Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

28 Şubat, 31 Mart ve Seçim!

28 Şubat, 31 Mart ve Seçim!

Her 28 Şubat’ta toplum darbelere ve darbecilere karşı bir bilinç yenilenmesi yaşıyor..
28 Şubat’ın gölgesinde CHP’nin bir seçim kazanması hayal..
Seçimden 2 gün sonra da 31 Mart..
31 Mart Osmanlı derin devletinin, İttihat Terakki cuntasının faşizanca bir tertibi idi. Yani o da bir başka Ergenekon.. Bir başka çetenin işi.
Bugüne kadar Müslümanların başına kakıp durdukları iş kendi pislikleri idi.
Tıpkı 28 Şubat gibi..
Bu bilinç yenilenmesi, malûm kadrolara, malûm politikacı, malûm sermaye, malûm Mediaya karşı toplumsal nefreti daha da büyütüyor..
CHP şimdi bu gerçekler ortada iken nasıl halkın önüne çıkabilsin!..
Mart ayında bir seçim CHP için mümkün olan en kötü tarih..
Mesela 29 Ekim’den hemen sonra bir seçim tarihi onun daha çok işine yarar.. Hatta Nisan-Mayıs ayı da CHP’ye daha uygun.. Ama Şubat değil!
Seçimden sonra Milli iradenin tecellisinin ardından CHP’nin o şoku atlatması kolay olmaz.
Zaten Türkiye 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramına bu defa “Milli Egemenlik Bildirisi” ile girecek. Anayasa tartışmalarının anlamı bu..
Yani Nisan-Mayıs CHP için daha iyi derken, Şubat’a göre daha iyi, yoksa 23 Nisan’da Anayasa Reformu paketi ile Milli Egemenlik bayrağı AK Parti’nin önüne geçecek.. 19 Mayıs deseniz, gençler CHP’ye oy vermiyor.. CHP emekli Kemalistler cemiyetine döndü..
Mart seçimleri, bir yerel seçim olmaktan daha fazla şey ifade ediyor.. Her şeyden önce bir referandum anlamı taşıyor..
AK Parti için de aslında önemli bir mesaj değeri taşıyor.. Eğer AK Parti, şu Anayasa Reformu ve çeteler meselesini halletmek konusunda üzerine düşeni yapmazsa, bu onlar için son zafer olabilir..
Bu seçimin SP, MHP, BBP için de özel anlamları var.. Numan Kurtulmuş’un siyasi kariyeri açısından bu seçim önemli.. İP’in zaten bir oyu yoktu ama, Ergenekonun İP’in tabanında sebeb olduğu erozyon da görülecek bu seçimde..
DSP açısından da bir varolup olmama anlamı taşıyor..
Ve tabii DTP’nin ne yapacağını da göreceğiz. Özellikle Güneydoğuda, daha önce kazandığı belediyeleri muhafaza edebilecek mi?
Türk Ergenekonu ve Kürt Ergenekonu iddialarının DTP tabanındaki yansımasının sonuçları da ortaya çıkacak bu seçimde..
Yani, herkes için önemli bir seçim..
Bütün mesele Kadir Topbaş mı, Kılıçdaroğlu mu, Melih Gökçek mi, Karayalçın mı meselesi değil yani..
Bu işi biraz da Media bu duruma getirdi..
CHP’nin Güneydoğuda işi zor. DTP kazansa bir türlü, AK Parti kazansa bir türlü..
Bu keskin rekabet bir yandan CHP’nin işine yarasa da, öte yandan işini zorlaştırıyor.. Doğan Mediasının mikrofonundan iktidara yolsuzluk suçlaması yapmasının sıkıntısını yaşıyor..
CHP’nin bu seçimde alacağı oy, her halûkârda görüp görebileceği en yüksek seviye olacak.. “Ergenekon dayanışması” buraya kadar.. 28 Şubat’ın “Amiral Gemisi” her zaman böyle yeraltından “savaş baltalarını çıkarıp”, “topyekûn bir savaş”a girmez..
Kimse sürekli olarak yenileceği belli bir ata oynamaz..
Bu seçim CHP’nin jübilesi olabilir..
Baykal tasfiye memuru gibi yönetiyor partiyi..
Hep söylüyorum, CHP bugün varolmayı haketmeyen tek parti! CHP varolduğu sürece derin devlet de varolacaktır.. Bu anayasa varolduğu sürece derin devlet varolacaktır.. Bu anayasa da değişecek, CHP de..
Eğer bu değişimi kendiler sağlamazsa, hukuk yoluyla, o da olmazsa Millet eliyle olacak bu iş..
CHP’nin de, MHP’nin de çağa söyleyecek bir sözleri olduğunu sanmıyorum.. Savaştan kaçıp dağa gizlenen Japon askeri gibi her ikisi de.. hâlâ 1. Dünya savaşının gölgesinde oluşan kavram ve kurumlarla dünyayı yönetmeye, anlamaya çalışıyorlar..
CHP’nin Ergenekonuın avukatlığına soyunması ve parti kadrolarının “bizim iyi çocuklar”dan oluşması boşuna değil..
Ergenekon tasfiye edildiğinde; CHP’nin dayandığı güç ortadan kalkınca, kendisi de kendiliğinden tasfiye olacak..
CHP ulusalcı, solcu, sosyal demokrat filan bir parti değil. Kendi halkının inancına, tarihine, kültürüne, kimliğine, kıyafetine, diline, değerlerine yabancı bir hareket nasıl ulusalcı olabilir ki?! Kendi halkının acıları ve yoksulluğu ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet arayan insanlar ne kadar Milli bir harekettir? İrtica tartışmaları, başörtüsü karşıtlığı, neyin nesi idi? İstiklal Mahkemesinde yaşananlar, tek parti dönemi?
Sahi arşivler neden hâlâ kapalıdır?.. Darbeler neyin nesi idi?
İnsan hakları ve hukuk devleti taleplerine karşı neden bu denli yabancılar? Darbe anayasasını nasıl böylesine savunabiliyorlar; nasıl çetelerin avukatlığına soyunabiliyorlar?..
CHP’nin niçin halkın önüne çıkamadığı şimdi daha iyi anlaşılıyordur sanırım.
Selâm ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi