Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Hak dostlarının sabır ve tahammülü

Hak dostlarının sabır ve tahammülü

Allah ondan razı olsun. Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin yazdıklarına devam ediyoruz.
“Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin buyurduğu gibi; “İlmin başı, yumuşak huyluluk; hikmetin başı, insanlarla iyi geçinmektir.”
Dolayısıyla insanların eziyetlerine katlanamamak ve tahammülsüzlük göstermek, hikmetten nasipsizliğin ve cehaletin bir neticesidir. İlim ve irfan sahibi insanlar, nasıl zarif ve nazik olurlarsa, hikmetten nasipsiz ve cahil kimseler de kaba, hodgam ve edep mahrumu olurlar. Dinin nezaket ve zarafetinden bihaber kalmak, en feci cehaletlerden biridir.
İbn-i Abbas (r.a.);
“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yol ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki yakın dost(un olmuş)tur.” (Fussilet, 34) ayetiyle ilgili şu açıklamayı yapmıştır.
“Ayette ifade edilen ‘en güzel yol’dan maksat, öfke anındaki sabır ve kötülüğe maruz kalındığı andaki aftır. İnsanlar bunları yaptıkları takdirde, Allah onları muhafaza eder, düşmanları da kendilerine boyun eğer. Sanki samimi bir dost olur.” (Buhari, Tefsir, 41-1)
Hak dostları da kendini bilmez cahillere aldırmaz, onlarla tartışmaya girmezler. Zira bunun, o nadanları nefsani bir inatlaşmaya götürerek, onların daha büyük bir zarara sürüklenmelerine sebebiyet vereceğini bilirler.
Bu hususta Hazreti Ali (r.a.) şu ikazda bulunur.
“Alçakça söylenen bir söze sakın cevap vereyim deme! Çünkü o sözün sahibinde, onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine o bayağı ifadelerle karşılık verirler. Cahil ile sakın latife etmeye kalkma! Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar.”
Mevlana Hazretleri de şöyle buyurur:
“Cahiller karşısında kitap gibi sessiz ol!” “Güzel huylu kişi, dedikodulara tahammül eden, insanların kötülüğüne karşı âmâ ve sağır davranan kişidir.”
Yine Mevlana Hazretleri buyurur;
“Dünyanın hiçbir köşesi iptilasız ve tuzaksız değildir. Hakk’ı gönülde bularak ve O’na sığınarak, O’nun manevi huzurunda yaşamaktan başka kurtuluş, huzur ve rahat yoktur. Allah’a yemin ederim ki, sabrı yaşamayan, fare deliğine sığınsa bile, bir kedinin pençesinden kurtulamaz.”
Bostan adlı eserinde Şeyh Sadi ise şu nasihatte bulunur:
“Muhabbetle dolan kalp, affedici olur. Eğer sen, yalnız kuru bir suretten ibaret olursan, öldüğün zaman cismin gibi isminle de ölürsün. Eğer kerem sahibi ve ehl-i hizmet olursan, ömrün cesedinden sonra da fedakârlığın ve gönüllere girdiğin kadarıyla devam eder.”
Mevlana Hazretleri buyurur;
“Madeninde birkaç geçer akçesi olan dağ, kazma darbeleriyle paramparça olur.” Yani meyveli ağaç taşlanır. Meyveli ağaç nasıl ki başına yağacak taşlara hazırlıklı olmalıysa, kâmil mü’minler de cahil ve kaba insanlardan gelebilecek eziyetlere hazır olmalıdırlar. Hak rızası için insanların eza ve cefalarına katlanmak da yüksek bir iman şuurudur.
“Kötülere karşı sabretmek, Salih mü’minlerin ruhaniyetinin seviye kazanmasına vesiledir. Nerede Hakk’a teşne bir gönül varsa, sabır o gönlü ihya eder.”
Ayrıca bu ahlak, çoğu kere kaba kişilerin ıslahına da vesile olur. Fakat kabalık yapanlar, pişmanlık duyup hallerini ıslah yönünde bir tavır sergilemezlerse, bu defa da kendilerinin maddi veya manevi bakımdan çok daha fazla zarar görmelerine, hatta helaklerine sebep olurlar. Zira bu takdirde kabalık yaptıkları Salih kulların hakkını bizzat Cenab-ı Hak alır. Allah Teala’nın sevgili kullarının hakkını zalimlerden alması ise kimi zaman celal tecellisiyle ve çok şiddetli bir intikam suretinde gerçekleşebilir.
Cenab-ı Hak, veli kullarına lutfettiği bu firaset, basiret, incelik ve hikmetten, gönüllerimize hisseler ihsan eylesin! Cahil ve nadanların kabalıklarına, sataşma ve tahriklerine kapılmaktan cümlemizi muhafaza buyursun! Hepimizi, kamil mü’minlere yakışan bir akl-ı selim ile yaşayıp huzur-i ilahiye selim bir kalb ile varabilenlerden eylesin! Amin...




Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi