Hüseyin Gülerce

Hüseyin Gülerce

Encümen-i Mahfiş toplantısından notlar...

Encümen-i Mahfiş toplantısından notlar...

Arkadaşlar malûm toplantılarımız dinleniyor. Artık çok tedbirli olacağız. Bilhassa isimlerde lâkap kullanacağız. Kimin ne olduğu belli olmasın.-Tamam paşam.
Bak şimdi ben ne diyorum, siz ne diyorsunuz? Paşam yok, ağa diyeceksiniz. Hem köyde toplandığımızı zannederler. Zıııt Erenköy...

-Metrobüs, Erenköy'e kadar geliyor mu ağam?

Konuyu dağıtmayalım. Bizi köşeye fena sıkıştırdılar. Yarma harekâtı yapmamız lazım. Sıyrılmamız lazım. Fikri olan var mı?

-Ağam, ben o küçücüğü tanımam deyin, "adam mı ulan o" gibi bir şey deyin.

Sen uyuyon herhalde. Onu dedik ya. Ağzımızın payını da aldık. O fikir hanginize aitti dümbükler? Adamı bunak yerine koyuyorsunuz. "Başına saksı mı düştü, seninle iki yıl çalışmadık mı?" diyor.

-Ağam, ben yapmadım, görmedim, duymadım deyin. Bu yaşta yalan mı söyleyeceğim deyin. Hepsini o Atletik Yek yaptı deyin.

İşte ben fikir diye buna derim. Evet, o yaptı. Ben dedim ki ona, öğle istirahatına çekiliyorum, bak bi yanlışın olmasın. Ben öyle dememişim. Adam gazete patronlarıyla bitişik odada yemek yemiş. Asarım, keserim... Şu yazarların işine son vereceksiniz, bizim adamları öne çıkaracaksınız, manşetlerde etli harf kullanılmayacak, tek satırı da geçmeyecek demiş... Bize, çölleri aşan, düz ovada coşan, köylere muhtar, salatası ekşi, solculuğu özköklü, saçları da kırca olanlar lazım demiş... Bana bakın, takarım ulan süngünün ucuna, ikinizi de matbaa matbaa dolaştırırım demiş.

-Tamam işte ağam bunları anlatın. Sincapların ortasından tankerleri de o yürüttü, bankalardan paraları da o yürüttü deyin. Dur durak bilmiyor, bal kaymak demiyordu, deyin.

Bak bunu hatırlattığın iyi oldu. Oldu da Mutlu onbaşı ile Çilli bacı için söylediklerim de internet panayırına düşmüş. Orada nasıl şapacaz?

-Ağam, siz de havayı seviyonuz ama. Kimine pezevenk, kimine sırıtkan kaypak, kimine kahpe diyonuz. Demokrasilerde çare tükenmez. Bunlara siz değil, laf cambazı çoban lülü cevap versin. Hani köydeyiz ya, çoban diyorum, çakmasınlar diye...

Hee ya. Yakışanı yaptığımı söylesin. Yakıştırsın bana. Di mi, ne diyor halkımız, ağızları şeker bal yesin; bozacının şahidi şıracı... İşte bu.

-Ağam. Hani Çankırı'nın yarma çorbası, şey yarma harekâtı demiştiniz ya. Bu sizin öteki ağaları, nasıl desem, hani biraz da hastaneye alsak, diyorum.

Bu konu çok önemli. Şimdi ben bunu epey düşündüm. Şifre; Garibanları Araziye Tüydürme Atraksiyonu olacak. Bize yakışan da budur. Yalnız bu çok gizli. Kimseye çaktırmayalım. Çakan olursa, biz de çakarız. Neydi o reklam; çakar çakmaz çakan çakmak... İşte onun gibi. Anında görüntü. Şablorenz...

-Ağam bu son dediğinizi anlamadım.

Her şeyi de anlama. Televizyonlardan bahsediyoruz. Yarma diyoruz. Neyle yaracan? Ekranla yaracan... Televizyonlarda acındıracaklar ağalara. Eşi konuşacak, kızı konuşacak. Gözyaşı dökecekler... Faili meçhullere ağlayacak değiller ya... Bizimkiler de hödük değil, enkırman... Soracaklar, acı var mı acı?

-Ağam, "biz siyasilere ne zaman baskı yapmışız, bunlar külliyen yalan" dediniz ya, çok dokunaklıydı, söylemeden edemeyeceğim.

Evet ya. Birinin demesi lazımdı. Nihayet patladım. Ayıp ya. Menderes'i asmışız. Durduk yere mi? Sen yol yap, hastane yap. Ezanı aslına döndürüyorsun. Kur'an kursu açıyorsun. Çocuklar Kur'an'a düşecek. Sus diyoruz susmuyor. Çekersin ipi, sustu gitti. 12 Mart, 12 Eylül, can sıkıntısından mı yaptık? Anarşi vardı anarşi... Sıkıyönetim vardı ama anarşistler kimdi, kimin nesiydi, Kılıçdaroğlu'nun fesiydi mi, belli değildi. Yaptık darbeyi, netekim gençleri de sallandırdık darağaçlarında. Ortalık süt liman. Sonra 28 Şubat'mış. Ne olduğunu herkes gördü. Kalkancı aldı, Fadime'yi kaçırdı. Aczimendiler ellerini kollarını, asalarını, külahlarını sallaya sallaya, otobüs otobüs ülkeyi dolaştı. Az daha irtica geliyordu. Seyretse miydik? Haa, bazı ağalar cambaza bak demiş de bankalar hortumlanmış. Hortumlanmışsa, sana mı dert? Sonra ay ışığı, sarıkız... İki arkadaş, ay ışığında iki tek atmış, köydeyiz ya. Tam o sırada sarıkız kayboldu demişler. İnekten bahsediyorlar. Gece ahıra gelmemiş. Ne var bunda? Şimdi sinirleneceğim ama.

-Ağam arkadaşlar da yoruldu, isterseniz bundan sonraki toplantıda devam edersiniz...

Hadi öyle olsun. Kendinize iyi bakın, herkese iyi geceler, Ergenekon'suz rüyalar...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Gülerce Arşivi