Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Habil ve Kabil

Habil ve Kabil

Bulunduğumuz noktayı bilelim!

Hâbil ve Kâbil iki can kardeş.

Bunlardan Kâbil kardeşi Hâbil'i katletti.

Kâbil kâtil oldu.

Olayın cereyanından sonra iki çizgi oluştu.

İman ve küfür çizgisi.

Bu iki çizgi üzerindekiler arasındaki mücadele o günden günümüze kadar geldi. Bugünden kıyamete kadar da devam edecek.

Hak ve Batıl mücadelesi başlayalıdan beri hız kesmedi; bundan sonra da hızını kesmeyecek.

Hz. Musa Aleyhisselâmın Firavun ile mücadelesi...

Hz. İbrahim Aleyhisselâmın Nemrud ile kavgası...

Hz. Muhammed Aleyhisselâmın ve Ebû Cehil'in yolları...

Bütün insanlar bu iki yoldan birinin üzerinde olmuştur. Çünkü, hak ve bâtıl çizgisinden başka üçüncü bir çizgi/yol yok. Bu gerçeği Kur'ân-ı Kerîm çok açık ve net beyan ediyor...

Hiçbir zaman tarafsız değildir.

"Efendim, ben tarafsızım" diyenler ya fikren/zikren ya da fiilen batıl çizgisinin üzerinde o kulvarda varlıklarını sürdürmektedirler.

Her iki taraf da kendilerinin bulundukları çizgiye taraftar toplamak gayretindedirler. Bu da gayet normaldir.

Hak yolunun mücahidleri cehenneme koşuşanların arasından kurtuluş yoluna dâvetle uğraş içindeyken, bâtıl çizgisinde şeytanla koalisyon kurmuş şeytan taraftarları peygamberlere sataşmış, insanları imânlarından/inançlarından vazgeçirme gayretinde olmuşlardır.

Şeytan ve taraftarları hak çizgisinde olanları şaşırtıp kendi çizgilerine çekmek için akılalmaz taktikler kullanmışlar/kullanmaktadırlar.

Hergün yeni yöntem ve taktikler icra ediliyor. Biri tutmadı, öbürü, o da netice vermedi bir başka yöntem... Makam, para, şehvetlerin tatmin yolu kullandıkları taktik ve yöntemlerin başında geliyor.

Makam için fikirlerini satanlar, namuslarını payumal edenler, yaltaklaşanlar, yalakaşanlar az mı? Çevrenize bakın, dün yanınızda olanların bugün başka kulvarda sırıtışlarını göreceksiniz. Bunların geçmişlerinden utandıklarını, mâzilerini inkâr ettiklerini, makam ve para için her türlü rezaleti işlediklerini ve bütün bunları da itiraf ettiklerine şahid olacaksınız.

Müstehcen basın-yayın organlarıyla, şehvet ipiyle tutup esir aldıklarını oluşturdukları gündemlerle nasıl da kullanıyorlar.

Oyalayıcı gündemler. Biri tutmadı öbürü, o da tutmadı bir öbürü...

Şöyle bir bakalım:

• Tevekkülü unutturan geçim gündemi...

• Fâni hayatı daha da fânileştiren dış görünüm, güzellik gündemi.

• Şöhret olmak gündemi.

• Futbol maçlarının neticesi gündemi.

• Şiddetle zehirleyen magazin; yani "hangi ünlü kiminle nerede yattı-kalktı" dedi-koduları gündemi.

• Kişisel gelişim gündemi.

• Modellerine model katan araba gündemi.

• Dün düşüp bugün çıkacağı beklenen borsa gündemi.

• Şehvetlerin alınıp satıldığı moda, model, podyum, manken gündemi.

• Daha nice gündemlerle insanlarımız oyalanıyor, aldatılıyor, saptırılıyor, sapıklaştırılıyor.

Hak tarafındakilerin (bu çizgide olanların) gündemleri, fâniyi bâkileştirmektir. İnsanları ahireti unutturmayacak gündemlerle yollarını cennete çevirmektir.

Herkes kendisinin hangi çizgide olduğunu kontrol etmeli. Kâbil'in ve taraftarlarının, şeytanın ve yandaşlarının arasında olmamaya özen göstermelidir. Allah taraftarı olmak; mesele budur...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi