Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kabul edemiyorum

Kabul edemiyorum

İki yıllık evli bir beyim. Eşimle çalıştığım iş yerinde tanıştım ve onun dürüstlüğü akıllı ve çalışkan olması ilgimi çekti, tanıştık. Eşimle ilgili hiçbir sorunum yok. Sadece eşimin başından benden önce de bir evlilik geçmiş ve eşiyle anlaşamadığı için, evliliğinin beşinci yılında bu evliliği bitirmiş. Bu duygumun çocukça bir duygu olduğunu biliyorum ama yine de durumu kabullenmekte zorlanıyorum. Neden bu kadar kıskanç olduğumu ben de bilemiyorum ama eşimin geçmiş dönemdeki evliliğini düşündükçe öfkeye kapılıyor istemediğim davranışlarda bulunuyorum. Şu an çocuğumuz filan yok ama ben bir gün bir çocuğum olursa ona örnek bir baba olmak istiyorum. Bunun için yaşadığım sorunları şimdiden çözüme ulaştırmalıyım. Eşim " Eski eşiyle hiçbir bağının kalmadığını ve beni sevdiğini söylüyor ama yine de onun daha önceden bir evlilik yapmış olmasını kabul edemiyor ve kıskançlık krizine kapılıyorum. Bu sorunu nasıl çözebilirim tavsiyelerinizi bekliyorum.K B

Davranışlarınızın sonucuna odaklanın

İfadenizden anladığıma göre, eşinizle evlenmeden önce, onun başından bir evlilik geçtiğini zaten biliyordunuz ve onu bu şekilde kabul ettiniz. Peki şimdi bu durum sizi neden bu kadar rahatsız ediyor? Sanırım, bu duygunuzun altında çeşitli endişeler barındırıyorsunuz. Yani, biraz kaybetme endişeleriniz, biraz da olayı kabüllenememe duygularınız bu sorunu tetikliyor. Size, eşinize ve kendinize güvenmenizi tavsiye ederim. Eşinize güvenin çünkü o zaten anlaşamadığı için birinci evliliğini bitirmiş ve ikinci eş olarak da sizi tercih etmiş. Üstelik eşinizin sizi sevdiğini ve değer verdiğini ifade etmesi de size ne kadar bağlı olduğunu ve değer biçtiğini gösteriyor. Bu nedenle dikkatinizi, eşinizin geçmiş dönemde yaşadığı evliliğe değil, onunla kurduğunuz aile hayatınıza ve gerçekleştirmek istediğiniz ortak hayallerinize çevirin. Ayrıca kendinize güvenin, sevilmeye, saygı ve hürmete değer biri olduğunuza inanın... Siz kabul etmeseniz de, hayatta bazı şeyler istediğimiz gibi olmuyor... Bizler hayat dengemizi kurarken, istemediğimiz olayları da, olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmek zorundayız. Bunu yaparken hayatımızın matematiğini dikkate alır ve kendimiz için en faydalı olanı tercih eder, sosyal ve duygusal olarak kâr elde etmeye çalışırız. Siz de öyle yapın. Geçmiş geçmişte kalmış... Gözlerinizi geçmişten, önünüze geleceğe doğru çevirin. Aile saadetinizin ne kadar değerli bir şey olduğunu düşünün ve eşinizle daha huzurlu ve aydınlık bir geleceğe doğru yürüyebilmenin yollarını arayın.

Çok mücadele verdim
Üç çocuk annesi bir bayanım. Büyük oğlum doğum hatasına bağlı olarak özürlü bir birey olarak hayatına devam etmek zorunda kaldı. Doğumundan itibaren bütün ilgi ve alakamı onun eğitimine ayırdım ve bu konuda sabrımı hiçbir zaman kaybetmedim. Doktorlar, çocuğun konuşamayacağını, hatta yardımsız yürüyemeyeceğini söylediler. Ama ben umudumu hiç kaybetmedim, sürekli dua ettim ve elimden geldiği kadar bütün eğitim çalışmalarına katıldım. Fizik tedavi, özel eğitim ve uygulamalar eşliğinde devam eden bütün çalışmalara aralıksız devam ettim.

Aradan on beş yıl geçti ve çocuğum şu anda yaşıtlarına göre bazı sorunlar yaşasa da, kendine yetebiliyor ve bana ihtiyaç bile duymadan hayatını sürdürüyor. Büyük zorluklar içinde okulunu bitirdi ve şimdi bir yakınımızın yanında konfeksiyon işinde çalışıyor. Başımı geriye çevirip baktığımda, yaşadığım zorlukları, verdiğim mücadeleyi görüyor ve ne kadar da yorucu bir hayat yaşadığımı düşünüyorum. Ama bunca yorgunluğun ardından, olumlu bir sonuca ulaşmak gerçekten güzel bir duygu. Oğlumu küçüklüğünden beri tanıyanlar ve onun konuşabileceğine dahi ihtimal vermeyen kimseler şimdi ondaki gelişimleri büyük bir hayretle karşılıyorlar... Yazılarınızı düzenli takip ediyorum ve yaşadığım bu hayat deneyimlerimi de sizlerle paylaşmak istedim... F M

Emek olmadan başarı gelmez

Yaşadığınız bu örnek davranışınızı bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, hiçbir başarı emek vermeden ortaya çıkmaz ve emek veren kişiler yorucu bir dönemin ardından bekledikleri sonuca ulaşırlar. Özürlü çocuğa sahip olan anneler, gerçekten büyük bir fedakarlık yaparak çocukları için bütün imkanları değerlendirmeye çalışıyorlar. Bu noktada sadece sabır, azim ve gayretlerini kuşanarak hareket ediyorlar. Allah çalışan insana emeğinin karşılığını veriyor. Çocuğunuzu büyütürken, çevrenizden aldığınız olumsuz tepkileri ve çocuğunuzun eğitimiyle ilgili yaşadığınız sorunları tahmin edebiliyorum. Buna rağmen mücadele verdiniz ve sonucunu aldınız.... Geçmiş dönemlerle mukayese ettiğimizde, özürlülerle ilgili epey gelişmelerin olduğunu görüyoruz.Özürlü maşı, bakım ücreti ve sosyal imkanlar aileleri biraz rahatlattı. Fakat bütün bunlar sorunlarımızı tamamen ortadan kaldıramıyor ve çoğu zaman çıkmazda kalıyoruz. Bu çıkmazları aşma noktasında, anne ve diğer aile bireylerinin azmi ve mücadelesi bir ihtiyaç oluyor. Sizin hayat tecrübelerinizde de olduğu gibi özellikle annenin mücadelesi ve çocuğa verdiği emek büyük bir fayda olarak ona geri dönüyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi