Sana her dokunduğumda içimde bir sevinç belirir
İncecik belinden tutar ve rengini seyrederim
Kırmızı, kan kırmızısıdır rengin
Ve kokun içimi rahatlatır, dinlendirir beni
İçtiğim her yudumda zihnim açılır, gözlerimin içi güler...
İki yıl önce çalıştığım kuruma gelen bir genç kız bana bu şiirini takdim etti ve her satırını dikkatle okumamı istedi. Şiir uzuncaydı burada sadece bir kıtasını alabildim.
O sabah genç kızın verdiği kağıdı aldım, masaya koydum ve okumaya başladım...Okurken onun gözlerine bakıyor ve bu güzel cümlelerin kim için yazılmış olabileceğini anlamaya çalışıyordum..., taki yukarıdaki kıtaya gelinceye kadar şiirin platonik duygularla yazılmış bir şiir olabileceğini düşündüm...fakat bu dizelere geldiğimde aklım karıştı, bir türlü anlayamadım ve şiirin kim için kaleme alındığını genç kıza sordum...Aldığım cevap ilginçti. Genç kız yüzüme bakarak " bu şiiri her gün çay içtiğim bardağa yazdım" dedi. Şaşkın bir vaziyette şiiri bir kez daha okudum ve çayı çok seviyor olmalısın dedim...Genç kız hayır dedi ve öfkeli bir ses tonuyla duygularını şöyle ifade etti:
"Bu yıl lise son sınıftayım, artık şu üniversite sınavı bitse de bir kurtulsam diyorum...İnanın Ortaokuldan beri hiçbir sosyal hayatım yok. Okuldan geliyorum annem hemen odama kapatıyor, önüme bir tabak börek çörek bir çaydanlık ta çay koyuyor ve kapıyı üstüme kitleyip çıkıyor, "ders çalış akşam kapıyı açarım" diyor. Ben de test kitaplarını önüme koyuyorum ve bir yandan çayımı yudumluyor bir yandan da önümdeki kurabiyeleri yiyorum. Bir zaman sonra konuşacak bir insana ihtiyaç duyuyorum, dışarı çıkmak, insanların arasına karışmak, alışveriş yapmak, seminerlere gitmek istiyorum...Ama gidemem, burada bir mahkum gibiyim, annem hiçbir şeye izin vermiyor. İnanın derslerden artık çok sıkıldım ve sırf can sıkıntısından elimdeki bardağı beni dinleyen bir arkadaş, bir sırdaş gibi düşünüyor ve kaç zamandır ona şiirler yazıyorum. Düşünsenize bütün şiirlerimi ya önümdeki çay bardağına ya da kurabiyelere yazıyorum. Bunu biraz da anneme tepki olsun diye yapıyorum ve artık yazdıklarım bir defter dolusu oldu. Geçen gün çok öfkelendim ve yazdığım şiirleri annemin önüne koydum. Bak anne, hiç arkadaşım yok, sosyal hayatım da yok, beni odaya kapatıyorsun burada o kadar yalnızım ki, önümde sadece çay bardağı ve kurabiyeler var, dedim. Sonra, artık bunalıyorum anne, al bu şiir defterini bastır da benden hatıra olsun diye ekledim. Annem çok üzüldü ve beni doktora götürdü fakat doktorun tavsiyeleri ona ağır geldiği için yine eski halimize döndük. Ben insanlarla konuşmak, insanlarla iletişim kurmak istiyorum bardakla, kurabileyerle, duvarlarla değil..."
Annelerin çocuklarının geleceğiyle ilgili hayaller kurmaları ve onların okul başarıları konusunda ellerinden geleni yapmaları doğal bir durum. Ancak, çocuğun istikbali deyince ebeveynlerimiz sadece onun okul başarısını, iyi bir okul okuyarak, para kazanacağı bir iş hayatına atılmalarını hesaba katıyorlar. Oysa, çocuklarımızı geleceğe hazırlarken, onların hem okul başarılarını hem sosyal hayatlarını, arkadaşlarıyla, yaşadığı toplumla uyumunu hem de Allah'a karşı sorumluluklarını dikkate almalıyız. Aksi takdirde bu bütünlüğü bozarak, onları sadece okul başarılarıyla değerlendirir hale geleceğiz ve bunun sonucunda da, yukarıdaki öyküde olduğu gibi yalnız mutsuz ve çevresiyle uyumsuz bir bireylerin yetişmesine vesile olacağız. Bunun için, başarı kavramını yeniden ele alarak, hayatı bir bütün olarak değerlendirmeli çocuklarımızın hayatına da bu minvalde bakmalıyız. Aksi takdirde çocuklarımız çay bardağına, boş duvarlara şiirler yazmaya sorunlarını bu nesnelere aktarmaya devam edeceklerdir.
- Bahçeli'den Gül çıkışıCHP PM'de karar çıktıKritik görüşme sona erdi! Arınç açıklama yaptıAtina'nın "kiralık fırkateyn" yalanı!UEFA Başkanı konuştu! "Umuyorum ki G.Saray..."5G Türkiye'ye ne zaman gelecek?Bakan Ağbal: Milletimizin refahını biz artırdıkAltay tankı ihalesini kazan firma belli olduAK Parti'den CHP'ye: Soytarılar, terbiyesizler...FETÖ'cüleri taşıyan tekne kayalıklara çarptı!
- Bir Ayet
- Bir Hadis
- Namaz Vakitleri
- Hava Durumu
- “İman edenlerin Allah'ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdir.” (Hadîd, 16)
- “Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allâh'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim (mârifet ilmi) öğreten âlim ve (Hakk'a lâyıkıyla kul olmak için) tahsil gören talebe bundan müstesnâdır.” (Tirmizî, Zühd, 14)
- için namaz vakitleri
İmsak 04:28 Güneş 06:04 Öğle 13:08 İkindi 16:55 Akşam 20:01 Yatsı 21:30 - 17°C Adana
- 12°C Adıyaman
- 11°C Afyon
- 5°C Ağrı
- 14°C Amasya
- 11°C Ankara
- 17°C Antalya
- 7°C Artvin
- 17°C Aydın
- 12°C Balıkesir
- BIST: 110.059 -0.79
- Altın: 174,736 -0.16
- Dolar: 4,0867 0.65
- Euro: 5,0024 0.36
Çay bardağına şiir

Fatma Tuncer / Milli Gazete
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Bir masaldı24 Nisan 2018 Salı 07:39
- Japon kültüründe yaşlıların yeri23 Nisan 2018 Pazartesi 07:09
- Umudunuz varsa kapılar açılır21 Nisan 2018 Cumartesi 08:29
- Zayıflamanın formülünü buldum20 Nisan 2018 Cuma 07:49
- Büyük Yürüyüş18 Nisan 2018 Çarşamba 08:37
- Kadının hasmı kadın olursa17 Nisan 2018 Salı 07:10
- Hatayı düzeltmek bir sorumluluktur16 Nisan 2018 Pazartesi 07:01
- Emek verdiğiniz şeyi seversiniz11 Nisan 2018 Çarşamba 08:03
- Büyük anneden toruna10 Nisan 2018 Salı 07:06
- Organik ürünlere rağbet var09 Nisan 2018 Pazartesi 07:29
- Neden savaşırız?07 Nisan 2018 Cumartesi 08:11
- YAŞAM
- SİYASET
- DÜNYA
- EKONOMİ
Bu işi yapan dünyanın ilk trilyoneri olacak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın acı kaybı
İster inanın, ister inanmayın! Burası Antalya...
Gelinin cevabıyla nikah iptal olmuştu! Flaş teklif
‘Utanmıyor musun? Ben sana ekmek veriyorum!’
Eski İran Şahının mumyası ortaya çıktı iddiası
Ünlü iş adamının acı günü!
‘Utanmıyor musun? Ben sana ekmek veriyorum!’
Bu köyde 7'den 70'e herkes bunu yapıyor
Arakalı Müslümanlara yönelik yardımlara devam
Sarı terör! Taksici yayaya bıçakla saldırdı
Polis durdurdu! Eroini bakın nerede saklanmış?
- Abdurrahman DilipakHangi ittifak!
- İbrahim KaragülSizi FETÖ ile, PKK ile aynı cepheye sürdüler. Yeni ‘müdahale’ başladı..
- Kemal ÖztürkTürkiye’de bir Hyde Park açma girişimi
- Ahmet KekeçTaşıyıcı abla Meral, Gül lehine adaylıktan çekilebilirmiş!
- İbrahim Kahveci2002’de iktidar değiştiren tablo ve 2017
- M. Şevket EygiBiraz Terbiye Biraz Edep
- Fatma TuncerBir masaldı
- Abdulkadir ÖzkanKampanya başlamadan ipin ucu kaçıyor
- Kemal BelginQuaresma’nın sırtında...
- Zeki CeyhanTam bir kör dövüşü
- Resul Tosun15 milletvekilini İP’e göndermek
ÜYE İŞLEMLERİ