Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Yeter mi ağa kızına el kadar hasır?

Yeter mi ağa kızına el kadar hasır?

Sayısını kendisinin bile bilmediği yüzlerce türküye imza atan Neşet Ertaş'ın söylediği en meşhur eserlerden biri de Zahidem'dir.

"Zahide kurbanım, n'olacak halim / Yine bir laf duydum, kırıldı belim" diye başladığı zaman, bütün sesler susar. Zahide'yi Neşet Ertaş'ın gençlik aşkı zannedenler vardır.

Oysa bu türkünün kaynağı Âşık Arap Mustafa'dır. Çiçekdağı'na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde 1901'de doğmuştur. Mustafa'nın babası, düğünlerde "Koca Oyunu" denen oyunda 'Arap' rolünü üstlenen biri olduğu için, o lakapla anılımış, Mustafa'ya da aynı lakap verilmiştir.


* * *
Küçük yaşta annesiyle babasını kaybedince, Yukarı Hacı Ahmetli'de bir ağa yanında çiftçiliğe başladı.

Çalışkan, babayiğit biriydi. Delikanlı, ağasının kızı Zahide'ye gönlünü kaptırdı ancak sırrını uzun süre kimseye açamadı.

Askerdeyken mektupla haber almaya çalışıyordu. Gelen mektuplardan birinde Zahide'yi evlendirecekleri haberi ulaşınca, Arap Mustafa uzunca bir türkü yaktı.


* * *
Ziyaretten çıktım Cender'in özü / Kum gibi kaynıyor Zahidem gözü / Aslını sorarsan asalet yerden / Hacı Buro'lardan Memed'in gızı

Hezeli de deli gönlüm hezeli / Çiçekdağı döktü m'ola gazeli / Nice memleketler gezdim dolaştım /Bulamadım Zahide'den güzeli

Ayınan doğar da gününen aşar / Zahidem görenin tedbiri şaşar / Diken arasında kalmış gül gibi / İyinin kaderi kötüye düşer

Çeşmenin başında yunak daşısın / Gökte dönen tek turnanın eşisin / Ceren avcın ben olayım Zahidem / Elli kızın yüz gelinin başısın

Zahidem gurbanım n'olacak halim / Gene bir laf duydum kırıldı belim / Gelenden gidenden haber sorarım / Dediler bu hafta oluyor gelin

Kömür gözlüm al eline kalemi / Ben söyleyim yaz başıma geleni / Fukara deyip de seni vermezler / Hani göster açlığından öleni

Kurban olam Alişen'e Hacı'ya / Çeşmenin başına gelen sucuya / Çıktım Büyüköz'e seyran eyledim / Düşemedin eyice bir gocaya

Zahidem kurbanım dardayım dağdan / El eder Zahidem karşıki bağdan / Derdin beni del'ediyor Zahidem / Kâhkülüne sürmüş kokulu yağdan

Kay'altında olur bağın iyisi / Bağda biter kirazınan gayısı / Bir de dayısına söyleyim dedim / Yoğumuş ki Zahidemin dayısı

Gurbet ellerinde esirim esir / Affeyle sevdiğim bendedir kusur / Kadir Mevlam seni bana verirse / Nemize yetmiyor el kadar hasır

Anası kürt kızı nemner bacısı / Çıkar mı yürekten yârin acısı / Çıktım Büyüköz'e seyran eyledim / Kırıldı mı köyünüzün sucusu

Şu yalan Dünya'da sürmedim sefa / Anamdan doğalı çekerim cefa / Beni de bir soran olursa deyin / Hacı Ahmetli'den Garip Mustafa

Aslımı sorarlar Çiçekdağ'lıyım / Felek kırdı kollarımı bağlıyım / Bir soran olursa söyleyin adım / Hacı Ahmetli'den Arapoğlu'yum


* * *
Mustafa'nın kendisine Mecnun gibi âşık oluşundan etkilenen Zahide, ona şiirle cevap vermiştir. Bu şiirin bir bölümü Vahit Bulut tarafından Zahide'nin sırdaşı Fadik'ten derlenmiş:

Bu nasıl sevdaymış geldi başıma / Felek ağu kattı tatlı aşıma / Sevda çekenlere zor gelir gurbet / Gece gündüz elim kalkmaz işime

Aşağıda sap kağnısı geliyo / Derdin beni elik elik eliyo / Kurbanlar olayım gara Mustafam / Babam beni yad ellere veriyo

Arapoğlu derler gayeten atik / Gözleri kara da, kaşları çatık / Git nazlı yârden de bir haber getir / Bastığın yerlere kurbanım Fatik

Ağlayarak yayığımı yayarım / Yârim gitti günlerini sayarım / Çıksa Büyüköz'e mendil sallasa / Islık çalsa ıslığını duyarım

Coşkuna da deli gönül coşkuna / Aşkından Zahide döndü şaşkına / Sensiz edemiyom nazlı cıvanım / N'olur bir yol görün Allah aşkına


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi