Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Son turfanda

Son turfanda

AKP hükümeti, Tanzimat'ın son turfandası. Gömlek çıkarma seanslarıyla birlikte girdikleri reddi miras tünelinde atmadık 'safra' bırakmadılar. En sonunda sıra öze geldi. Gömlek çıkarma ile birlikte sosyal, siyasi ve fikri ridde ve ricat hali yaşıyorlar. Onlara destek veren bazı dini anlayışlar dini Protestanlığı temsil ederken kendileri de Kalvenizmi temsil ediyorlar. Yani pratikte din adına veya ne derseniz deyin maddeden başka kutsal tanımıyorlar. Artık kendilerini başkalarıyla ifade eder oldular. Adeta müstemleke idaresinin son kırıntısı gibiler. Bundan dolayı Tanzimat'ın son turfandasını yaşıyoruz. Tanzimat deyince de Fuad Paşa gibilerin yabancı elçilere söyledikleri sözler akla geliyor: Osmanlı devleti ne güçlü imiş ki, siz dışardan biz de içerden habire yıkmaya çalıştığımız halde hala ayakta duruyor! Tanzimat idaresi ve devamları hadis diliyle imaretü's sibyan yani çocuksu idareler olarak anılır. AKP'yi destekleyen güruha sormak lazım: AKP idaresinde gelecek bir 10 yılı nasıl tasavvur ediyorsunuz? Geride 'safra' namına atılmadık ne kalabilir? Adeta Lord Cürzon ve hempasının halefleri gibi davranıyorlar. İdil Beret konseri çerçevesinde neredeyse Otağ-ı Hümayun'u ve Topkapı Sarayı'nı işret meclisi ve mey-hane haline getirmeye yeltendiler. İtiraz geldiğinde ise onların teorisyenleri ve her yanlışa bir kulp takan ve bulan takımı ise hemen Osmanlı padişahlarının da içkiye müptela olduklarını savundular. İkinci Abdulhamid'i dahi bundan istisna etmiyorlar. Bu durumda AKP kurmaylarının bütün padişahlardan ve İslam eaziminden ve büyüklerinden daha büyük oldukları akla gelmez mi? Elbette ve daha ötesi. Madem ki, padişahlar içki kullanmışlar öyleyse Topkapı Sarayı'nı bir meyhane haline getirmekte ne beis olabilir? Tam da 11 Eylül ruhunu aksettirir bir biçimde. Zira, ABD'de bazı yerlerde Kabe maketleri yapmışlar ve buraları alkoliklerin uğrak yeri olmuş. Yani Kabe silüetinde meyhane inşa etmişler

İdil Beret konserinden sonra Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da bu defa Ayasofya'da Bizans kalıntılarını hortlatma merasimi yaptı. Karşımıza Bizans hortlakları çıkmaya başladı. Acaba bakan için Fatih'in mirası ne anlam ifade ediyor? Ayasofya ve Fatih'in diğer mirası ve vakfiyeleri ve bu vakfiyeleri değiştirenlere laneti AKP adına ne anlam ifade ediyor olabilir? Cumhuriyet rejimi Ayosofya'yı Fatih ile Bizans arasında noman's land/tarafsız bölge haline getirdi ve AKP ise bu geçici statüyü de fiilen Bizans'ın lehine değiştirmeye ve kaldırmaya başladı. İşe bakın veya buradan yakın! Bunu yapanlar da sözde muhafazakar ve sözde kimilerinin yakıştırması olan İslamcı denilen bir iktidarın erkanı. Bu marifet onların marifeti. Biz artık kendisini İslami solun temsilcisi olarak takdim eden Ertuğrul Günay'a dayanamaz hale geldik ve yeter yeter derken adam tüy dikmeye devam ediyor. Bizans hortlaklarından olan Fatih'in kapattığı Kerubim meleğini ihya etmiş ve gerisini de getirecekmiş. Ertuğrul Günay'dan 160 yıl önce de bunu Tanzimat ricali yapmış. Bunun için AKP hükümetine Tanzimat düzeninin son halkası veya turfandası demekte haksız mıyız? Adamlar Ayasofya'yı ibadete açacaklarına veya en azından yapamıyorlarsa ilişmeyecekleri yerde Bizans paganizmini hortlatmakla meşguller. Adeta üzerlerine görev almışlar. Başka ne olabilir ki? Kendi fikri olmayan bir anlayış başka ne ikame edebilir ki? Ertuğrul Günay'ın devirdiği çamların bini bir oldu. Adam sadece kendi kültürümüze yabancı. Mısır Kültür Bakanı Faruk Haseni gibi adeta kendi değerlerinden utanıyor. Takılmadığı ve dolanmadığı ne çarşaf ne Ayasofya ne de Topkapı Müzesi kaldı? Gerçekten de solda kalan Baykal çarşafa açılırken Hasan Hanefi gibi İslami sol eğilimli olan bakanımız ona kapanıyor! Peki bu zatın kerameti ne? Değersizliğin değer, nihilizmin ün olduğu günümüzde hiçbir kutsalı kalmamış Çetin Altan gibi dedelerimizin semtlerine uğramadıkları ve uğratmadıkları adamları şimdi ailecek baş tacı yapıyor ve ödüller yağdırıyoruz.

Nerede yabancı bir açılım varsa onun müşterisiyiz. Ayasofya mı olur yoksa Kürt açılımı adı verilen PKK açılımı mı olur ne derseniz sonu gayya olan her yöne açılıma taraftarlar. Hasan Cemal gibilerine göre bunları yaptığımızda ülkemizin dertleri dinecek ve acıları bitecek? Bunlar son liberaller mi yoksa son romantikler mi? Bizans'ın pagan eserlerini hortlatan Ertuğrul Günay hayatında ilk defa bu kadar heyecanlandığını ifade ediyor! Acaba niye bu kadar heyecan duyuyor? Hangi ruh onun ihtizaza getiriyor? İkonları gün yüzüne çıkarırken tarihi bir gün yaşadığını da söylemeyi ihmal etmemiş. Bu tersinden bir Talibanlaşma eğilimidir. Taliban Bamyan'daki Buda heykellerini yıkarken bu da tarihin perde çektiklerini yeniden gün ışığına taşıyor, hortlatıyor?

AKP'nin Günay'dan başka günahı olmasa bile o bile yeter. Bakalım bu icraatlara ne zaman yeter diyecek? Veya diyebilecek mi? Yoksa Fatih'in bedduasıyla çarpılıp sayılı günlerini böyle mi dolduracak?

Not : Dünkü yazıdaki Güey Kore ibaresinin doğrusu Kuzey Kore olacaktır. düzeltir ve özür dileriz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi