Serdar Arseven

Serdar Arseven

GÜL: “Bu iş yıl sonuna kadar bitmeli!..”

GÜL: “Bu iş yıl sonuna kadar bitmeli!..”

Belgrad
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Bosna Hersek ve Arnavutluk’a gitmiştik.
Bu hafta da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Sırbistan programı.
Balkanlar’da, son derece kritik bir süreçten geçmekteyiz.
AB’nin “Sırplara” avantaj sağlayan ve Müslüman Boşnakları bir kez daha “soykırımla” karşı karşıya kalma tehlikesiyle yüz yüze getirmeyi hedefleyen tuzaklarını ele aldığımız bu süreçte, yurt içindeki yakıcı gündemden de uzaklaşamıyoruz...
Sayın Gül’le, Fenerbahçe-Galatasaray maçının öncesinde gerçekleşen bir saatlik buluşmamızda Balkanlar’daki son gelişmelerin yanı sıra...
Ondan çok daha fazla; kafamızdaki “Açılım”ın sonu ne olacak, devleti yönetenler bu işten vazgeçmeye mi başladı, süreç devam edecek mi, Sayın Başbakan’ın “Sil baştan yaparız”, “süreç tıkanabilir” yaklaşımları bunu mu gösteriyor?” sorularına cevap bulmaya çalıştık.
¥
Cumhurbaşkanı’nın tafsilatlı değerlendirmelerini haberimizden okursunuz;
Ben burada, çıkarttığım sonuçları yansıtayım.
Öncelikle,
“Bu iş bu sene bitmeli” söyleminin yanı sıra, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir saat boyunca sergilediği görüntüden çıkan o ki...
“Açılım”ı tıkandığı noktaya kadar götürme ve o noktada da tıkanıklığı seri operasyonlarla açarak devam ettirme kararlılığı had safhada.
“Geri dönmenin”, “vazgeçmenin” maliyeti çok ağır olacak; Türkiye dönülmesi fevkalade sakıncalı bir yola girdi.
Dış dünyadaki uygun şartların, “ilânihaye” devam etmesi elbette mümkün değil, bir yıl daha devam edeceği de fevkalade şüpheli.
Sayın Cumhurbaşkanı, bunları bu netlikte ifade etmese de şu sözlerini “olabildiğince net” kategorisinde değerlendirebiliriz:
“Bu işlerin bitmesi lazım. Açık söylüyorum, bu sene bu işlerin bitmesi lazım. Bu sene bu terör işinin bitmesi lazım. Bu işlerin bitmesi lazım açık söylüyorum. Herkes de efendice gelir, ailesine kavuşur. Şu günkü hukukumuz buna fırsat veriyor. Gelir ailesine kavuşur.”
¥
Efendice gelip teslim olmaları lazım...
Olmazlarsa...
“Kuzey Irak’ta barınmaları mümkün değil!..”
Konjonktür bunu gösteriyor.
Teslim olan kurtulacak...
¥
Kurtulacak da...
Süreç, daha ilk aşamada çok sancılı oldu.
Bundan sonrası nasıl yönetilecek?..
Sayın Gül, son zamanlarda iyice bulutlanan havanın empoze ettiği karamsarlıkta değil...
“Bütün imkanları seferber ederek, bu işin üstesinden hep birlikte geleceğiz” diyor.
Peki, “Habur’daki görüntüler, o görüntülere ilişkin yaygın nitelemeyle istismar, yolu tıkamaz mı?..”
Cumhurbaşkanı’nın burada da “temkinli rahatlığı” var.
Oradaki görüntüleri, Anadolu’nun benimsemediğini ve asla benimsemeyeceğini ifade ederken kullandığı “ithal” kavramı dikkatimi çekti.
Konuşmadan şu bölüm:
“Habur’da gördüğümüz o manzaralar, Türkiye kültürünün bir parçası değil. O gördüğünüz manzaralar, o resimler, Türkiye’nin batısını, doğusunu, Diyarbakır’ı nereyi alırsan al, o resimler... Yok öyle bir Türkiye resmi. Yok bunlar!.. Bunlar aşırı ve tahrik edici, ithal, dışarının kültüründen... Açık söyleyeyim. Türkiye’de böyle bir manzara yok. Doğu’ya da benzemiyor, Türkiye’nin hiçbir yerine benzemiyor. Onun için o görüntüler herkesi rahatsız etti..”
¥
“Durmak yok yola devam” mesajı aldım, ben Sayın Gül’den...
Süreç, kesintiye uğramayacak gibi.
En azından Sayın Gül, uğramaması için elinden geleni ardına koymayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi