İbrahim Tenekeci

İbrahim Tenekeci

Şiirin zarif oğlu

Şiirin zarif oğlu

Kıymetli şair Haydar Ergülen, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde ayda bir, "Türk şiirinin öncü kitapları"nı anlatıyor.

Son dersinin konusu, Cahit Zarifoğlu'nun İşaret Çocukları isimli eseriydi. Öncelikle, Sayın Ergülen'in önemini kavrayanlara teşekkür ediyor ve bu derslerin devam etmesini diliyorum.

İlk dikkatimi çeken, Haydar Ergülen'in Zarifoğlu şiirine olan hâkimiyeti ve saygısıydı.

Ergülen, İşaret Çocukları ile 1970 yılında, henüz 14 yaşındayken tanışıyor. Nabi Avcı sayesinde, Eskişehir'de... Avcı, Ergülen'in de olduğu bir toplulukta, Zarifoğlu'nun Aylak Göz şiirini okuyor. Ergülen, o tarihten itibaren Zarifoğlu şiirini dikkatli bir şekilde takip ediyor.

Sayın Ergülen'e göre; "Zarifoğlu'nun şiiri, yarım kalarak tamamlanmış bir şiirdir. Türk şiirinde 'bağımsız şairler' diye bir ada vardır ve Zarifoğlu, bu adanın müstesna sakinlerinden biridir.

O, bizi büyüten ve yüreklendiren şairlerin başında gelir. İnce duyarlılıkların değil, sert duyarlılıkların şiirini yazmış ve dikine bir hayat yaşamıştır.

Bazıları 'yazmak' adlı bir hayatın şairidir. O ise 'yaşamak' adlı bir hayatın şairi olmuştur. Hareketli, canlı ve ayakta duran bir şiire imza atmıştır. Güçlü ve erkeksi şiirler...

Cahit Zarifoğlu, şiirin zarif oğludur, güzel arkadaşıdır.

Merak ile hayret ayrı şeylerdir. Zarifoğlu, hayret makamında güzel bir alışkanlık yaratmıştır."

Haydar Ergülen, Cahit Zarifoğlu şiirine "kapalı şiir" diyenlere, yine Zarifoğlu'nun bir sözüyle cevap verdi: "Şiirin sırrını, anlaşılır olmanın içinde arasınlar."

Konu 'anlaşılmak' olunca, Sayın Ergülen, Enis Batur'un "Zarifoğlu keşfedilmemiş bir adadır" sözünü de eleştirdi ve "Zarifoğlu keşfedileli çok oldu" dedi. Ergülen göre, Enis Batur hem böyle demiş, hem de keşfetmek için hiçbir şey yapmamıştı.

Programın güzelliklerinden biri de, Ergülen'in hanımının ve minik kızının salona gelmesiydi. Dört kız babası olarak, hemen Ergülen'e dikkat kesildim. Heyecanlandı, mutlu oldu.

"Kızım ilk kez söyleşime geliyor. Bunun Cahit Zarifoğlu olması benim için çok anlamlı" dedi.

Program benim için de çok anlamlı geçti.

"Sen Kuş Olur Gidersin Bir Trenle", Zarifoğlu'nun en sevdiğim şiirlerinden biri. Tarık Tufan, deneme kitabına bu şiirin adını koyarak, beni hem kıskandırmış, hem mutlu etmiş, hem de gönlümdeki yerini pekiştirmişti. (Ve Sen Kuş Olur Gidersin Bir Trenle, Profil Yayınları)

Program sonunda, Haydar Ergülen'e imzalaması için Ölüm Bir Skandal kitabını uzattım. Bu kitabı niye seçtiğimi bilmiyorum, ama konuşmanın konusu genç yaşta aramızdan ayrılan Cahit Zarifoğlu olması, kitabın adını daha bir anlamlı hale getirdi.

Ergülen, kitabı şu şekilde imzaladı:

Sevgili kardeşim

İbrahim Tenekeci için;

"Sen kuş olur gidersin bir trenle"

Cahit Zarifoğlu

Sen de...

İşte bu "sen de" kelimesi, birkaç gün boyunca beni hem mutlu etti, hem de meşgul.

Rahmetli Erdem Beyazıt Ağabey, "sana bir şey söyleyeceğim" diyerek beni bir kenara çekmiş ve kulağıma sadece şunu söylemişti: "Cahit Zarifoğlu'na çok benziyorsun."

Haydar Ergülen, Cahit Zarifoğlu şiiriyle 1970 yılında tanışıyor. Yani benim doğduğum sene.

Zarifoğlu ilk şiir kitabını 27 yaşında yayınlıyor. Ben de...

Ve bunun gibi birçok benzerlik...

Tabii bütün bunları bana hatırlatan şey, Haydar Ergülen'in o samimi sunumu ve duruşundan başkası değil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Tenekeci Arşivi