Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

Namaz kesinlikle kötülükleri önler

Namaz kesinlikle kötülükleri önler

Geçen hafta, “Namazla Diriliş” panelleri ve diğer etkinliklerin yoğunluğu sebebiyle söz edemediğim bir yazıdan hareketle, bugün “Muhakkak ki namaz, fahşâ ve münker’den alıkoyar” (Ankebut 29/45) ayet-i kerimesi çerçevesinde bazı bilgileri ve yorumları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Star gazetesi yazarı sayın Murat Birsel, ‘Washington Deneyi’ diye bilinen olaydan, 1993 yılında ABD Başkenti’nde halka haber vermeksizin yapılan ve sekiz hafta boyunca devam eden toplu meditasyon sürecinde şehirde suç oranının yüzde 20 oranında düşmesinden hareketle; “bir huzur, iç güzellik, huşu ve iyiliklere dair titreşimler barındıran namazın da benzer bir işlev görebileceğini” yazdı. “Namaz kılınan şehirlerdeki suç oranı namaz kılınmayan şehirlere oranla çok daha düşük olmalı! (Püf noktası: Kılanlar kılmayanları da pozitif etkiliyor.)” diyerek dünyadaki suç oranlarına dair çok önemli istatistikler verdi. Sonuç olarak da; “Ve dünya genelinde bir ülkede namaz kılınıyorsa toplam suç istatistiklerinin hemen hepsinde Müslüman toplumlarda suça eğilim düşük çıkıyor.” (17 Şubat 2009, Star Gazetesi)
Murat Birsel Bey’i tebrik ediyor, Yüce Rabbimizin farz kıldığı namazın her türlü fenalığı ve kötülüğü önlediğini beyan eden yukarıdaki ayeti daha iyi anlamamız için bazı açıklamalar yapmak istiyorum.
Ankebut suresinin 45. âyetini mealen verirken, namazın engellediği “fahşâ” ve “münker” terimlerini olduğu gibi kullandım. Zira, bu kavramların anlam çerçeveleri oldukça geniş. Birlikte görelim:
“Fahşâ”: Sözlükte "çirkin ve aşırı olmak" anlamına gelir. İslâmî literatürde, kelimenin sözlük anlamıyla da bağlantılı olarak, aşırı derecede çirkin söz ve davranış, büyük günah, edeb ve ahlâka aykırı olup dinen yasaklanan her türlü kötülük ve çirkinlik anlamında kullanılır. Kur'ân'da bu kökten türeyen fahşâ, fahişe ve fevâhiş kelimeleri 24 yerde geçer. Çoğunda yukarıdaki anlamlarda, bir kısmında ise kinaye yoluyla zina, livâta, sevicilik gibi çirkin ve yüz kızartıcı fiiller kastedilir (Nisa 4/15, 19, 25; Neml 27/54; Ahzab 33/30; Talâk 65/1). Hadislerde de fuhuş kelimesi ve türevleri Kur'ân'daki gibi farklı anlamlarda kullanılmaktadır.
“Münker”: Sözlükte "çirkin, kötü, yadırganan şey" anlamına gelir. İslâmî bir kavram olarak, Allah'ın razı olmadığı, İslâm'ın çirkin, kötü, kabahat, günah ve haram olarak bildirdiği davranışlardır. Münker, maruf’un zıddıdır. Kur’ân, maruf’un emredilmesi, münkerin ise nehyedilmesini emreder: "Sizden iyiye çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan men eden bir cemaat olsun. İşte felaha erenler yalnız onlardır" (3/104). "Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir; iyiyi emreder kötülükten alıkorlar" (9/71). "İyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemekte ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın" (5/2). Peygamberimiz (s.) ise; ‘Sizden kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmeyen kalbiyle nefret etsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir’ (Müslim, İman, 20) buyurur.
Namazın günahları, fahşâ ve münkeri önlemesi konusunda ashab-ı kiram (Allah onlardan razı olsun), Peygamberimiz’den (s.) birçok nakilde bulunurlar. Bunlardan bir tanesini birlikte okuyalım:
“Ebu Osman şöyle anlatıyor: Selmân-ı Fârisî (r.a) ile bir ağacın altında oturuyorduk. Bir ara Selman ağacın dallarından birini tutarak yaprakları dökülene kadar salladı. Sonra da bana dönerek
“Ey Osman! Bunu niçin yaptığımı bana sormayacak mısın?” dedi. Bunun üzerine ona:
“Peki söyle bakalım bunu niçin yaptın?” dedim. Şöyle buyurdu:
“Bir keresinde Hz. Peygamber’le (s.) birlikte aynen bu şekilde bir ağacın altında oturuyorduk. Ağacın dallarından birini tutup yaprakları dökülünceye dek salladıktan sonra:
“Ey Selman! Bunu niçin yaptığımı bana sormayacak mısın?” buyurdular. O zaman ben de:
“Ey Allah’ın Rasûlü! Bunu niçin yaptınız?” diye sordum: Şöyle buyurdular:
“Bir müslüman güzelce abdest alıp sonra da beş vakit namazını kılarsa onun günahları işte şu ağacın yaprakları gibi dökülür”.
Arkasından da “Gündüzün iki tarafında (sabah, öğle ve ikindide) ve gecenin yakın saatlarında (akşam ve yatsı vakitlerinde) namaz kıl. Doğrusu iyilikler günahları siler. Bu, nasihattan istifade edenlere bir va’z ve öğüttür” (Hûd: 11/114) âyetini okudular” (Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/361-362.)
Açık çağrı: Suçların, kötülüklerin, günahların önlenmesini istiyorsak, buyurun namazı yaygınlaştıralım!
DAVET: 7 Mart Cumartesi akşamı, saat 18.30’da, Sultanahmet Camii İmamı Emrullah Hatiboğlu hocamızla “Geçmişten Geleceğe Konuşanlar” programı çerçevesinde sohbetimiz var. Davetlisiniz. (Yer: Araştırma ve Kültür Vakfı, Sofular mh. Horhor cd. Yeşiltekke sk. No: 4. Fatih-İST. Tlf: 0212-533 72 02)


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi