Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Mayınların temizlenmesi bu kadar zor mu?

Mayınların temizlenmesi bu kadar zor mu?

Özellikle Suriye ve Irak sınırımızdaki mayınların temizlenmesi konusu yıllardan beri gündeme gelir... Gündeme gelir ama bir türlü gerekli adım atılamaz, geniş bir arazinin mayınlardan temizlenerek kullanıma açılması sağlanamaz. Bu arada özellikle geçmişte kaçakçılıkla geçimlerini sağlayanlardan pek çoğu bu mayınlı araziden geçerken ya hayatını kaybetmiş ya da sakat kalmıştır. Kaçakçılık kanun dışı bir iştir. Bu yüzden de kimsenin savunması mümkün değildir. Ancak, bölge insanı yapacak bir başka iş bulamadığı için geçimini bu yolla sağlamaya çalışmıştır. Pek çok ocak sönmüştür bu yolda. Özellikle de verimli araziler mayınla döşeli olduğu için de kullanılamamıştır. Gelinen noktada sınırlarımızdaki mayınların temizlenmesi hususunda toplumda ortak bir görüş oluşmuş, hükumet de bu konuda harekete geçmiştir.

Son yıllarda bir başka husus daha tartışılmaya başlanmıştır. Mayınların temizlenmesi işinin İsrail'e verileceği buna karşılık da mayınlardan temizlenmiş arazilerin uzun süreli olarak İsrail'in ya da bir İsrail firmasının kullanımına terk edileceği medyaya yansımıştır. Medyada bunu savunanlar olsa da büyük çoğunluk karşı çıkmıştır.

Kaldı ki, Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım uygulayan bir ülkeye sınır bölgemizde geniş bir arazinin kullanımın terk edilmesinin kabul edilebilir bir yanı da yoktur. Geçen hafta Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesine başlanan mayınlı arazilerin temizlenmesi ile ilgili yasanın görüşülmesi sert tartışmalara sebep olmuştur. Yasada mayınlı arazilerin temizlenmesi karşılığı yap-işlet-devret modeliyle 48 yıllığına bu işi üstlenen firmaya bırakılması öngörülüyor. Böyle bir yasanın Meclis'e gelmesi ister istemez yıllardan beri mayınlı arazilerin İsrail'li bir firmaya kiralanacağı söylentileri de doğruluk kazanmış oluyordu.

Özellikle muhalefet partileri sınırlarımızdaki mayınların kendi imkanlarımızla temizlenmesini istiyor, bir yabancı ülkeye bu arazilerin uzun süreli olarak verilmesine karşı çıkıyordu. Bu noktada Genelkurmay'dan yapılan açıklamada TSK'nın söz konusu mayınları temizleyecek gerekli araç ve gerece sahip olmadığı, bu sebeple de mayın temizle işinin NATO'nun müteahhitlik firması olan NAMSA'ya yaptırılması tavsiye ediliyor ve bu görüşlerinin daha önceden ilgili kurumlara iletildiği belirtiliyordu. Böyle yapılacak olursa NAMSA istediği fiyatı belirleyecek, rekabette olmadığı için çok yüksek fiyat isteyebilecektir.

İstenecek rakamı elbette şimdiden tahmin etmek mümkün değildir. Ancak, mayın temizlenmesi için gerekli olan malzemenin fiyatı nedir? Bu malzemenin temini için harcanacak para ile NAMSA'nın isteyeceği paranın mukayese edilmesi gerekmez mi? Bu vesile ile sınırlarımızdaki diğer mayınlı bölgelerin temizlenmesi için de gerekli malzeme temin edilmiş olmaz mı?

Bu arada sınırlarımıza döşenmiş olan mayınların yerlerini gösteren elimizde bir harita yok mudur? Böyle bir belge sadece NATO'nun elinde mi vardır? Mayınlı arazilerimizin temizlenmesi işini kendimiz yapamıyorsak bu bir askeri zaaf anlamına gelmez mi?

Kısacası olayı sadece bir tartışma konusu yapmanın ötesinde varsa zaaflarımızın ve eksiklerimizin giderilmesi için bir vesile yapılmasını sağlamak gerekmez mi?

Sorun sadece mayınlı arazilerin temizlenmesinden mi ibarettir? Bu işin esas önemli olan kısmının bu arazilerin temizlemesinin ardından kullanıma açılması, ülkemiz ekonomisine katkı sağlaması değil midir? Olayın stratejik ve askeri boyutu da çok önemli. Mayınlardan temizlenmiş olan sınır bölgemizin bir yabancı ülkenin kontrolü altına girmesi ve bunun da 48 yıllık bir süre ile düşünülmesinin sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Bu sebeple de mayın temizleme işinin öncelikle kendimiz tarafından yapılması, bu olmuyorsa bedel karşılığı yaptırılması ve bu arazilerin sonuçta yabancı bir ülkenin ya da firmasının kontrolü altına girmesinin engellenmesi gerekir. Buna gücümüz yetmiyor deniyorsa bırakın olduğu kalsın. Çünkü ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda konunun para ile mukayese edilerek çıkarlarımızın çiğnenmesine izin vermemek gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi