Cemal Nar

Cemal Nar

Suçlu Bu Sistem

Suçlu Bu Sistem

Alkol yüzünden ne cinayetler işleniyor, ne yuvalar yıkılıyor, dağılıyor, ne kadar kazalar oluyor, ne kadar hastalıklar can alıyor, tedavi masrafı açıyor, ne kadar iş ve üretimde verim düşürüyor, ne kadar kavga ve küslüklere sebep olarak sosyal barışı bombalıyor… göz önünde değil mi?

Gerçekten de bütün kötülüklerin anasıdır alkol, ama aramızda serbestçe kol geziyor. Hatta ona düşman olmak, gerici ve yobaz olmakla eş tutuluyor.

Kimlerce mi?

Bizce beyinsizlerce…

“Ağır olmadı mı?” diyene hatırlatırım, içene değil, bu itham alkole karşı olmayı “gerici ve yobaz olmakla eş tutana”dır.

Bir önceki yazımızda alkolü yasaklayan ayetleri vermiştik. Bakınız alkolü yasaklayan bu ayetlerin sonunda Allah Teâlâ nasıl uyarıyor kullarını:

“Allaha itaat edin, Resûlullaha itaat edin ve onlara karşı gelmekten sakının. Eğer ona sırtınızı dönerseniz bilin ki Peygamberimizin görevi sadece tebliğden ibarettir.” (Maide, 92)

Aslında sorun sadece alkol de değildir. Sorun bütünüyle bu sistemdir. Dini hayattan dışlayan bu sistem. Allah Teâlâ’ya baş kaldıran, yeryüzünde onun halifesi olmayı reddeden, hayatı bütünüyle hevanın üstüne kuran bu sistem. Bu sistem bir bataklıktır, virüs üretir durur. Alkol bunlardan biridir. Tıpkı sigara gibi, uyuşturucu gibi, fuhuş gibi, kumar gibi, faiz gibi, sömürü gibi…

Evet, aklınız varsa, sizi yaratan Yüce Yaratıcınızı dinler ve uyar, alkol ve sair haramlardan kaçarsınız. Değilse, böylesi cinayetlerle her zaman yüz yüze gelirsiniz. Karar sizin. Peygamber ve alimlere düşen ise sadece tebliğdir, söyler geçerler.

Şimdi bu babadan ve evlattan bu sistem sorumlu değil midir? Bu baba nasıl böyle canavarlaştı? Bu kız babasını vura vura öldürecek hale nasıl geldi?

Devlet, vatandaşını hem alkolden, hem de cehaletten ve ondan kaynaklanan her türlü kötülüklerden korumak zorunda değil midir?

Elbette zorundadır ve hatta bu anayasada açıkça yazılmıştır.

Devlet bu görevini yapmayacak, sonra da bacak kadar kıza cinayetinden ötürü hesap soracak ve ceza verecek. Tamam, o suç işledi, ama sen de işledin ey sistem, hani senin cezan? Onu kim verecek?

Öbür haberde de okul önünden bir kızın kaçırılması ile başlayan müthiş bir olaylar zinciri var. Baba nihayet kızını bulur ama, hem töreden, hem de mafyadan kaçarak yaşamak zorunda kalır kızıyla.

Nasıl oluyor da masum insanlar kaçarak, saklanarak yaşıyorlar, ama onları bulup öldürmek isteyen fuhuş, alkol ve uyuşturucu çeteleri, mafyalar elini kolunu sallayarak aramızda serbestçe dolaşıyorlar?

Daha da kötüsü, hükümet bunlarla ilgili bir yasaklayıcı kanun çıkaracak olursa, “irtica geliyor” diye yeri göğü inletirler.

Kim mi?

Bu acı haberleri veren medya! Evet, bizzat ta kendisi…

Nitekim Posta Gazetesi bu iki haberin hizasına üçüncü bir haber koymuş: “Kriz bahane, rakı şahane.”

Onun üstünde de şu haber var: “Stresten kurtulmak için kasklı sapık 13 küçük çocuğa tecavüz etmiş.”

Kim bu sapık?

Çağdaş ve de aydın bir “tenor!”

Mezuniyet gecelerinde okula dansöz getirenler ve küçücük öğrencilere bedava içki sunanlar ve fuhşa zemin hazırlayanlar “çağdaş” olurlar, buna karşı çıkanlar ise “gerici, yobaz, çağdışı” olurlar, iyi mi?

Kim yapar bunu?

Kim olacak, bu sistem! Bu aydın, bu bürokrat, bu medya!

Alkol akıllarını almış, biz ne diyelim ki? Elimizden sadece yavrularımızı gücümüz yettiğince korumak ve delilerimize de dua etmek geliyor. Bari onu ihmal etmeyelim.

Allah bizi ıslah etsin, akıl fikir versin!


(*)Posta’da. (27 Kasım 2008)


Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi