Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kardeşini dövüyor

Kardeşini dövüyor

30 yaşında iki çocuk annesi bir bayanım. Büyük oğlum 10 küçük oğlum yedi yaşında. Kendim sağlıkçıydım bıraktım şimdi evimde çocuklarımla ilgilenmeye çalışıyorum. Çocuklarımla ilişkilerimde adil olmaya çalışıyorum ama ne yaparsam yapayım büyük oğlum kardeşini daha çok sevdiğimizi düşünüyor ve onu sürekli dövüyor. Bu konuda ona kaç kere ceza verdim, uyardım ama hiç fayda etmedi. Küçük bir fırsatta hemen kardeşini dövüyor, canını yakıyor ve onu eleştiriyor. Aslında küçük oğlumda tam aksine sakin bir çocuk... Ama abinin bu tutumlarından o kadar yorulmuş ki, artık anne beni anaanname bırakın demeye başladı. İki çocuk arasındaki bu sorunu nasıl gidereceğimi bilemiyorum ama artık yoruldum. Acaba büyükoğlumu bir uzmana mı götürsem diye düşünüyorum. Bu konuda bana neler tavsiye edersiniz?

Y. Ö

Denge kurmaya çalışın

İkinci çocuğun doğumundan sonra ilk çocuk kendi içinde bazı sorunlar yaşıyor...

Buradaki sorun, çocuğun kaybetme duygusuyla ilgilidir. Büyük çocuk artık annem babam beni pek sevmeyecekler, kardeşimi sevecekler türünden düşüncelere kapılarak kardeşini sevdiği kişilere ortak olan biri olarak görebiliyor. Burada sorunu çözmek yine anne babaya düşüyor. Anne baba " aa bak seni daha çok seviyoruz" türünden sözler söylememeli çünkü çocuk bunun asılsız olduğunu anlamakta ve anne babaya olan güvenini kaybetmektedir. Bunun yerine iki çocuk arasında bir denge kurmaya çalışmak ve çocuğa kardeşi geldikten sonra da ona olan sevgi ve ilgilerinden hiçbir şeyin eksilmediğini hissettirmek daha doğru olur. Anne küçükle ilgilenirken büyüğü de çağırabilir ve onunla da konuşabilir fikrini alabilir. Ayrıca anne baba çocukla konuşarak ona yeterli vakit ayırarak duygularını aktarmasına yardımcı olabilirler. Bununla beraber ona olan sevgilerini davranışlarıyla hissettirebilirler. Aile bireylerinin ortak bir çalışmanın içine girmeleri de bu sorunun çözülmesine yardımcı olabilir. En azından hafta sonları birlikte ortak bir iş yapabilir ve burada paylaşım içinde bulunabilirsiniz. Ayrıca çocuk zaten terk edildiği endişesine kapılıyor olabilir bunun için verdiğiniz ceza da onun bu duygusunu pekiştirebilir. Bunun yerine ona davranışını sonucunu anlatın ve özür dileyerek kardeşiyle birlikte vakit geçirmesi hususunda teşvik edin. Ona nasıl davranmanızı istediğini sorun ve ilişkilerinizi biçimlendirirken onun isteklerini de dikkate alın. İlişkilerinizi bu şekilde sürdürdüğünüz sürece yaşadığınız sorunlar bir süre sonra ortadan kalkacaktır.

Karar veremiyorum

15 yıl Amerika'da yaşamış bir bayanım. Büyük oğlum orada doğdu ve on iki yaşına kadar da eğitimini orada sürdürdü. Türkiye'ye döndüğümüzde uyum sağlamakta zorlandı. Biz de onu özel okullara gönderdik liseyi bitirinceye kadar özel derslerle takviye ettik. Bu yıl üniversiteyi kazandı ve Amerika'ya gidip eğitimini orada sürdürmeyi düşünüyor. Aslında ben oğlumun yanımda olmasını burada kalmasını istiyorum ama baba bu konuda benimle hemfikir değil. Ben de kendi duygularımla onların kararları arasında kalıyorum. Çünkü oğlum Amerika'ya gittiğinde kendi kültüründen kopabilir ve oradaki insanlar gibi yaşamaya ve düşünmeye başlayabilir. Ben bunu istemiyorum, biz Müslüman bir aileyiz, bu konuda taviz verdikten sonra aldığımız hiçbir ödülün hiçbir kariyerin önemi yok benim için... Bu konuda oğlumu nasıl ikna edebilirim bana yardımcı olun..

S. Z

Kararınızı kendiniz vereceksiniz

Bu konuda benim şahsi fikrimi soracak olsanız, _çocuğun kendi kültürünü, geleneklerini, toplumunu tanıyabileceği ve onlarla bir arada yaşayabileceği _ bir ortamda olmasının dolayısıyla burada kalmasının daha iyi olacağını söylerim. Ama bu nokta da doğrudan bir yönlendirmede bulunmam doğru olmayacağı için bu kararı size bırakmam gerekiyor. Çünkü kendi şartlarınızı ve durumunuzu en şekilde yine siz biliyorsunuz... Bu konuda aile büyükleriyle de istişare edin, ayrıca oradaki kültürel yapıyı, çocuğunuzdan neler beklediğinizi, onun için neyin daha iyi oluğunu değerlendirin ve kararınızı öyle verin.

Aileler çocuklarını yurt dışında okutmak için can atarlar. Bunun çeşitli avantajları ve dezavantajları vardır. Belki maddi olanaklar açısından, iş imkanları bakımından bazı imkanlar elde edebilirsiniz ama kültürel yapının korunmasını önemsediğimizde durum daha farklı boyutlara ulaşıyor. Böyle bir sorunun içine düşmemek için çocuklarımıza sağlam bir temel vermeliyiz ki, buralara gönderdiğimizde, etkilenmek yerine daha da etkin olsunlar ve inancımızı, kültürümüzü burada anlatsınlar, tebliğ etsinler...

Oğlunuz her şeye rağmen gitmeye karar vermişse, bundan sonra onunla daha yakın bir iletişim kurarak, orada yaşayan Müslüman gruplarla görüşmesini onlarla birlikte olmasını tavsiye edebilir ve yaşam tarzı olarak da olsa kültürel bir aktarımda bulunmasını empoze edebilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi