Gülay Pınarbaşı

Gülay Pınarbaşı

Evrimcilerin en çok tekrarladıkları kelime “Mucize”

Evrimcilerin en çok tekrarladıkları kelime “Mucize”

Meydan Larousse'da 'mucize' kelimesi "insan aklının ölçülerini aşan tabiat yasalarının dışına çıkan, dini inanca dayanan oluş" olarak tanımlanır.

Bir olay veya bir varlık için mucize kelimesini kullanan bir kişi doğanın dışında var olan bir güce inanıyor demektir. Çünkü mucize 'doğaüstü' olaylara verilen isimdir. Oysa evrim teorisine göre her şey doğanın eseridir. Evrimciler sahip oldukları bu ön kabul ile gördükleri bilimsel gerçekleri ifade ediş tarzları arasında büyük bir çelişkiye düşerler. Doğanın kendisinden 'doğaüstü' bir olay beklemenin mantıksızlığı çok açıktır. Dolayısıyla evrimciler her mucize kelimesini zikrettiklerinde aslında gerçekte varlık aleminin dışında bir gücün varlığını kabul etmiş olmaktadırlar.

Burada evrimcilerin zihinlerinde yaşadıkları bu ikilemin ifadelerine nasıl yansıdığına kısaca değinmek istiyorum.

NTV'de yayınlanan The Human Body isimli belgeselde insan vücudu ve insanın doğumu hakkında birçok bilgi verilirken, belgeselde en çok tekrarlanan cümlelerden biri "bu evrimin bir mucizesidir" idi.

Rockefeller Üniversitesinde 20 yılı aşkın bir süre iç kulağı inceleyen David Corey işitme duyumuz için şu açıklamayı yapmıştı: "Tüylü hücrelerin mekanikleri inanılmaz. Bir tüy demetinin hareketi "adeta sihirli bir biçimde" duymamıza olanak sağlıyor. Bu hücreler öylesine muhteşem ki onlara bakmaktan asla yorulmuyorum.

Geo dergisinin Ağustos 2008 sayısında Martin Paetsch'in yumurtanın yapısı hakkında yazdığı makalenin başlığı "Yumurta Mucizesi" idi. Paetsch yaptığı araştırmaların sonucunu okuyucularına şöyle aktardı: "Bu dahiyane kapsülün barındırdığı inceliğin güzel bir örneği tavuk yumurtasıdır. Bu günlük besinimiz, mühendislerin çok şey öğrenebileceği biyolojik bir mucizedir. Hem sağlamdır, hem kolay açılır. İçeriğini kurumaya karşı korur ama yeterli gaz alışverişine de izin verir."

Prof Dr. Ali Demirsoy ise gözün müthiş kompleks yapısını tesadüflerle açıklayamadığı için, klasik evrimsel sahtekar üsluba başvurur: "Fakat tam oluşmuş bir gözün meydana gelmesi (memeli gözü gibi) birkaç yüz milyon yıldan eskiye uzanmaz. Bu karmaşık bir organın bu kadar kısa sürede oluşması evrimsel bir mucize kabul edilmektedir." (Kalıtım ve Evrim,s.74)

Evrimci bilim adamları bir yandan evrimin tamamen şuursuz tesadüfler zinciri olduğunu savunurken bir yandan da doğadaki harikalıkları tamamen tesadüf zıttı kelimelerle açıklarlar. Evrimciler tesadüflere dayalı evrimin bilinç sahibi olduğunu, ne yaptığını bildiğini, planlama yaptığını ve bu planları uygulamaya koyduğunu, yaptığı planlara yönelik cansız varlıkları ve atomları kusursuzca organize ettiği, strateji belirlediğini iddia ederler.

Evrimcilerin içinde bulunduğu mantık zafiyetinin farkında olan İngiliz biyolog ve genetikçi C. D. Darlington bu konuda şunları söylemektedir:

"Bize insanoğlunun sanatı kademe kademe geliştirdiği ve sonunda tarihin ışığında ortaya çıktığı anlatıldı. Bu "yavaş yavaş" ve "adım adım" gibi insanın beynini uyuşturmak için kullanılan kelimeler sürekli olarak tekrarlandılar. Amaç büyük bir bilgisizliği örtmekti. Biri şu soruyu sormalıydı: Hangi kademeler? Ancak bu soruyu soran kişi de verilen yavan cevaplarla uyuşturuldu ve vazgeçti. Çünkü hiç kimse medeniyetin bir anda oluştuğunu düşünmek bile istemiyordu."

Evrim konusunda müthiş bir çıkmazın içinde olan Darwinistlerin mantığı, Kuran'da mucizeler görseler bile inanmayacakları bildirilen insanların mantığına benzer.

Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)

Evrimciler inceledikleri, araştırdıkları varlıkların harikalığını görüp bu harikalığı kendi dilleri ile 'mucize' olarak yorumlamalarına rağmen hala tesadüfün doğayı meydana getirdiklerini savunmaları , günümüzde de mucize gördüğü halde iman etmeyen insanlar bulunduğunun bir göstergesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülay Pınarbaşı Arşivi