Samimi nasihatlar!..

Samimi nasihatlar!..

Değerli futbol dostları hasret sona erdi..
Bir başka deyişle 32 günden beri tatilde bulunan Turkcell Süper Lig tüm heyecanıyla başladı..
Adet haline getirdik..
Bazı okuyucularımızın tabiriyle “klâsik” oldu..
İlk ya da ikinci sezona merhaba derken, arzu ve isteklerimizi açık ve net sıralıyoruz!. Hakemlerden, yöneticilerden, futbolculardan, taraftarlardan ve medyadan!. İşte yine aynı işi yapıyorum.. Sizler adına..
Futbolculardan şunları istiyorum..
Futbol oyununu dostluk, barış ve kardeşlik olarak düşünmelisiniz.. Birbirinizi sevmelisiniz!.. Kimsenin gazına gelmemelisiniz!.. Tribünlere oynamamalısınız!.. Taraftarları yönlendirici hareketlere kesinlikle girmemelisiniz... Kasıtlı sertliğin içinde olmamalısınız!.. Rakip arkadaşlarınızın da bu meslekten ekmek yediğini asla unutmamalısınız!..
Hakemlere uyarım ise şöyle;
Elbette herhangi bir takımın sempatizanı olabilirsiniz.. Ama her şey sahaya çıkana kadar olmalı.. Kimsenin alın terini çalmamalısınız.. Adil davranmalısınız!.. Pozisyona yakın bulunmalısınız.. Bunun için de çok idman yapmalısınız.. Görüyorsunuz, artık koşmayan hakeme dünya futbolunda yer yok!..
En önemlisi de futbolcuyu sahada tutmanın yollarını aramalısınız!..
Emekli ya da aktif, dünyaca ünlü hakemlerin video kasetlerini seyretmelisiniz.. Maç sonrası hakem eskilerini dinleyip asabınızı bozmamalısınız!..
En önemlisi de şu; her şeye kulaklarınızı tıkayıp vicdanlarınızın sesine bakmalısınız..
Yöneticilere de iki kelâm edelim;
Sadece şık ve marka kılık kıyafetlerinizle değil, ruh âleminizle de düzgün olmalısınız!.. Verdiğiniz demeçlere son derece dikkat etmelisiniz... Kulüpleri istikbaliniz için “atlama taşı” olarak görmemelisiniz.. Şayet futboldan anlamıyorsanız, bu işe asla girmemelisiniz.. Trilyoner olsanız bile, önce “adam” olmanız gerektiğini asla unutmamalısınız..
Taraftarlara da sözümüz var..
Evet, onlar için de yorumumuzu yapalım.. Futbolu bir oyun olarak kabul eden ve sevgi barış kardeşlik duygularını ön planı çıkartan adam gibi taraftarlara sesleniyorum..
Sizler futbol oyununun gözbebeğisiniz.. Ve yine sizler olmasanız ne kulüp olur, ne de futbol.. Ama her zaman itidalli olup olayları centilmenlik noktasında karşılamalısınız.. Kendi takımlarınız kadar rakiplerinizin de kazanmaya hakkı olduğunu kabullenmelisiniz.. Sayısal olarak bir avuç gözüken ama tesir sahaları fazla olan tribün eşkiyalarını içinizden söküp ayıklamalısınız.. Böylece Türk futbolunun fanatizmden kurtulmasına vesile olursunuz..
Son olarak da medya diyelim;
Aslında sizler derecelendirdiklerim içerisinde kendinizi en çok frezeden geçirmesi gereken kesimsiniz!. Hepinizi elbette kastetmiyorum ancak, önemli bir kısmınız peşin hükümlü yorumlarla, yalan haberlerle ortalığı karıştırıyorsunuz.. Laf ebeliğini bırakmalısınız.. Kışkırtıcılığı ve mikserliği kesinkes terk etmelisiniz.. Yazdığınız her olumsuz yazının tribünlerde patlayacak bir bomba olabileceğini düşünmelisiniz.. Atmasyon haberler üretmemelisiniz..
Özellikle de kendilerini spor gazeteleri olarak tanımlayanlara sesleniyorum;
Sayfalarınızda “ara beni” mesajları gibi ahlâk dışı ve pornografiyle örtüşen reklâmlara yer vermemelisiniz.. Sporun özü olan ahlâkla, sporun düşmanı olan ahlâksızlığı birbirlerinden ayırmalısınız..
Evet, değerli okuyucularım, hakemlere, yöneticilere, futbolculara, taraftarlara ve medyaya nasihatlerimiz bu kadar!..
Bunlar samimi düşüncelerimiz..
Umarım, bu düşüncelerimize sizler de katılırsınız..
Dileğim odur ki, 2008-2009 sezonunun ikinci yarısı temiz geçsin!.. 0yunlar şaibesiz gerçekleşsin!..
Kim şampiyon olacaksa olsun, ama mutlaka ekseninde sevgi olsun..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi