LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Karadayı gibi paşalar ABD’ye değil millete kabadayı!

Karadayı gibi paşalar ABD’ye değil millete kabadayı!

- Lütfü Bey; eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, şimdilerde ortaya çıkan ses kayıtlarında Başbakan Erdoğan ile o dönemde cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Gül hakkında hakaret içeren sözler sarfediyor; o dönemde ANAP Genel Başkanı olan Erkan Mumcu için de “Pezevenk” diyor. Ayrıca darbelerde aktif görev aldığını, Erbakan Hükümeti’ni yıktıklarını, Mesut Yılmaz’a da altın tepside iktidar sunduklarını söylüyor. Üstadım; bu konudaki yorumunuz nedir?
- İsmail Hakkı Karadayı tipik bir genelkurmay başkanı. Onların gözünde kendileri ev sahibi, millet ile milletin temsilcileri ise kiracı. Nitekim “Erbakan’a ‘Hükümeti bırak’ dedim, bıraktı. Ardından Mesut Yılmaz’a ‘Size altın tepside iktidar teslim ediyoruz. Bunu iyi değerlendirin’ dedim” şeklinde konuşması da kendilerini ev sahibi, milletin temsilcisi siyasi liderleri ise kiracı gibi gördüklerini gösteriyor. Bunlar bazen hoşlanmadıkları kiracının kapısına dayanıp, ‘Evi derhal terket” diye dayılanıyor, bazen bu uyarıyı bile yapmadan kiracıyı sille tokat sokağa atıyor. Ayrıca Hurşit Tolon, İsmail Hakkı Karadayı gibi komutanların şimdilerde ortaya çıkan ses kayıtları da gösteriyor ki, bunlar bir kabadayı gibi küfürlü konuşuyor. Mesela bu durumda İsmail Hakkı Karadayı oluyor İsmail Hakkı Kabadayı! Öyle ya, onun gibiler milletin seçtiklerine dayılanan, ülkenin kabadayıları! Nitekim Erbakan başbakanken general Osman Özbek de “O pezevenk” diye konuşup, hükümete dayılanmıştı. Yine şimdilerde ortaya çıkan ses kaydında İsmail Hakkı Karadayı, o dönemde ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu için “Cumhurbaşkanını halkın seçmesini teklif etti bu pezevenk; buna ‘Cumhurbaşkanlığı konusuna girme’ dedim, girmedi” diyor. Gerçi İsmail Hakkı Karadayı gibi genelkurmay başkanları, millet ile milletin temsilcilerine dayılanmayı biliyorlar ama, Türk subaylarının başına çuval geçiren ABD’nin karşısında süt dökmüş kedi gibi duruyorlar. Türk subaylarının başına çuval geçiren ABD’nin karşısında süt dökmüş kedi gibi duran İsmail Hakkı Karadayı gibi genelkurmay başkanlarımız mı ordumuzun onurunu, ülkemizin bağımsızlığını koruyacaklar? Millete ve milletin temsilcilerine dayılandıkları gibi ABD’ye de dayılansalar ya. O küfürbaz üsluplarıyla ABD’ye “dayı” demek yerine “ayı” deseler ya!
PATRON SEVİCİSİ SOLCULAR!
- Maliye Bakanlığı’nca patronları Aydın Doğan’ın çok büyük çapta vergi kaçırdığının tespit edilmesi üzerine kesilen vergi cezası, Aydın Doğan medyasını AKP Hükümeti’nin düşmanı yaptı. Aydın Doğan medyasının yazarları, yorumcuları “AKP Hükümeti Aydın Doğan’ı batırmak istiyor; onun şirketlerindeki binlerce işçinin işsiz kalabileceğine hiç aldırmıyor; bu hükümet işçi düşmanı olduğunu bir kez daha gösteriyor” şeklinde tepkiler dile getirdi. Ne diyorsunuz onların bu tepkilerine?
- Öncelikle Aydın Doğan’a diyorum ki; siz işçi öldürmeyi iyi bilirsiniz! Yine Aydın Doğan’a diyorum ki; siz sendikacılığı öldürmeyi de iyi bilirsiniz! Ve medyada sendikacılığı bitiren, kendi medyasındaki sendikalı çalışanları zorla sendikadan istifa ettiren Aydın Doğan’ın bu yaptıklarına hiç ses çıkartmayan yazarlarına, yorumcularına diyorum ki; sizler zulmü alkışlamayı iyi bilirsiniz! Bakın Aydın Doğan medyasının işçi haklarını, sendikal hakları savunur görünen ve solcu olduklarını söyleyen yazarlarına, yorumcularına. Aydın Doğan sendikaya üye olmakta direnen çalışanlarını işten atarken, solcu olduğunu söyleyen bu yazarlar, yorumcular hangi delikte gizleniyorlardı acaba? İçlerinde biri bile bu yaptıgı zulümden ötürü patronuna karşı çıkmadı. İçlerinde biri bile patronuna karşı işçi haklarını, sendikal hakları savunmadı. Şimdi Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan medyasına “Asıl işçi düşmanı sizsiniz; medyanızda işçi haklarını da, sendikalaşmayı da bitirdiniz” demekte haksız mı? Aydın Doğan medyasının özellikle de kendine “solcu” diyen yazarları, patronlarının işçilerine yaptığı bunca haksızlığa karşı çıkmadılar ama, patronlarının vergi kaçağına kesilen cezaya “Aydın Doğan’a haksızlık yapılıyor” diyerek ayağa kalktılar. Ve de hiç utanmadan “Bırakınız patronumuz kaçırabildiği kadar vergi kaçırsın” anlamına gelen yazılar yazıp, yorumlar yaptılar. Bir de bunlar sözüm ona solcu olacaklar. Patronlarının kucağında oturup güya solculuk yapacaklar. Solculuk yapacaksanız, önce patronunuzun kucağından inin. Önce patron seviciliğini terk edin! Patron kucağından inin ve devleti, milleti soyan ne kadar patron varsa onlara bizim gibi bindirin ki, millet sizin solculuğunuza inanabilsin.
MENFAAT SÖZKONUSUYSA GERİSİ TEFERRUATTIR!
- Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk, AK Parti Hükümeti’nin, “Yeni komutanları kafa kola alıp, emekli komutanların icabına bakmak” diye özetlediği bir strateji izlediğini yazdı. Komutanların AK Parti Hükümeti’nce kafa kola alındığını söylemek onlara en ağır hakaret değil mi? Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Komutanların AK Parti Hükümeti’nce kafa kola alındığını ilk söyleyen Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk değildir. Bu konu daha önce holding medyasının bazı yazarları tarafından da dile getirilmiştir. Mesela Oramiral Özden Örnek, Deniz Kuvvetleri Komutanı iken, onun eşine ait İstanbul’daki bir binanın belediyedeki probleminin Başbakan Erdoğan’ca çözüldüğü ve böylece Tayyip Erdoğan’ın bu komutanı kafa kola aldığı yazılıp çizilmiştir. Yine Yaşar Büyükanıt Genelkurmay Başkanı iken, eşinin usulsüz harcamalarının üzeri örtülerek ve Yaşar Büyükanıt’a emekliliğinde binmesi için 1 trilyonluk araba hediye edilerek onun da bu şekilde kafa kola alındığı yazılıp çizilmiştir. Bunlar ve bunlara benzer örnekler ile İlhan Selçuk’un yazısı benim aklıma şu soruyu getirmektedir: Yaşar Büyükanıt gibi genelkurmay başkanlarımız, Özden Örnek gibi komutanlarımız, sahibi oldukları binanın probleminin çözülmesi karşılığında, bir araba karşılığında kafa kola alınabilecek kişiler midir? Eğer yazılıp çizildiği gibi genelkurmay başkanlarımız, komutanlarımız bu gibi menfaatler karşılığında kafa kola alınabiliyorsa, bu ülke adına fevkalade endişe verici bir durum değil midir? O zaman komutanlarımızca sık sık dile getirilen “Vatan sözkonusuysa gerisi teferruattır” sözü geçerliliğini yitirmiş olmaz mı? Ve de bu sözün yerini “Menfaat sözkonusuysa gerisi teferruattır” sözü almış olmaz mı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi