Serdar Arseven

Serdar Arseven

Melih Gökçek’in “içki” referandumu

Melih Gökçek’in “içki” referandumu

Malûm;
“Sigara” içmek, bu kirli nesneden büyük keyif aldığını söyleyenler için dahi “işkence” haline geldi.
Bazı dostlarımın, 3-5 nefes çekimi için taaa bina dışlarına taşınmalarına ve icraat anında aynı dertten muzdarip vatan evlâtları olarak birbirlerine iyice sokulmalarına şâhit oluyorum.
Toplumdan yalıtılmış gibiler; bir zamanlar Hollywood filmlerinden salgılanan “sigarayla prestij” arayışı resmen külfete dönüşmüş durumda.
Sigara kullanmayanlara büyük konfor sunan bu vaziyet, müptelâları için feci sıkıntı anlamına geliyor...

Dertli çok konuşurmuş; her şeye rağmen sigaraya devam edenler feryat figan halindeyseler de…
Medya büyük destek veriyor bu yasağa.
Sadece bizler değil…
“Bir kısım medya” dediğimiz de öyle;
Medyanın “değer karşıtı” kanadını oluşturan gazeteler, televizyonlar filan da; “sigara kullanma özgürlüğü” gibi çarpık talepleri el tersiyle itiyorlar.
Ne güzel.

Orası öyle de…
Yani, “sigara” yasağında birlik beraberlik havası hâkim oluyor da…
“İçki” yasağı başka; o bölüyor medyayı.
Bizler malûm; “sigara” gibi “içkiye” de ağır sınırlamalar getirilmesinden yana.
Ortalarda bir grup, “liberaller” mi ne;
Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler.
Bir de “lâikçi” takımı var; onlar içkiye sınırlama ile ilke ve devrimler arasında cins bağlantılar kurmaktalar.
Onlar için lâiklik denilen içki gibi bir şey; içkiyi bir mekândan kaldırdım mı, lâikliği ve onun kazanımlarını da ortadan kaldırmış oluyorsun.
Sigara yasağı “içenlerle içmeyenler” arasında “ayrımcılık”, “bölücülük” olmuyor da; içkiye dair en ufak sınırlama bu anlama geliyor.
Hatta bırakın sınırlamayı; “Herhangi bir belediyenin şu şu mekânlarında içki içilmez, şu şu mekânlarında içilebilir” yaklaşımı bile “bölücülüğe” yoruluyor.
Ve ziyâdesiyle de “lâiklik karşıtlığına!..”
Lâiklik ayyaşlık mıdır?..
Ne münasebet!..
İçkiye sınırlama, lâiklik karşıtı bir uygulama mıdır?
İsveç’e bak mesela;
En lâik o, Vikinglerde “ateist” nisabı yarıyı aşmış; din diye bir şey yok neredeyse.
Lâkin, orada içki satmak da, bulmak da fevkalade güç.
Devlet, vergi kolaylığı bile sağlıyor içmekten vazgeçtiğini belgeleyene.
Oralar öyleyse de buralarda durum başka.
“Sigara” yasağını uygun hatta alkışlanası gören çevreler, içkiye dair en ufak bir sınırlamaya “Ateş” püskürüyorsa…
Aradaki fark, sigaranın dinen yasak olup olmadığının tartışmalı; içkinin yasaklığının ise tartışmasız oluşundan kaynaklanmaktadır!..
Din kesin olarak haram etmiş olsaydı ya da haram ettiğine dair bir “âlimler ittifakı” kurulabilmiş olsaydı, “sigara yasağına” da karşı çıkacaktı malûm zevat!..
Ne çarpık bir mevzu ve “din karşıtlığı” olarak algılanmaya amma müsait!..

Bu Ramazan günü, “içki”li bir makale yazmak istemezdim; lâkin tartışmalar beni âdeta mecbur etti.
CHP’nin ağır toplarından Yılmaz Ateş; “Melih Gökçek, içki referandumuyla bölücülük yapıyor. Almış eline bıçağı, kıyım kıyım kıyıyor, bunların başka problemleri var ” filan deyince tepem attı.
Ne bölücülüğü kardeşim; ne lâiklik karşıtlığı?!
Ankara’nın ağırlıklı olarak CHP’lilerin yaşadığı Bahçelievler Yedinci Cadde denilen bölgesi, “Trafiğe kapatılsın mı kapatılmasın mı?” sorusu gündeme gelmiş…
Bahçelievler’in bağlı bulunduğu CHP’li Çankaya Belediye Başkanlığı, bu konu üzerinde hassas…
Onlara da bir sürü şikâyet ulaşmış vatandaştan, “Yollarda yürüyemez olduk. Bu dar cadde, baba vergisi dört çarpı dörtleriyle, lüks otomobilleriyle ortalığı savaş alanına çeviren zıpçıktıların yükünü taşıyamıyor!..”

Şişede durduğu gibi durmuyor ya içki; o alkol duvarını aşmış gençler filan, gecenin 1’inde 2’sinde her türlü icraatı eylemekte vatandaşın gözleri önünde.
CHP seçmeni olunca, ille de rezillikten yana olacak değil ya…
O da tepki gösteriyor olan bitene;
O lüks evinin içinde, “Bir babayiğit çıksa da kurtarsa” diye bekliyor.

O babayiğit, AK Partili Melih Gökçek oluyor, CHP’lilerdeki kadere bak!..
Ve daha ilginci;
Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki, “Yedinci Cadde trafiğe kapatılsın mı?”, “Daha fazla içkili yer açılması engellensin mi?” gibilerinin de yer aldığı bir dizi Referandum Belgesi’nin çıkışına, CHP’liler de destek veriyorlar.
Oybirliği ile alınıyor referandum kararı…
AK Partili Melih Gökçek ile CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, “İçkiye sınırlama”nın da yer aldığı referandum kararını elbirliği ile geçiriyorlar.

Şimdi…
Bu ayın 27’sinde referandum var.
Yüzde seksenini CHP’lilerin oluşturduğu bir bölgede “ilginç” bir karar verilecek, farklı bir gelişme olmazsa.
Ve referandumdan çıkan sonuç, Çankaya Belediye Meclisi tarafından oylanacak...

Bak, yıllardır her türlü rezilliğe mekânlık eden Gençlik Parkı, bir “akıl operasyonu” ile aile diyarı haline geldi.
Bahçelievler Yedinci Cadde de, bugünkü “curcunasıyla” mı devam edecek, yoksa huzurlu ailelerin mekânı mı olacak?
Yedinci cadde sâkini ve oylarıyla yerel iktidara taşıdığı Çankaya Belediyesi yönetimi, el ele verir de “içkiye devam” derlerse mesele yok demektir.
“Hâşâ, kuluna zulmetmez Hudâ’sı, her kulun çektiği kendi cezâsı!..”

Mesele bu kadar basitken, bazı CHP ağır toplarının ortaya fırlayıp; “Yüzde 80’ini CHP’lilerin oluşturduğu bölgede bile referandum yapılmasına karşı çıkmaları”, hele bunu “bölücülük, lâiklik karşıtlığı ” filan olarak nitelendirmeleri âsap bozucu bir durum.
Hayır, bunların CHP’li olmayanları adamdan saymadıklarını biliyorduk da…
CHP seçmenini de mi “adam yerine koymamaya” başladılar acaba!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi