Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Ağır misafir

Ağır misafir

Ahmet Davudoğlu, tartışılan ziyaretin sahibi İsrail Büyükelçisi Gaby Levy için 'misafirimiz' demiş. Lakin Bergama asıllı olan ve Türk misafirperverliğini övmekle birlikte Levy, kendisinin Karadeniz bölgesinde pek de öyle karşılanmadığını ima ediyor. Evet, Gaby Levy gerçekten de misafirimiz veya Karadeniz'in misafiri ama farklı bir misafir. Ağırlaması zor, ağır bir misafir. Dolayısıyla 'elçiye zeval olmaz' misali böyle ağır misafirler karşısında istiskal yani kibire kibir satmak ve misliyle mukabele esastır. İsrail, Filistinlilere fiziken yaptığı bed muameleyi ve nobranlığı bir biçimde siyaseten de bizlere ve Türkiye'ye yapmaktadır. Yanında kovboylar gibi özel korumalarla gezmekte; tavırlarından misafir mi yoksa işgal temsilcisi mi olduğu pek anlaşılamamaktadır. Ve ev sahibine güvenememekte ve her kademede korunmasını kendi özel muhafızına emanet etmektedir. İşte bundan dolayı Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, makamına kendi özel korumasıyla girmekte ısrar etmesi üzerine bu kendini bilmez ağır misafire karşı densiz ve nadan misafir muamelesi yapmıştır. Daha önce de benzeri bir muameleyi İstanbul'da ayrı siyasi zihniyetten olan Ömer Şarlak yapmıştı. Dolayısıyla Gümüşhane'nin muhafazakar kesimleriyle Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin solcu öğrencileri aynı benzeri refleksi sergilemesi tesadüf olabilir mi? Dolayısıyla bunların 'one minute'le falan alakası yok. İsrail'in kendisine üslup ayarlaması yapması kaçınılmaz. Hem de acilen. Neden? Başbakan Erdoğan, İngiliz The Guardian gazetesine yaptığı konuşmada Lieberman'ın Gazze ile alakalı sözlerine atıfta bulunmuştu. Bu sözlerinde, daha önce Rabin gibilerin temenni ettiği 'Gazze keşke denize batsa da ondan kurtulsak' ifadesinin daha ağırını sarf etmiş ve Amerikalıların Japonya'yı işgal etmeden nükleer silahlarla üstesinden geldiğini ve aynı modelin pekala Gazze için uygulanabileceğini ima etmişti. Bunun üzerine İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman'ın basın sözcüsünden Erdoğan'ın sözlerine jet cevap geldi: Her tür saçmalığı dikkate alacak değiliz...

İsrail,Türkiye hakkında saçmalık ifadesi kullanmayı itiyad ve alışkanlık haline getirdi. Sözgelimi, İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yossi Levy, Rize,Trabzon ve Gümüşhane'de yankılanan 'istemezük' çığlıkları üzerine meseleyi Trabzon saçmalığı olarak nitelendirmiştir. Toplu suçlama Yahudilerin adetidir. Mesela, Almanlar için fail millet ifadesini kullanırlar. Hukukta suçun şahsiliği Yahudiler nezdinde kolektifliği suretine inkilap etmiştir. Buna mukabil, İsrail hariciyesine en güzel cevaplardan birisini Saadet Parti Temsilcisi Ömer Topaloğlu vermiş ve büyükelçi ve bağlı bulunduğu bakanlığın sözlerini ve tavırlarını küstahlık ve eski dille hezeyan olarak nitelendirmiştir. Karadeniz halkına karşı küstahça hareket eden bu zevat bir de özrü kabahatinden büyük bir biçimde 'Biz halka mesaj vermek istiyorduk; önümüzü kesmek isteyenler var, bunlara pabuç bırakmayacağız' demez mi? Kimileri Türk-İsrail ilişkilerini kontrolden çıkmış ve frenleri patlamış ve uçurumdan yuvarlanmakta olan bir araca benzetiyor. Bu benzetmeyi yapanlardan birisi olan Martin Indyk kurumsal ilişkiye sahip Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de bu gelişmelerin önüne geçemediğini ve dışında kaldığını öne sürmektedir. Erdoğan'ın sınıf arkadaşı Rafeal Sadi gibi kimileri de bu gerilimin ve gerilemenin sistematik olduğuna inanıyor. Arap tarafında da bu inancı paylaşan Abdussettar Kasım gibi isimler var.

Hal böyle iken Türklerin muamelesine mukabil Ertuğrul Özkök, Gaby Levy cephesini savunuyor ve Karadeniz'de yaşanılanları yabancı düşmanlığına bağlıyor. Lakin belediye başkanı ve gözlemciler İsrailli turistleri garip, yaban turistler olarak tanımlıyorlar. Geçmişte özellikle Güneydoğu Anadolu'ya İsrailli turistlerin ilgisi Arz-ı Mev'ud iddiaları nedeniyle dikkat çekerdi. Lakin anlaşılan Karadeniz sahillerine dadanmaları da mütekabil ve karşılıklı güvensizlik nedeniyle de yine krize dönüşebiliyor. Gaby Levy burada halkla ilişkiler diplomasisi yürütüyor lakin fazla alabileceği bir mesafenin olmadığı da görülüyor. İsrailli elçi halka mesaj vermekten bahsediyor ama Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, İsrailli turistlerin halkın içine karışmadıklarını ve asıl kuşkuların da burada düğümlendiğini belirtiyor. Kriz müzminleşmiş ve kronik hale gelmiştir. Bunun tedavisi neredeyse imkansızlık derecesindedir. Bu gibi durumları en güzel ifade eden bir Arap deyimidir. 'Hel yüslihu'l attaru ma efsedehu'l dehru..' Yani yüzyılın bozduğunu doktor nasıl düzeltsin! Öyle olsaydı doktorlar ölüye can verirlerdi. İşte bunu Gaby Levy'ye tepki makamında en güzel ifade eden MHP Trabzon İl Başkanı Nihat Birinci olmuştur. "Trabzon'daki tepki İsrail'in 1948 yılından beri İslam alemine yaşattığı kan ve göz yaşının bir tepkisidir..." Bergama doğumlu Levy kırılmış ve incinmiş. Yıkılmak karşısında incinmenin sözü mü olur? Gerçekten de Türkler misafirperverdirler. Kırılsalar da kırmazlar. Kırıyorlarsa sağlam bir nedeni olmalıdır....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi