Serdar Arseven

Serdar Arseven

Ben sordum; Ergenekon sanığı en az on beş slogan attı!..

Ben sordum; Ergenekon sanığı en az on beş slogan attı!..

Şu serüvene bak sen;
PKK'nın yayın organı “Gündem”de yazı işleri müdürü!..
Çatır çatır PKK propagandası yapan gazetenin mutfağındaki en belirleyici isimlerden!..
Atılan her başlık, TSK'yı hedef alıyor; Öcalan'ı, özgürlük mücadelesi veren bir meşru oluşumun lideri olarak sunuyor!..
Öyle başlıklar atılmış ki bu zâtın döneminde, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ mesela, arşive girip de o gazetelere şöyle bir göz atacak olsa, resmen çileden çıkar!..
Bu adamın yazı işleri müdürlüğündeki gazete; Türkiye Silahlı Kuvvetleri'nin, oğulları dağa çıkmış ana-babayı bile cezalandırdığını, onlara hayatı zindan ettiğini, evlerini yaktığını, ocaklarını söndürdüğünü filan savlayabilecek kadar ileri gidebiliyordu!.. (Sayın Başbuğ; Bakınız 2, 6, 9 Kasım 1992 tarihli Gündem gazeteleri!..)
O günler böyle...
O zât;
Ya, ismini niye saklıyorum ki; Ergenekon sanıklarından “Merdan Yanardağ”, o günlerde bu başlıklara kallavi katkılarda bulunmuştu!..
Belirleyici olmuştu!..
Efendim, bizim Cahit İkbal'in geçtiğimiz Pazar, Vakit'te çıkan “Bu ne tesadüf!” manşetini okudunuz...
Benim gözümden kaçmıştı;
Cahit, “Gündem” adlı PKK destekçisi ve de Ordu karalayıcısı gazetede Yazı İşleri Müdürlüğü görevini üstlenen Merdan Yanardağ'ın hemen ardından...
Ve Sivas olaylarının az öncesinde bu kez “En Atatürkçü”, “En Laik”, “En TSK’cı” gazetemiz (!) olan Aydınlık'a yine Yazı İşleri Müdürü olarak geçtiğini belgelemiş!..
Önemsiz bir ayrıntı mı?..
Cahit'in haberine göre, “Ergenekon'un anatomisini” ortaya koyuyor bu vaziyet!..
Deniyor ki özetle; git oraya, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldır, Ordu'ya hakaret et!..
Gel buraya; Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siper al, “laik-antilaik”; efendim, “Alevi-Sünni” gerginliğini ekibinle birlikte ve de “çok gizli belgeler eşliğinde” tahrik et!...
Tut sen “yeni” gazetedeki yönetici arkadaşlarınla birlikte, Şeytan Ayetleri adlı rezilliği “Sivas olayları yolu”nda tefrika et!..
Ve tut sen, diz manşetleri: “Devlet, Alevileri iç tehdit sayıyor!” (14 Mayıs 1993- Genelkurmay'ın çok gizli belgeleri eşliğinde, Alevileri kışkırtmış Aydınlık, Merdan Yanardağ da Yazı İşleri Müdürü... Belge, tekrar edelim; Genelkurmay'ın ve “çok gizli!..” Ve de merak etmez misin: Genelkurmay bu tür belgeleri Aydınlık'a hangi muvazzafların sızdırdığını araştırmış mı acaba?..)
“Kadınlar memesinden asılacak!..” (15 Mayıs 1993 Merdan Yanardağ'ın PKK yayın organı Gündem'in ardından yine Yazı İşleri Müdürü olarak geçtiği en Atatürkçü ve en laikçi gazete Aydınlık'ın manşeti - Sivas olaylarına 1.5 ay kala!..)
“Bakanlık emriyle her yurda mescid!..” (23 Mayıs 1993-Aynı gazetenin manşeti, Sivas olaylarına 1.5 aydan az bir zaman kala!..)
(Atlayarak gidiyorum)
“Köylü Ayaklanmaları ve Alevilik!..” (Aynı gazete, 1 Temmuz, yani Sivas olaylarından bir gün önce!.. Sivas'ın bütün gazeteleri olay beklentisini manşetlerinden yansıtıyorken!)
Bu türden haberler, Sivas olaylarına kadar aralıksız veriliyor...
Bu süreçte “Şeytan ayetleri”nin anonsları ile tefrika edilen bölümleri de sürmanşetlerden kamuoyuna sunuluyor!..
Kimileri; “Arkadaş, bunların hepsi tesadüfidir!..” diyor.
- Her yıl Banaz adlı ilçede yapılan şenliklerin o yıl Sivas merkeze alınması,
- Refah Partili Başkan'ın bulunduğu şehre, İnönü'nün Özel Kalem Müdürlüğü’nü yapmış olan bir ismin atanmış olması,
- Bu ismin, devrim şehitleri (!) için anma gösterilerine filan katılmış olması,
- Atatürkçülüğü kimseye bırakmayan Aydınlık'a, hem de Öcalan'ı legal bir partinin lideri olarak sunan Gündem adlı gazeteden, Merdan Yanardağ'ın hem de Yazı İşleri Müdürü olarak geçmesi,
- Aydınlık'ın 13 yıl aradan sonra günlük gazete olarak basılmaya başlanması,
- Aziz Nesin'in başa getirilmesi ve onun önderliğinde Şeytan Ayetleri'nin basılması,
- Yukarıda sıraladığımıza benzer sayısız “kışkırtıcı” haberin yapılması,
- Sivas'ın öncesinde ve sonrasında hep Aydınlık gazetesinin geçmesi,
- Alevi mahallelerine ihbar tahtalarının asılması,
- Bu tahtalara yazılmış olan isimlerin Aydınlık tarafından, ‘elebaşıları açıklıyoruz’ dizisi halinde sunulması,
- Vesaire, vesaire, vesaire...”
Hepsi “tesadüfi”dir!.. Olay olup bitmiştir; 33 idam kararı verilmiştir!..
Sonrasında ne mi olmuştur?..
Mesela 28 Şubat olmuştur,
Susurluk ortaya dökülmüştür, bankalar hortumlanmıştır, İsrail ile ilişkiler hız kazanmıştır...
Siyaset karışmış, toparlamak AK Parti'ye nasip olacakken, bir Ergenekon tertibi olduğu, kuvvetli emarelerle ortaya çıkmış bulunan Danıştay baskını meydana gelmiştir...
Ve sonra...
Aralarında Merdan Yanardağ'ın sağkolluk ettiği Tuncay Özkan'ın da bulunduğu“çevreler” tarafından “367 krizi” üretilmiş;
Günü geldiğinde “Ergenekon’un avukatlığını” üstlenecek olan bir genel başkan tarafından Anayasa Mahkemesi bile “çatışma çıkar!” özdeyişiyle tehdit edilmiştir!..
Cumhurbaşkanı, geldi gittilerin ardından milletin oy tercihiyle belirlendikten sonra, bir temizlik harekâtı başlamış ve de bir dizi anlı şanlı 28 Şubatçının dalga dalga ele geçirildiği bir süreç yürütülmüştür...
Yürütülmektedir!..
“Lazım olduğunda laik Cumhuriyet’in bekası için kullanılmak üzere” yeraltına gömülen bombalar, suikast silahları filan ortaya çıkartılmıştır...
Çıkartılmaktadır!..
Efendim; detaylarını yer darlığından dolayı veremediğim sürecin bence en belirleyici aşamalarından birini oluşturan Sivas olayları ile Ergenekon arasında “hiçbir ilişki olmayabilir” mi?..
Ben, bu süreci ve “tesadüfleri” konuşmak için Merdan Yanardağ'ı aradım!..
Hepsini sormaya çalıştım, hepsini ama hepsini. Lâkin karşımda öyle bir “gazeteci” vardı ki... Her soruma slogan atarak karşılık verdi!..
Ben sordum...
O, “Faşistsiniz!” diye bağırdı!..
Ben sordum;
O, “Bu ülkeyi böldürtmeyiz” diye bağırdı!..
Ben sordum;
O, “Türkiye laiktir laik kalacak!..” diye bağırdı!..
Ben, “O günlerde PKK'nın terör örgütü olduğunu bir kez olsun ifade etmemişsiniz... Şimdi ediyor musunuz?” diye sordum...
O “küüüt” diye telefonu kapattı!..
Neyse, belki o an kızgındı... Stresliydi; Metal İş Başkanı’nın da alınmasına tepkiliydi!.. Varsın olsun, belki şimdi sakinleşmiştir!.. Ve de “tesadüfler zinciri” hakkında “yazılı” cevap verebilecek kıvama erişmiştir!..
Açıklasın olan biteni... Aynen basmassam Ergenekoncu olayım!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi