Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Sınav korkusu yaşıyorum

Sınav korkusu yaşıyorum

* 18 yaşında bir gencim. İmam Hatip Lisesi son sınıftayım. Eğer kazanabilirsem, ilahıyatçı olacağım. Ama bu konuda biraz tedirginim. Sınavlarda aşırı heyecan yapıyorum ve buna bağlı olarak başarısızlığa uğruyorum. Sınavdan önce bütün gece çalışıyorum, konuları neredeyse hatmediyorum ama sınav saati geldiğinde bildiğim her şeyi unutuyorum. Babam üniversiteyi kazanamadığım takdirde beni konfeksiyona verecekmiş. Bu beni çok korkutuyor ve vaktin çoğunu ders çalışarak geçiriyorum. Ama arkadaşlar pek bırakmıyor bazen onlarla dışarı çıkıp eğleniyorum. Bu yıl sınava gireceğim düşündükçe korkuya kapılıyorum. Eğer başarısız olursam çok üzüleceğim... Böyle bir duruma düşmemek için bana neler tavsiye edersiniz?

R M

Allah'a bırakın

* Bizler hayat boyu bazı hedefler peşinde koşar ve bu hedeflere ulaşabilmek için mücadele ederiz. Bunlardan kimilerine ulaşırız kimilerine de hiçbir zaman ulaşamayız... Sonuçta biz gücümüzün yettiği kadarını yapabiliriz gerisi Allah'a kalmış. O yüzden bazı şeylerin bizim dışımızda geliştiğini bilmelisin...

Elinden geldiği kadar çalışıyorsun, sonucu Allah'a bırak. Çünkü bizler yaptığımız işlerin sonucunu bilemeyiz. Ayrıca sana, sonuçtan ziyade şu anki durumuna odaklanmanı tavsiye ederim... Dersleri sınava yakın vakitlere erteleme, her gün belli bir saatte etüt yap. Çalışma odanı rahat edebileceğin şekilde düzenle. Çalışırken, ezberlemekten ziyade öğrenmeye önem ver ve not tutmaya çalış. Yapamadığın sorulara takılma, yapabildiklerini yap, diğerlerini yardım alarak yapmaya çalış.... Zamanı iyi değerlendir. Sınavla ilgili kaygılarını arkadaşlarınla paylaş... Ailenle konuş ve onların beklentilerinin seni yorduğunu izah et ve onlardan anlayışlı olmalarını beklediğini ifade et. Ayrıca arasıra arkadaşlarınla birlikte vakit geçirmeye, onlarla sohbet etmeye çalış... Sen elinden geleni yap, dua et, gerisini Allah'a bırak... Beklediğin sonuca ulaşamadığın takdirde de yüzlerce alternatiflerinin olduğunu unutma...

Nasihat sevmiyor

* 13 yaşındaki kızım hiç söz dinlemiyor. Her gün yeni bir problemle geliyor ve annesiyle sürekli tartışıyor. Geçenlerde arkadaşını eve çağırmak istediğini söyledi, biz de müsait değildik kabul etmedik. Kendini yere attı ve ağlamaya başladı.

Kızım, gerçekten bizi çok zorluyor... Garip giysiler giyiyor, garip arkadaşlar seçiyor, odasına tuhaf resimler asıyor. Bir şey söylesek hemen tepki veriyor ve nasihat hiç sevmiyor. Ne zaman nasihat etsek odayı terk ediyor ve ben sizi istemiyorum deyip gidiyor. Bizler büyüklerimize çok saygılıydık, ben rahmetli babaannemin nasihatlarıyla büyüdüm ve onlar sayesinde de topluma çıktım. Ama şimdikiler böyle şeyleri pek sevmiyorlar. Şimdiki psikologlar da bir garip, "bağırma, nasihat etme, eleştirme..."filan diyorlar peki bu çocukları nasıl yola getireceğiz? Bilmiyorum bu konuda neler söylersiniz...

F M

Zaman akıp gidiyor

* Dünya dönüyor, insanlar bir yandan ölüyor, bir yandan doğuyorlar... Zaman akıp gidiyor ve bizler bu akıntıda ilerleyen birer damla gibiyiz. Çağ, insanlar ve kültürler değiştikçe sorunlar da değişiyor ve bu değişim iki nesil arasında bu türden çatışmalara neden olabiliyor. Bizim zamanımızda büyüklerin sözü dinlenirdi, çok tesirliydi, bizler onların nasihatlarını dinler ve saygı gösterirdik. Ama şimdi her şey değişti ve çocukları da bu değişim içinde yeniden değerlendirmeli ve sorunlara nasıl çözüm bulabiliriz bunları yeniden tartışmalıyız.

Kızınız ergenlik dönemine geçiyor ve bu dönem zaten gençler nasihat pek sevmezler, uç gruplara özenebilirler, garip giysiler tercih edebilirler. Gençlik döneminde çocuklarımızı koruyabilmek için, onları alternatif arkadaş gruplarına teşvik etmeli, eleştirmemeli ve sevgi eksenli iletişim kurmalıyız. Siz de kızınızla ilişkilerinizde onu eleştirmeyin nasihat etmeyin ama onunla fikir telakkisinde bulunun ve vermek istediğiniz mesajlarınızı sorduğunuz sorularla ona vermeye çalışın. Onunla ilişkilerinizde ben dili kullanın ve tartışmaya girmeyin. İfadelerinizden anladığıma göre, eve arkadaşlarını getirmek istediğinde evin müsayit olmaması ve sizin bunu kabul etmemeniz onu çok öfkelendirmiş. Burada onu eleştirmeden, " Kendisini çok sevdiğinizi fakat, evin de bazı kuralları olduğunu, o saatlerde müsait olmadığınızı, bunu başka bir zamana ertelemenizin daha uygun olacağını" uygun bir dille izah edin.

Kızınızla yaşadığınız sorunlarda pek üstüne gitmeyin, kontrollü olun fakat bazı şeyleri zamana bırakın. Birkaç sene sonra bütün bunların çok gerilerde kaldığını göreceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi