MHP kongresi

MHP kongresi

Kongrede Devlet Bahçeli'nin yeniden genel başkan seçilmesi kesin görünüyor. Parti içinde kongre öncesi sertleşen hava, gerçekte bir karizma savaşı.
Bahçeli'nin karşısına alternatif genel başkan adaylarının çıkma cesareti göstermesi bile, lider karizmasına yönelik ağır bir saldırı olarak kabul ediliyor. Genel Başkan imzalı önceki gün yayımlanan çok sert açıklamanın hedefi AK Parti değil, doğrudan bu genel başkan adayları. Manzara bir parti içi rekabet manzarası. Rekabet sertleşince parti duvarlarının dışına taşıyor. Bahçeli'nin açıklamasındaki AK Parti toplantılarını basma tehdidi, bu dışarıya taşan rekabetin sert bir işareti.

Partiler ve liderler arasındaki siyasî rekabetin dağdağasını ve gündeme giren sıcak konulardaki savrulmaları bir kenara bırakalım. Devlet Bahçeli hem MHP için, hem de Türkiye için bir şans. Bazen gürleyerek konuşmasının kişiliğine aykırı duran yapaylığı bile Türkiye'nin hassas dengelerine sağlıklı katkılar sağlıyor. Ama en önemlisi kolaylıkla konuşmak yerine dövüşmeyi tercih edecek geniş kitleleri susturabilmesi ve durdurabilmesi.

Devlet Bahçeli'nin hakkını teslim edelim. Ergenekon'un kitlesel provokasyonları ile kışkırtılan etnik düşmanlığı tek başına o durdurdu. 2005 yılında, Mersin'de Ergenekon tezgahı olan bayrak yakma olayı ile bayrağı kapıp sokağa çıkanların taşkınlığa kapılmasını onun sağduyulu ikazları engelledi. Birkaç gün önce yayımladığı genelge yine "demokrasi dışı müdahalelere", yani köşeye sıkışan Ergenekoncuların tahriklerine ve kavga çağrılarına karşı MHP tabanını hizaya çekiyor. Türkiye'nin geçtiği bu hassas dönemde Bahçeli'nin gösterdiği bu özen kayda alınmalı. Bahçeli yağıp gürlemesine, çok sert ve yıkıcı cümleler kurmasına rağmen öfkeli geniş bir kitleyi şiddetin uzağında tutuyor.

MHP 40 yıllık geçmişinde, en az üç kere eksen değiştirdi. Soğuk Savaş döneminin keskin ideolojik kutuplaşmalarından bugüne intikal eden tortular elbette var. Bu tortulardan biri olan disiplinli bir parti teşkilatı ve liderlik, bugün daha çok diğer partilerde de var olan oligarşik yapılara benziyor. 12 Eylül'den sonra 70'li yılların çatışan taraflarından solun bütünüyle dağılmasına rağmen MHP'nin güçlenerek yoluna devam etmesi, dayandığı sosyolojik temele bağlıydı. Milliyetçilik, dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi kendisini kenarda hisseden kitleleri merkezle bütünleştiren ve toplumsal entegrasyonu kuvvetlendiren bir ideoloji veya anlam dünyası. Devlet Bahçeli'nin liderliği ile bu sosyolojik taban genişledi. Türkeş'in hiçbir zaman toparlayamayacağı kitleleri Bahçeli'nin MHP'ye kazandırması, kitle partisine uygun kişilik profili ile açıklanmalı.

"Demokratik açılım"a karşı MHP'nin yürüttüğü kaya gibi sert muhalefetin birkaç sebebi var. Aktüel olan sebeplerden biri bu kongre. Bahçeli, MHP kitlesinin kabaran öfkesini temsil etmediği takdirde liderliğinin muhataralı hale geleceğini biliyor. Asıl sebep ise, pazarlıklarla yürüyeceğini düşündükleri açılım sürecinde ağırlıklarını hissettirmek. Bahçeli bu sürecin, asker tarafından onaylanmış bir devlet projesi olduğunun farkında. Süreç demokratik siyasî rekabete konu olunca, askerden boşalan yeri MHP dolduruyor. Ancak MHP iki farklı konuyu birbirine karıştırıyor. Demokratik açılım hem Kürt sorununu çözmek, hem de terörü sona erdirmek zorunda. PKK sorunu giderek Kürt sorunundan özerkleşiyor, bağımsız bir soruna dönüşüyor. PKK sorununu bitirmek, Kürt sorununu ise çözmek gerekiyor. Yıllarca sorunu terör sorunu olarak niteleyenler bugün birdenbire ikisini birbirinden ayırmakta zorluk çekiyor. PKK sorununu çözülecek, Kürt sorununu bitirilecek bir sorun olarak görmek gibi.

Bahçeli'nin liderliği yara almadan süreceğine göre, bu kongreye MHP'nin demokratik açılım konusundaki tavrının ölçülüp biçileceği bir vesile olarak bakmak lâzım. Elbette tartışmalarla berraklaşacak bir tavır olmayacak söz konusu olan. Bahçeli için liderlik sınavı geride kalmış ve tabanın eğilimleri ölçülmüş olacak. Sonucun, daha sakin ve sabırlı bir açılım politikası, daha doğrusu muhalefeti olacağını öngörüyorum. MHP kongresi, açılım üzerindeki baskıyı hafifletecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi