Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

İsrail'in cinayet işleme hakkı!

İsrail'in cinayet işleme hakkı!

Şu bildik mesele!

Hep öyle gelişir: -İsrail bölgede cinayet işler.

Tüm bölge ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de büyük tepki oluşur. Bu tepkiye, yönetimler ilgisiz kalamaz. Onlar da bir ölçüde tepkiye iştirak eder. Hemen peşinden "Yahudi lobisi"nin ikazları gelir: "Anti semitizm hortluyor, Türkiye'ye desteğimizi çekeriz." Bu tehdit adresini bulur, ilgililer ürker. Güncel boyut: İsrail'in Gazze vahşeti. 470'i çocuk, 1330 can kaybı. Bütün dünyada tepkiler. İsrail'de bile. İsrail'in ortodoks Yahudileri bile Gazze'de yaşananı "katliam" diye niteliyorlar. Siyonizme lanet okuyorlar. Türkiye'de de büyük tepki oluşuyor. Halkın tepkisine en yüksek dozda Başbakan da katılıyor.

Vahşet olmasa kimsenin durduk yerde tepki vermesi söz konusu değil. Bu arada bazı yanlış pankartlar taşınıyor, sloganlar atılıyor. "Yahudi karşıtlığı" biçimindeki pankart ve sloganlara biz de karşı çıkıyoruz, Başbakan dahil, hükümet seviyesindeki herkes de... Başbakan ayrıca "anti semitizmi bir insanlık suçu olarak gördüğünü" dünyaya ilan ediyor. Ama halkta Yahudi mallarına boykot oluyor. Bu arada Başbakan, dünyanın Gazze'ye duyarsızlığına dikkat çekerken "Yahudi etkisindeki medya"dan bahsediyor ve Osmanlı'nın Yahudilere kucak açmasına mukabil, o günün mazlumlarının çocuklarının bugün Filistin'de vahşete imza atmasına tepki gösteriyor. Bu sözlerde birazcık genelleme yok değil. Ama ben buradan, bilinen anlamda "Yahudi karşıtlığı"nı değil, Gazze'de yaşananlar karşısında, tabii ki bir "Müslüman" olarak aynileşmeyi, sonra "duyarsızlığa isyan" ı, sonra büyük "insani tepki" yi, sonra da "Ne yapıyorsunuz siz, bu işin, sonunda, tüm Yahudilere tepki haline dönüşeceğini bilmiyor musunuz, Ortadoğu'da, bir Müslüman coğrafyada böylesine vahşet uygulanır da, herhangi bir insan sessiz kalabilir mi?

Türkiye gibi İsrail'in varlığını tanıyan bir ülkeyi bile sizinle ilişkileri savunamaz hale getiriyorsunuz" şeklinde bir sorgulamayı hissediyorum. İsrail'in yok edici harekatını "savunma" olarak niteleyenler, İsrail'i bir kerecik bile sorgulayamayanlar, bir de Amerika'daki Yahudi lobisinin Türkiye için kıymet-i harbiyesine olağanüstü önem verenler, bu tepkiyi anlayamaz, üstelik aşırı bulabilirler. Belki Başbakan ve çevresinde diplomasi kurgulayanlar bile, böyle bir tepki verirken tereddüt yaşamışlardır. Ama, bir de insanın "insan yanı" var. Bakıyorum, Başbakan Erdoğan'ı "diplomatik dil kullanmamak" la eleştirenler bile, yazı veya sözlerine "İsrail'in vahşetinin altını çizerek" başlıyorlar. Sonra "ama.."lar geliyor.

Bu çevre, acaba, Amerika'daki Yahudi lobisinin İsrail'in elini tutmak tarzında bir girişimine tanık oldular mı? Ya da şöyle sorayım: Türkiye'deki, hiç de Yahudi karşıtı olmayan, İsrail vahşetine yönelik sıradan insani bir tepki, Yahudi lobisi nezdinde kabul edilebilir bir tepki olarak mı görülür? Yahudi lobisi Başbakan'a mektup yazmış. İçerden de "Yahudi cemaati" nin kaygıları seslendirildi. Ayrıca Leyla Navaro'nun Radikal'deki yazısı etkileyici idi. Cumhurbaşkanı Gül arayıp, Leyla Hanımla duygularını paylaşmış. Doğrusu Türkiye'deki bir tek Yahudi'nin kendisini tehdit altında ve tedirginliğe düşmüş hissetmesini sağlıklı bulmam. Aynı şekilde İsrail'in vahşetinin bedelini, buradakilere ödetmek de olmaz. Ama buralardan yola çıkıp, Türkiye'yi terbiye etmek gibi bir dili de kabul edilebilir bulmuyorum.

Evet, bugünkü Yahudilerin önüne, 500 yıl önceki kucak açışımızı koymayalım. Diyet hatırlatması doğru değil. Ama, Amerika'daki Yahudi lobisinin "Soykırım konusunda sizi kaplanların ağzına atarız" yollu çıkışları da bir türlü "Diyet" manzarası teşkil etmiyor mu? Bir şey daha: "İsrail, Amerika'daki Yahudileri niçin ilgilendiriyor?" sorusu anlamsız mı? İsrail'e yapılan bir saldırı karşısında Amerika'daki Yahudi lobisi harekete geçme gereği hissediyorsa, insan aklı, mesela, "İsrail'in işlediği bir cinayet konusunda da harekete geçmeleri doğru olur" gibi düşünüyor, değil mi? Yani bu işleri, insanlıksa, insanlık planında ele almak lazım değli mi?. Aba altından sopa gösterir gibi tutumlar hoş değil. Bizim medyamızın "Yahudi lobisinin çıkışları"nı Türkiye'ye tam da bu anlamda takdim ettiği görüldüğüne göre...

***

Gazze vahşetine tepki sadedinde Başbakan'ın çıkışlarını "Hamas yanlısı" diye suçlayıp, Hamas'ı "terör örgütü" suçuyla mahkum edip, buna "Obama Ankara'yı aramadı" haberlerini ekleyip, "Türkiye'nin yalnızlaştığı" temasına sarılanlar, sonra da bundan "Şimdi AKP iktidarını dövecekler" gibi gizli bir sevinç duyanlar, çok kötü bir insanlık sınavı verdiklerini unutmamalılar. Bu söylemin altında Gazze'de 470 çocuk "Geleceğin Hamas militanı" diye, bir o kadar anne "Hamaslı çocuk doğuracak" diye öldürülmüş ve "iyi ki öldürülmüş" gibi bir yaklaşım yatıyor. Utanç verici!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi