Mustafa Selçuk

Mustafa Selçuk

Sandık konuşturanlar

Sandık konuşturanlar

Seçim bitti. Şimdi herkes meşrebine göre “rakamları konuşturuyor”. Seçim gecesi yorumları takip edenler, aklı selimle yapılan tespitlerin yanında “akıllara zarar” mugalataların nadide örneklerini de dinlediler. Mesela CHP’li olduğunu söyleyen bir gazetecinin “manasız neşesi ve müthiş esprileri!”ni dinlerken “yahu taraftarı olduğun parti, başarısız olduğunu söylediğin rakibinden % 17 düşük oy almış; seni bu kadar sevindiren nedir?” diye sorasım geldi. Her 100 kişiden yaklaşık 40’ının oyunu -hâlâ- alan bir partinin, bir önceki seçime göre 7 puan kaybetmesini “çöküş, hezimet” olarak yorumlamak bir akıl tutulmasından başka nedir ki ?
***
İktidar partisi oy kaybetti. Tamam. Peki kim kazandı? Dünyayı sarsan ekonomik kriz, artan işsizlik, daralan ekonomi ve bir medya grubunun -tüm TV ve gazeteleriyle- var gücüyle yüklenmesi AK Parti’yi 46’dan 39’a geriletti de, kazanan kim oldu? Oyları yerinde sayan CHP mi? Tüm “organize dürüst” parlatmalarına, “itham et ve zihinleri bulandır” çalışmalarına rağmen, 100 kişiden 45’inin oyunu alan Topbaş başarısız da 8 puan geride kalan Kılıçdaroğlu mu başarılı?
***
AK Parti, seçmen davranışından -özellikle ekonomi ekseninde- sonuçlar çıkarmalıdır tabii ki... Böylesine bir dünya krizinin Türkiye’ye de kaçınılmaz yansımaları olduğunu ama bu krizden de ancak güçlü bir yönetimle çıkılabileceğini anlatmak için ne yapmaları gerektiğini muhtemelen düşüneceklerdir. Kürt oylarını almak için sadece “hizmet götürmenin” yetmediğini, güçlü bir demokrasi ve özgürlük vurgusuna da ihtiyaç olduğunu değerlendireceklerdir. Üzerlerine yapıştırılmak istenen yolsuzluklara karşı “önyargısız” seçmene kendilerini hangi sağlam argümanlarla anlatacaklarını tartışacaklardır. Lakin “iktidar partisini yakalayabileceği en dezavantajlı durumda dahi” oylarını arttıramayan anamuhalefet partisi bu “manasız sevinç halinden çıktıktan sonra” kendi muhasebesini yapacak mıdır? Aldığı oyla başarılı olduğunu düşünen Saadet Partisi, düne kadar adını anmayan medyanın “bir anda peydahlanan” muhabbetini nasıl yorumlayacaktır? “Sandık müfessirlerinden” biraz da bunların cevaplarını duysak keşke...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Selçuk Arşivi