Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Hizbut Tahrir haberlerinin düşündürdükleri

Hizbut Tahrir haberlerinin düşündürdükleri

Hizb-ut Tahrir Örgütü ile ilgili olarak ülkemizde zaman zaman operasyonlar yapılır, gözaltı ve tutuklamalarla bu operasyonlar devam eder. Geçmişte mahkum olanlar da olmuştur. Bunlardan bazılarını yakından tanıdım. Sohbetlerimiz oldu. Örgütün hedefi ve niyeti nedir, bu hedefin gerçekleşme imkanı var mıdır? gibi sorular bu yazımın konusu değil. Soruşturma safhasındaki bir olayın medyada tartışılmasının yanlışlığı üzerinde duracak değilim. Çünkü, ne yaparsak yapalım hazırlık soruşturmalarının gizliliği ülkemizde bir türlü sağlanamıyor.

Ancak, hafta başında 23 ili kapsayan operasyonların ardından 165 kişi gözaltına alınmış bunlardan 33'ü tutuklanmıştır. Ortada mahkumiyetle ilgili bir mahkeme kararı olmadığına göre tutuklular zanlı durumundadırlar. Buna rağmen eski alışkanlık devam ediyor ve günlerden beri Hizb-ut Tahrir operasyonu ile ilgili olarak medyada hergün çeşitli haberler yer alıyor. Hizb-ut Tahrir operasyonunda da benzer durum yaşanıyor. Her zaman olduğu gibi yine medyaya hergün çeşitli haberler sızdırılıyor. Medya da bunları kullanıyor. Tüm bunların doğruluğu ya da yanlışlının tartışılmasının faydalı olacağına da inanmıyorum. Ben sadece Hizb-ut Tahrir ile ilgili arka arkaya medayaya yansıyan üç haberi yanyana getirmek istiyorum. Çünkü, söz konusu haberler aralıklı olarak medyaya yansıdığı için fazla önemsenmediği kanısındayım.

Medyaya yansıyan ilk habere göre örgüt mensuplarının evlerinde ele geçirilen bir haritaya göre hilafet ilan edilecek ülkeleri kapsayan bir harita ele geçirilmiş. Buna göre bir zamanlar İslam'ın hüküm sürdüğü ancak bugün başka devletlerin sıınırları içinde kalmış ülkeler ve bölgeler varmış.. Bu ülke ve bölgelerin içinde şu anda Hristiyanların hakim olduğu yerler de varmış. Söz gelimi İspanya bunlardan birisiymiş..

Hemen belirteyim ki maksadım birilerini yargılamak değil. Zaten bu benim işim de değil.

Gelelim ikinci habere.. Bu haberlerde de Örgütün ikinci adamına her ay İsrail'den bir kişiden sürekli para gönderildiği ileri sürülüyordu. Bu habere bakarak örgütle İsrail arasında bağlantı olduğunu düşünmek mümkün.. Yoruma açık, olayı farklı boyutlara çekebilecek bir haber.. İddialar ne derece doğrudur bilemiyoruz. Ne var ki medyaya servis yapılan tüm haberlerin doğru olduğunu düşünmek mümkün değil. Bu yüzden mahkeme soruşturma bilgilerini doğru kabul edip kararına gerekçe yapmadan hazırlık soruşturmasının medyaya sızdırılması yanlıştır. Mahkeme kararı olmadan insanları birtakım haberlerle mahkum etmenin yanlışlığını tekrarlamak da istemiyorum.

Hizb-ut Tahrir ile ilgili bir başka haber ise önceki günkü gazaterlerde yer aldı. Bu haber ise gazetelerde genellikle, "Hizb-ut Tahrir'in hedefi Meryem Ana Evi'ymiş" başlığı altında verildi. Yakalanan zanlılar İzmir Selçuk'taki MeryemAna Evi'ne saldırı düzenleyerek, burayı ziyarete gelen Hristiyanları rehin almayı planlıyorlarmış. Haber bu.. Yine aynı günkü haberlerde Hizb-ut Tahrir ile Ergenekon sanıkları arasında bir bağlantı gündeme getiriliyor, cep telefonları ile görüşmeler yaptıkları belirtiliyordu.

Şimdi yukarıya aldığım üç haberi birlikte değerlendirelim. Birinci haberde hilafet ilan edilecek harita ve bu haritada Hristiyan dünyanın önemli bir bölümün yer alması.. İkinci haberde örgüte İsrail'den maddi destek geldiği.. Üçüncü haber de ise Meryem Ana Evi'ne baskın planlanması.. Ergenekon ile bağlantıyı ise isterseniz şimdilik dikkate almayalım.

Haberler birlikte düşünüldüğü takdirde belli ki Hizb-ut Tahrir vasıtası ile Türkiye Hristiyan dünya ile karşı karışya getirilmeye çalışılıyor. Eğer haberlerin üçü de doğruysu örgüte maddi destek sağlayan İsrail'li bir kişinin bu işin organizatörü olarak arka planda olduğu kanaati hasıl oluyor. Bunlar ciddi ithamlar.

Bütün bunları doğru kabul ederek Hizb-ut Tahriri yargılıyor değilim. İşin o yönü mahkemeleri ilgilendiriyor. Ancak, doğru ise Türkiye üzerine oynanan onlarca oyundan biri olduğunu düşünmemiz ve bir iş yaparken olayın perde arkasını ve özellikle de dış güçlerin planlarını hesaba katmak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi