Kürtler ABD için hala önemli mi?

Kürtler ABD için hala önemli mi?

Ne zaman Kuzey Irak’a gitsem, bölgenin nabzını Alihan Hasanoğlu’ndan dinlerim. Alihan yıllardır bölgede çalışıyor ve şu anda Cihan Haber Ajansı’nın temsilcisi.

Hakkını teslim etmeliyim. 25 Temmuz seçimleri öncesinde en isabetli yorum ve tahminleri Alihan’dan dinledim. Bölgeden sağlıklı haber kaynaklarınız varsa, olup biten de sizi şaşırtmıyor.

* * *

Önce resmi olmayan sonuçlara bakalım. Büyük ihtimalle bu sonuçlar Bağdat tarafından da doğrulanacak.

Mesud Barzani - Celal Talabani ittifakının çıkardığı milletvekili sayısı 56. Seçimin asıl galibi sayılan Noşirvan Mustafa’nın Değişim (Goran) listesi, Kürt Parlamentosu’na 24 milletvekiliyle giriyor. Toplam milletvekili sayısının 111 olduğunu hatırlarsak, bu hayli ciddi bir rakam.

Kürdistan İslami Birliği, Kürdistan’daki İslami Grup, Kürdistan Sosyalist Demokratik Partisi ve Gelecek Partisi’nin bulunduğu ‘Hizmet ve Reform Listesi’ 13 milletvekili kazandı. İslam Birliği listesiyle tek başına giren parti ise 5 milletvekili aldı.

Bu defa Mesut Barzani, halk oyuyla bölge başkanı seçildi. Burada aldığı oy oranı ittifakın biraz üzerinde; % 68. Diğer dört adaydan en fazla oy alan isim % 26 ile Kemal Miral oldu.

* * *

Tüm bunlar ne ifade ediyor?

Özellikle Talabani cephesi için ağır bir yenilgi. Aynı zamanda Barzani için ciddi bir uyarı. Ama hepsinin ötesinde Noşirvan Mustafa’nın şahsında ortaya çıkan ciddi bir değişim mesajı.

İslamcı Kürtler, beklenen çıkışı yapamadılar. Güç kaybettikleri söylenemez. Ama gerek yolsuzluk iddialarıyla, gerekse de siyasi olarak yıpranan Barzani-Talabani ittifakının boşluğunu dolduracak bir performans gösteremediler.

Irak Kürtleri, uluslararası sistemle kavgalı görünen İslamcılar yerine, uzun yıllar KYB’nin en önemli isimlerinden olan Noşirvan Musafa’yı tercih ederek, bir anlamda ‘sistem’le birlikte yola devam mesajı vermiş oldular.

Ancak bir noktayı dikkatten kaçırmayalım.

Erbil-Bağdat hattında giderek tırmanan gerilim, eğer pratikte bir Kürt-Arap çatışmasına dönüşürse, Irak Kürtleri arasında hangi eğilimin öne çıkacağını kestirmek o kadar kolay değil. Burada gözlerin çevrildiği merkez ülkenin Türkiye olduğunu da bir kez daha vurgulayalım.

Muhtemelen bölgesel yönetimin yeni Başbakanı Behrem Salih olacak. Onun gerek Bağdat’la, gerekse de uluslar arası zeminlerde sahip olduğu iyi ilişkiler, muhtemel çatışmaların önünü kesmeye yetecek mi?

Göreceğiz.

* * *

Ne KDP’nin, ne de KYB’nin eskisi kadar güçlü ve inandırıcı olamayacağı bir denklemde, Noşirvan Mustafa’nın nasıl bir muhalefet izleyeceği önem taşıyor. Seçimden önce ‘Kazansak da kaybetsek de kazanmış olacağız. Çünkü bölgede siyaset yapma tarzını değiştirmiş olacağız’ demişti.

Artık bölge yönetimi hiç alışık olmadığı bir güçle, yani ‘muhalefet’le karşı karşıya.

* * *

Bu arada, ABD’nin çekilme takvimi devam ediyor. Herkesin bildiğini tekrar hatırlatmamın bir nedeni var. 2009 yılındayız ve Irak Kürtleri 2000’li yılların başında olduğu gibi ABD’nin gündeminde birinci sırada yer almıyor. Galiba listede İran en başta bulunuyor.

Yıllardır Kürtler adına siyaset yapan aktörlerin, bu öncelik sıralamasını dikkatle izlediklerini tahmin ediyorum. Yaşadığımız coğrafyada kimse kimsenin kara kaşına, gözüne hayran olduğu için destek ya da ittifak üretmiyor.

Bunun ne anlama geldiğini yarın tartışalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi