Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

TENKİT (eleştiri) terbiyesi

TENKİT (eleştiri) terbiyesi

Bu haftaki mesajımızı, başta Vakit Gazetesi okurlarımız olmak üzere, hassaten ülkeye ve ülke halkımıza değişik sahalarda, alanlarda hizmet eden vakıflarımız, derneklerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımızın yönetim kurulu başkan ve üyelerimize ve tüm hizmet ehline sunmak niyeti ile kaleme aldım. Elbette nefsimiz başta olmak üzere, “Ben de Müslümanlardan biriyim” diyen her insanı bağlayıcı özelliğe sahip olan bu mesajımız, adeta kangren olmuş bir yara üzerine kezzap dökmek değil, tedavi amaçlı bir özelliğe sahiptir. Unutulmasın ki bizler müslümanız ve büyük mahkemede, büyük buluşmada zerre ağırlığınca hayırdan ve şerden hesaba çekileceğiz.
Farkında olmadığımız ve benliğimize bir virüs gibi girmiş bazı günahlar vardır. Eğer bunların önüne geçemezsek, bu bizim için bir iflas olur. Hem de ahret gününün iflası. Güncel olaylar, günlük konuşmalar, bir nevi dinî duyarlılığımızı zayıflatabiliyor. Dinî duyarlılığımız ne kadar zayıflarsa, dinî ölçüleri o kadar ihlal ve ihmal ederiz. Bir taraftan Ergenekon dosyasını takip ederken, diğer taraftan benliğimizin, içimizin Ergenekonlarına da zaman ayırmak gerekmektedir.
Önce dinî duyarlılığımızı zayıflatan günahların ismini verelim. Bunlar; gıybet, haset ve necvadır. Üç çeşit günahı bir tarafa bırakıp, diğer bir günahı kısaca öğrenmeye çalışalım. Bunun adı tenkittir, yani günümüz ifadesi ile eleştiri. Tenkit, uygulanmadaki yanlış usulden dolayı günaha kapı açıyor. Yoksa tenkit, inanan bir insan için salih bir ameldir.
Tenkit demek, doğru adına yanlışa müdahalede bulunmaktır. Bu tarifi ölçü aldığımızda, başta parti başkanlarının birbirlerine söyledikleri sözler, hakaret, yalan, iftira olup, hiçbir şekilde tenkit-eleştiri olmamaktadır.
Allah yolunda mü’minlerin birbirlerini ikaz edip tenkit etmeleri bir ibadettir. Allah rızası için yapılan tenkit-eleştiri, doğru düşünmeye, doğru söylemeye ve doğru yapmaya mü’mini mecbur eden ilahi bir güçtür. Bu güç, tenkit edilen insanın psikolojik-manevi dünyasını doğru yönde harekete geçirir ve yanlışı bıraktırarak, doğruya yönlendirir.
Tenkit-eleştiri, heva ve hevesi tatmin etmek, karşımızdaki insanı rencide etmek, aşağılamak, küçümsemek işi değil, bir asıl ve usul işidir. Tenkit ibadetinin anahtarı, tenkit usulüdür, eleştiri metodudur.
Tenkit usulü, tenkidin mahiyetini bilmek, vaktini gözetlemek, muhatabı tanımak, muhatabı yani karşımızdaki insanı hor ve hakir görmekten kaçınmak, tenkit edeceği konu hakkında bilgi sahibi olmak, tenkit yaparken Rabbani ölçülere uymak, gösteriş için tenkide kalkışmamak ve tenkidi bir ibadet niyeti ile yapmaktır.
Ne yazık ki Müslümanlar arasında yapılan birtakım yanlış anlayış ve yaşayışların sebebi, tenkit etme kudretinde olmamıza rağmen, tenkit etmemek veya tenkit usulüne uymamak ya da rastgele tenkide kalkışmaktır. Bundan ötürü, vahyin-dinin ölçülerine dayanan tenkitlere ilmî tenkit, nefse, enaniyete dayanan tenkitlere ise indî tenkit denir ki günahtır. Kısaca özetlersek, tenkit usulü, tenkit ibadetinin sıhhat şartıdır. Tenkit usulüne riayet edilmeden yapılan tenkitler, sahih olmayan, ibadet özelliğini kaybetmiş olan günah tenkitleridir. Şimdi gelelim, tenkit terbiyesine.
Tenkit terbiyesi
Tenkit-eleştiri terbiyesi, yanlış olan sözleri, hatalı olan hareketleri, meşru olmayan beyanları düzeltmeye kalkışırken, hislerden ve heveslerden uzak durmaktır.
Tenkit edilecek kimseye yapılacak müdahalede, nasihat ve öğütlerde, karşımızdaki insanı aşağılamadan, kimsenin göremeyeceği tenha yerlerde olmasına dikkat edilmelidir. Halk arasında yapılan tenkit ise, şahsı teşhir ve rezil etmektir. Tenhada yapılacak tenkit ise, şefkat ve nasihattir.
Görülen bir kusur bir nevi kötülüktür. Fakat kusurlu olan şahsa eziyet ise haramdır.
Şu önemli hususa dikkat etmeliyiz ki bugün Müslüman kardeşlerimiz arasındaki kavga ve kargaşaların birçoğunun temelinde tenkit terbiyesizliğinin etkileri vardır. Tenkit terbiyesinden mahrum-yoksun olan tenkitler, eleştiriler Müslümanları birleştirmez, aksine parçalar.
Kısaca tenkit terbiyesi, hakkı ve sabrı tavsiye etme müsaadesinin bir meyvesidir. Bu meyveyi devşirmek isteyenler, tenkitlerinde terbiyeli olsunlar.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Büyük Arşivi