Metin Hasırcı

Metin Hasırcı

Cumhuriyet dönemi seçimleri(3)

Cumhuriyet dönemi seçimleri(3)

İzansız ve ezansız devrin unutturduğu namaz gibi farz görevlerin yerine getirilmesinde güzel örnek olmayı teşkil ettiler. 1950 öncesinde mahdut sayıdaki radyo, DP hükümetinin taksitli satış düzenlemesi sayesinde, ahalinin hayata olan iştirake hız verdirdi. ‘Şu evde radyo var’ denilen durumdan, ‘her evde radyo var’ denilme vaziyetine gelindi. Kültürel ve siyasal açıdan, folklorik ve de hayattan daha fazla kâm almaya yol açıldı.
Gecekondu anlayışı büyük şehirlere akın etmişlere bir ikâmetgah kurmalarına yardımcı oldu. Şehrin varoşları (eskiden banliyo) derdik. Sanıyorum varoş ifadesi sosyalist bir kelime olarak lisanımıza girdi. Sarıyar Barajı’nın yapımında bir gün ajanstan işittik ki; bir günde dökülen beton hususunda dünya rekoru kırmışız. Ne kadar çok iftihar etmiştik. Birçok tekstil fabrikalarının açıldığı, 1950 ile 1960 arasında Zeytinburnu ve Bakırköy civarındaki dokuma ve iplik fabrikaları, günde üç vardiye durmaksızın çalışırken, o tezgâhların başlarında bilhassa Karadeniz'in Giresun ve civar vilayetlerinden gelip civarda kurdukları gecekondularda ikamet edip, o tezgâhlarda çalışarak hayatlarını idame ettirmeye çalıştılar.
1950'den önce bir doların 60 kuruş olduğu dönemden, 1955 sonrasında 240 kuruş olan dolar, meşhur 1958 develüasyonu 900 kuruşa çıkınca, büyük bir işsizlik patladıydı.
Şimdi günümüzde olduğu gibi binlerce işyeri kapandı. Nice insanlar, şeref ve haysiyetlerini kaybettiler. O günlerde insanımızın büyük bir bölümü, enflasyon, develüasyon gibi kelimeleri teleffuzdan mahrumdu. ABD-Rusya arasındaki Küba krizi yüzünden, ABD'nin bizi pazarlık konusu yapması, Kıbrıs'ta gelişmekte olan ENOSİS'e dönük Yunan ve Kıbrıs Rum mezalimi hepimizi kederdide ederken; gerek ABD'nin, gerekse Avrupa devletlerinin Yunani yakınlığı, DP iktidarının vatan cephesi diye kurduğu teşkilâtın karşısına güçbirliği diyerek de CHP'nin kurduğu teşkilat, köylerimizde dahi kahve ve câmilerin ayrılmasına vesile olduğu, üzülerek hatırlamamız sıkıntılardır.
1957 seçimlerine kadar DP'de mebus olmuş bir zat, bakın ne diyor: “Deli olacağım. En güvendiğimiz arkadaşların bile sanki basiretleri bağlanmış. Siz aylardır Ankara'da değilsiniz (E. Kurmay Albay, Başbakan eski Yardımcılarından Sadi Koçaş'a söylüyor. Koçaş o sırada Londra'da Büyükelçilik Ataşemiz) Öyle gazetelerden filan gerçek durumu kıymetlendirmek mümkün değildir. Her gün bir ihtilâl olabilir Türkiye'de. Bir millet ve özellikle bir ordu dayanamaz artık bu kadarına diye içini yakan derdi ortaya atmıştı.
Koçaş: Neye dayanamaz? Bilmediğimiz bâzı şeyler mi var?
Eski mebus: Okumuyor musunuz şu haberleri? Bunlar yetmiyor mu? Bir milletin sabrını taşırmaya hapishaneler, insan özellikle muhalif gazeteci dolu..
Koçaş: Muhalif olmayanlar da var, sözlerime:
Eski mebus: Tek tük. İsmet Paşa’ya öyle pek fazla bir bağlılığım, hâtta sempatim olduğunu söyleyemem. Ama İsmet Paşa’dır. Taşlanır, hele Meclis’ten kovulur mu o? Bizim partinin (DP) delileri vardır. Onlardan her şey umulur. Amma pek çok akıllı, namuslu ve haysiyetli insan da vardır. Bunlar uyaramıyorlar mı? Ne olacak hâlimiz? İnanın kestiremiyorum..

HARİCİYE BAKANLIĞI’NIN TAMİMİ
Washington, Londra, Paris, Roma, Kahire, Tahran, Karaçi, Atina, Oslo, Bern, Stockholm Büyükelçiliklerine: Yıldırım diğer elçilik ve dâimi delegelere acele ve hemen sevkedilecektir.
“Bugün saat 17.05’te Sayın Reisicumhurumuz ile Başvekilimiz Kızılay'a gelirken, Halk Partisi Gençlik Kolu’na mensup 15-20 yaş arasındaki 100 kişi kadar bir kalabalığın nümayiş yapmaya kalkmaları üzerine, Reisicumhur’la Başvekilimiz, otomobilden inip nümayişçilerin arasına girmişlerdir.
Nümayişçiler derhal korkarak kaçmaya başlamışlar ve orada bulunan halk da her iki devlet adamımızı alkışlamaya ve nümayişçileri dövmeye, onları yakalayarak polise teslime başlamışlardır. Bir müddet orada durup, vaziyeti seyreden devlet büyüklerimiz, otomobillerine binerek Başvekalete gelmişlerdir. Haber aldığımıza göre Halk Partisi’ne mensup kimselerin verdiği malûmat ile bâzı ajanslar, Başvekilimizin tecavüze uğradığını bildirmeye kalkışmışlarsa da, bu tamamı ile yalan ve her türlü hakikatten uzaktır. Bu durumun derhal ecnebi ajanslara anında duyurulmasını rica ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Metin Hasırcı Arşivi