Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Devletin hakimi tutuklar, bizden olan hakimler salar!

Devletin hakimi tutuklar, bizden olan hakimler salar!

Böyle kirli ilişkilerimiz de var bizim...
Yargının kanayan kürsüsünden gündeme dökülenler sevisizlikleriyle yansıyor kamuoyuna.
“Avukat tutma hakim tut” deyiminin bir başka anlamı:
“Bizden olanlar”...
Telekulak bu, dinledi mi yerin dibindekileri de duyuyor işte...
Mukaddes Eruygur hanımefendinin telefonları öyle söylüyordu:
12 ve 14. ağır ceza mahkemeleri bizden...
Ne deyelim, hayırlı olsun!
Demektir ki generalleri devletin hakimleri tutuyor, “bizden olanlar” salıveriyor. Gerçekse utansak bile az gelir, yerin dibine girmek lazım.
Görüyoruz ki hep o “bizden” olanlar...
27 Mayıs darbesinden beri devletin beyin anatomisinde derinleşenlere iktidarların halktan aldığı yetkiler yetmiyor.
Cumhuriyetçilikle Mustafa Kemal sahipli...
Milli iradenin bu güçler karşısında titreme noktasında nasıl da parça parça kırıldığını görüyoruz. Meclis bile yetmiyor bunlara...
Bu adamların “Kemalizm” denilen derin ilişkiler ağında kutsanmış dokunulmazlıkları var. Tehlike gördüklerine karşı planları, projeleri var...
Var da var...
Halk dediğin nedir ki!
O, cezasını çekerken bile farklıdır.
Mezarının kazılmasından tutun da musalla taşındaki duruşu bile farklıdır... Çarşısı farklıdır, okulu farklıdır, mahallesi farklıdır.
En önemlisi, çilesi farklıdır.
Ceza İnfaz yasasına göre, tutuklu hastaların gideceği hastaneler belli.
5275 sk 71. madde devlet hastaneleri ile üniversiteleri gösterir...
Bu hastaneler içerisinde askeri hastane olan GATA yoktur.
Ama görüyoruz ki GATA, Ergenekon çıkalı cebinde “derin kimlik” taşıyanlar için adeta kurtuluş simidi.
GATA’ya sevk ettir, ertesi gün salıver...
Soruyorum.
Bu ülkede tutuklanıp da GATA askeri hastanesine sevk edilen kaç kişi var aramızda?.. İşte halkın bilincindeki asıl sorgulama buradan başlıyor:
Neden onlar tutuklandığında GATA’da emir komuta korumasında rahat da, halkın çocukları Numune Hastanesi’nin tutuklular koğuşunda sıkıntıda?
Yoksa GATA’yi “lordlar kamarası” olarak mi göreceğiz? Ya da “rejim ağalığı” yapanların ayrıcalığı mı?
Bu arada yargının tarafsızlığı ile inandırıcılığı güme gidiyor...
Yok efendim, Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra falan paşa bırakılmış, Genelkurmay Başkanı sınıf arkadaşına sahip çıkınca diğeri de bırakılmış.
Doğruysa eyvah!
Doğru değilse, bu adamları neden tutuklayıp neden salıverdiler?
“Delil yetersizliğinden” yedi ay sonra salıverme olayı gerçekse, ona da eyvah! Yoksa, birkaç hakimin tutukladığını “bizden olanın” serbest bırakması, hakimler arasında ideolojik açıdan görülmeyen bir zıtlaşmanın olduğuna delalettir ki burası ülkeyi yıkar...
Dileriz ki öyle olmasın... Ama bu GATA olayı ile “bizden olan hakimler” olayı da bir başka skandal...
Ülke skandal...
Hayat skandal...
CHP’nin seçim öncesindeki sözde çarşaf ve de tarikat açılımı tüm ilkelsizliği ve arlanmazlığı ile skandal...
Mahkemelerde okunamayan dosyalar skandal, yıllara uzayıp giden davalar skandal...
En skandalı, CHP ilçe merkezlerinde bir kısım Kadiri tarikatının zikir halkalarını göreceğiz! Çarşaflılar göreceğiz!..
Oyunlar göreceğiz...
O tarafı daha da skandal...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi