Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kompleksli ve pişmanım

Kompleksli ve pişmanım

Kompleks duyuyorum

17 yaşında bir genç kızım. Bu yıl lise son sınıfa devam edeceğim ve kendimi sınıfın en çirkin kızı olarak görüyorum. Bendeki bu durum üç yıldan beri iyice arttı ve kendimi çok çirkin hissediyorum. Toplum içine girdiğimde karşılaştığım genç kızlarla mukayese ediyor ve kendimi hiç beğenmiyorum. Sanki ayaklarım çarpık, gözlerim çökük ve rengim çok kötü gibi geliyor ve ne yapsam kendimi sevemiyorum... Geçen yıl annem beni doktora götürdü ve doktor disformik bozukluk üzerinde durdu ama bu durum arkadaşlar arasında alay konusu oldu. Benim psikiyatriste gittiğimi öğrenen arkadaşlarım sanki akıl hastasıymışım gibi benimle dalga geçmeye başladılar ben de tedaviyi bıraktım. Annem, sürekli eleştiriyor ve benim moralimi daha çok bozuyor. Tek desteğim, büyükabim. O beni anlıyor ve bir şey söylediğimde eleştirmiyor...Aslında yaşadığım durumdan ben de memnun değilim. Kendimi sevmek ve olduğu gibi kabul etmek istiyorum. Arkadaşlarım zaten güzel olduğumu söylüyorlar ama ben bir türlü inanamıyorum. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz? Ş. B

Sevilmeye değer birisin

Dismorfik bozukluğa bağlı sorunlar yaşayan kimseler, normal görünümde oldukları halde fiziksel olarak kendilerinde sürekli bir kusur ararlar ve buna inanırlar. Sosyal çevreye açıldıklarında da bu duruma bağlı olarak yetersizlik duygusu yaşarlar ve kendilerini fiziksel olarak eksik sevilmeye değer olmayan kimseler olarak algılarlar. Bütün bunlar içdünyayı baskılayan, burada yer alan sorunların dışavurumu, yansımaları ve imdat çağrılarıdır aslında. Kuyunun dibinde, kişinin kaygı ve endişeleri, kendisiyle ilgili değersizlik algıları vardır. Yani kişi aslında kaygılıdır, korkuları vardır, kendini sevmemektedir, dolayısıyla değersiz görmektedir... Bütün bu çarpık düşüncelerin doğurduğu kaygıdan kurtulmak için de, böyle bir savunma mekanizması yaşamaktadır...

Günümüz dünyasında, modern dünyanın getirdiği yaşam algısı insanların kendilerine ve hayata bakış açılarını da etkiledi. Bu kapsamda, modern aygıtlar, insanı ele alırken, sadece onun fiziksel alanıyla, görüntüsüyle ilgileniyor ve bunu da kışkırtıcı ve aşağılayıcı bir tarzda insanlara lanse ediyor... Aslında, bu zihniyetler kabul edilen standartları sürekli öne sürerek bir tür kadın modeli ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Bu standartlara ulaşmaya çalışan kadınlar, sadece beklentilere uygun olmayı hesaba katarak, gerekirse sağlıklarını kaybetmeyi dahi göze alıp çeşitli yöntemlere başvuruyorlar. Öncelikle sorununu bizimle paylaşma nezaketi gösterdiğin için teşekkür ederim. Ve sana, gerçekten sevilmeye değer biri olduğunu ifade etmek isterim. Eğer öyle olmasaydı, Yaratıcımız toplum içinde bazı insanlara ayrıcalık tanıyarak Cennetine sadece onların girebileceğini söylerdi. Oysa, Allah, emir ve tavsiyelerine uyan bütün insanları Cennetine koyacağını müjdelerken, insanları fiziksel, kültürel, toplumsal olarak ayrıştırmıyor. Bunu bilmek eksiklik düşünceni silmek için yeterli diye düşünüyorum. Varsın ekranlarda bizlere tektip bir kadın modeli göstermeye ve insan tanımının sadece bu görüntüye has olduğunu empoze etmeye devam etsinler... Varsın, bu insanların güzellik algısı sadece bir ambalajdan ibaret olsun... Oysa her insan kendine haz özellikleriyle biriciktir ve değerlidir. Sana tavsiyem doktoruna bir süre daha devam et.... Ama eksiklik düşüncelerini lütfen bu ifadelerim doğrultusunda yeniden değerlendir. Ve kendini bu çerçevede değerlendirdiğinde aslında ne kadar da değerli biri olduğunu göreceksin...

Pişman oluyorum

7 yaşındaki oğlum evi çok dağıtıyor... Sadece evi değil girdiği her ortamı birbirine katıyor ve hiç te söz dinlemiyor. O yüzden işim hiç bitmiyor ne ders toplantılarına gidebiliyorum ne de kitap okuyabiliyorum... Bir yaşında bir de kızım var o uslu bir çocuktur. Ama oğlum yüzünden hiç sosyal hayatım kalmadı. Açıkçası ona biraz da sert davranmak istiyorum ama babası kızıyor ve çocuk ta babadan yüz bulduğu için sözümü hiç dinlemiyor. Mesela, evi dağıtmış oluyor, ben de ona ceza vermek istiyorum ama baba "olsun ben de öyle yaramazdım ben de dağıtıyordum" deyip onun yanında yer alıyor. Rahmetli annem bir çocuk büyütmenin bir orduya hakim olmak kadar meşakkatli bir iş olduğunu söylerdi inanın şimdilerde annemi çok iyi anlıyorum.

Oğlum bu yıl ikinci sınıfa devam edecek. Öğretmen de şikayetçi, okulda da kuralları pek dinlemiyormuş. Bu konuda tavsiye ve önerilerinizi bekliyorum. Ayrıca yazılarınız biz anneler için bir kılavuz oluyor, bunun içinde size teşekkür ederim.. N. G

Ortak kararlar alın

Anne baba çocuk için birer rol modelidir ve çocuk hayatının ilk yıllarında ebeveynini taklit ederek hayatı öğrenir. Bunun için anne babanın doğru davranış modelini kendi yaşam örnekleriyle göstermesi önemlidir. Yani anne baba aile içi ilişkilerinde aslında her davranışlarının, çocuğa örnek olduğunu ve çocuğun en ufak ayrıntılara kadar her şeyi gözlemlediğini bilmelidirler. İfadelerinizden anladığıma göre, koyduğunuz kurallara baba pek riayet etmediğinden bazı sorunları çözmekte zorlanıyorsunuz... Bu duruma bağlı olarak çocuk babadan yüz bularak yaramazlıklarına devam ediyor olabilir. Ayrıca babanın " ben de aynı şekilde yaramazdım..." sözleri de çocuğun bu olumsuz davranışlarının pekiştirmesine neden olmuş olabilir. Böyle bir hataya düşmemek için, ortak kararlar alın, ve koyduğunuz kurallara karşılıklı olarak saygı gösterin... Çocuğa davranışlarının sonucunu anlatın ve kuralları uygun bir dille ifade edin, ortalığı dağıtmadığı zamanlarda ödüllendirin ve bundan duyduğunuz memnuniyeti belirtin. Fakat bütün bunların geçerliliğini koruması için babayla ilişkilerinizde de tutarlılık göstermeli ve koyduğunuz kurallara karşılıklı olarak saygı göstermelisiniz... Ayrıca çocuğu arkadaş grubuyla birlikte oyunlara katın ve burada kendini ifade etmesine, deşarj olmasına yardımcı olun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi