Kur’an Kursu, çarşaf ve içki açılımları...

Kur’an Kursu, çarşaf ve içki açılımları...

CHP Kur’an Kursu açacak ha! Şaka mı yapıyorsunuz dalga mı geçiyorsunuz.? Yoksa kıyamet mi kopuyor?
CHP zaten belli, ben AKP’ye bakarım. Ne demek istediğimi merak edenler lütfen okumaya devam etsinler.
Bu memlekette 12 yaşından küçüklerin Kur’an öğrenmeleri yasak. AKP, 7 senedir bu meseleyi ağzına al(a)madı. Pardon! Almadı değil aldı. İktidar oldukları ikinci senede, “Okulların boş olduğu günlerde Kur’an dersi vereceğiz” dediler. A. Necdet Sezer, Bakan Mehmet Aydın’ı çağırdı, “Olamaz” dedi ve iş anında bitti...
Bendeniz, o zaman AKP’nin Komisyon Başkanlarından birine, Grant Cevahir Otel’de “Hocam! Şu anda zaten Kur’an Kursları boş. Yazın câmiler de boş. Siz ne demeye okullarda Kur’an dersi vereceğiz dediniz? Buna itiraz edileceği baştan belli değil miydi? Sanki CHP’ye ‘Biz böyle bir teklif getirelim, siz de itiraz edin de bu iş gerçekleşmesin’ demiş gibi oldunuz” dediğimde cevapsız kalmıştı.
CHP Kur’an Kursu açmaktan bahsettiği için, Sayın Başbakan, o zaman benim söylediğim sözü söylüyor şimdi. “Diyanet’in Kur’an Kursları zaten var. Sayısı da bayağı fazla” diyor. Ama o zaman da fazlaydı!
O zaman AKP, Kur’an Kursları hakkında tek adım at(a)mamıştı, biliyoruz ki şimdi CHP de atmayacak...
Geçen 7 seneyi unutalım. Şimdi AKP’nin elinde güzel bir fırsat var. CHP’ye şöyle diyebilir: Eğer Kur’an okunmasını gerçekten istiyorsanız, gelin “12 yaşından küçükler Kur’an öğrenemez” yasağını kaldıralım.
Eğer CHP destek verirse 12 yaş yasağı kalkar, bir hayır işlenir. Destek vermezse, o zaman da CHP’nin samimiyetsizliği ortaya çıkar, AKP de oy patlaması yapar. Kötü bir teklif mi? AKP bu fırsatı kaçırmamalı...
*
Eskiden partiler koalisyon kurar, hükümete ortak olurlardı. Şimdi birbirlerinin değerlerine ortak oluyor, hatta sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bu da başka türlü bir koalisyon galiba. Değerlere ortak çıkma koalisyonu...
Koalisyon, şimdi didişme, atışma, sataşma şeklinde iki parti arasında. Birbirlerinin hassas olduğu noktalara sahip çıkma da yine ikisi arasında. Ortada acaip ve gülünç bir durum var. CHP’linin ağzında Kur’an Kursu açma sözü, AKP’linin ağzında içki kadehi. CHP çarşaflılara rozet takıyor, AKP’li çarşafın aleyhinde konuşuyor...
Açılım kelimesine de bozuluyorum ama herkes gibi mecburen ben de öyle söyleyeceğim. Çarşaf tesettüre çok uygun bir giyecek. Çarşaflıları açamayacak olan CHP, işi tersinden ele aldı. Kendisi çarşaflılara doğru yelken açtı, çarşaf açılımı yaptı.
Ben CHP’nin bu tavrının samimi olup olmadığı üzerinde durmaya bile üşenirim de CHP’yi en iyi onların içinden gelen biri, meselâ AKP’nin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bilir. Onları bilen birisi olarak Ertuğrul Bey’den beklenen, çarşaf açılımında CHP’nin gizlediği niyeti açmak idi. Çünkü bunu en iyi o yapardı.
Ama yeni AKP’liliği mi tuttu, eski CHP’liliği mi tuttu ne olduysa maalesef yapması gerekeni yapmadı.
Gerçi tamamen sessiz kalmadı ama, yapması gerekenin tersini yaptı. Çarşafla ilgili konuşmasında, CHP’yi hedef alıp sadece onun aleyhinde konuşacağına, çarşafın da aleyhinde konuştu. Hatta sadece çarşafla da kalmadı. Çarşafın yanına bu milletin bir başka değerini de katıp fırsat bu fırsat dercesine ikisinin birden aleyhinde konuştu. Ne dedi? İşte habervaktim’deki ilgili haberin başlığı: “Çarşaf da kurban da çağdışı uygulamalar”.
Bakan Bey’in kendisine soralım: Sayın Bakan! Bu sözleri eski bir CHP’li olarak mı yoksa yeni bir AKP’li olarak mı söylediniz? Yoksa siyâsî hüviyetinizden uzak, tamamen şahsî inancınızın gereği olarak mı?
Sayın Bakan! Kara çarşafın çağ dışı olduğunu söylediniz. Mayoya ne dersiniz? Kara bir mayo çağ içi midir?
Değerli okuyucular! Milyonlarca çarşaflının ve onmilyonlarca kurban kesen müslümanın yaşadığı Türkiye’de, “Çarşaf da kurban da çağdışı uygulamalardır” demek, bu kadar insanı sadece Türkiye’den değil, bu çağdan da kovmaya kalkışmak değilse nedir?
Ertuğrul Günay eski bir CHP’li. Eski alışkanlığıyla o öyle konuşabilir. Ama bu milletin değerlerini, inanç ve giyimiyle ilgili kültürünü, dolayısıyla bu milleti aşağılamış olan böyle bir zat, nasıl Kültür Bakanı yapılır?
Tanımamak mümkün değil ama diyelim ki tanıyamadılar. Peki niçin hâlâ Kültür Bakanı olarak tutuluyor?
Haydi bakanlıkta tutuluyor. Peki ona, söylediği sözün yersiz olduğu hakkında niçin tek kelime söylenmez?
*
Bir de içki kadehinden bahsetmiştik. Bununla ilgili haberlerde yine iki parti flaş: AKP ve CHP...
1) 8 Şubat 2009 tarihli haber: Muğla’nın Datça ilçesinde AKP İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen belediye başkan adayı tanıtımı toplantısında içki su gibi aktı. İlçe Başkanı, “Bine yakın davetli katıldı. Davette 5 koli rakı, 100 litre şarap, 1 koli votka, 1 koli cin, 5 kasa bira içtik. İsteyen meşrubat içti. Halkın partisi olduğumuzu, kitle partisi olduğumuzu gösterdik” dedi.
2) Bir gün sonraki, 9 Şubat 2009 tarihli haber: Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermek üzere yola çıkan 43 CHP milletvekili, Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen’in Kur’an Kursu açılımına destek vermek için Kocaeli’ne uğradı. Sonra sahildeki bir balık lokantasına giderek rakı içip balık yediler. Yemekte bol bol rakı içtiler.
Eeee bu bir hizmet yarışıdır değerli okuyucular. Tabii ki sarhoşu çok olanın hizmeti de çok olur...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi