber” diyenlerin olacaktır. Rabbimiz sahih imanı sahibi Salihlere vaat etmiştir: “And olsun ki; Tevrat'tan sonra Zebûr'da ‘yeryüzüne ancak benim Salih kullarım mirasçı olur’ diye yazdık.” (Enbiya Sûresi/ 105)
Yeryüzünün varisliği katil Amerika’nın ve katil Amerika’ya âşık olanların değil, Amerika ve avanelerine başkaldırarak Allah’a kulluk eden Salihlerindir. Allah’a kulluk etmeye sevdalanmak hayat getirir, Amerika’ya âşık olmak ise sadece ölüm getirir.