Muhacir misiniz ensar mı? Veya…

Muhacir misiniz ensar mı? Veya…

1 muharrem 1431. hicri yılınız mübarek olsun.

Hicret İslam ve insanlık tarihi açsından çok büyük bir olaydır. Ancak malumunuzdur ki neslimiz, İslam takviminin başlangıcı olacak kadar önemli ve birçok hayır ve bereketin vesilesi olan bu tarihi olayı bilmiyorlar. Sadece gençlerimiz çocuklarımız değil, tüm insanımızın büyük çoğunluğu beklide “hicri yılbaşı” veya hicret takvimi diye bir şey duymamışlardır.

Tabi takvimde devrim olayı sadece yılbaşı değişimi değildir. Tatilimiz cumayken kültürümüzle inancımızla hiç alakası olmayan cumartesi ve pazarın tatil yapılması ne büyük şer ve felaketlere sebep olmuş ve olmaktadır? Bu, detaylı olarak ele alınması gereken farklı bir konu.

Haklı olarak şöyle bir soru çıkabilir; “yılbaşı kutlama da nereden çıktı, ashabı kiram (ra) tabiin ve sonraki selefi salihin (Rıdvanullahi aleyhim) yılbaşı falan kutluyorlar mıydı? Bu vb tartışmalara girmeyi fayda yerine zararlı bulduğumdan kısaca diyebilirim ki; yılbaşı vb nice kutlamalar zaten var. Ancak avam genel olarak kendi inancı, kültürü vs değerleriyle hiç alakası olmayan noeli çılgınca kutluyor.

Bunun alternatifi olarak onlara kendilerinin asıl yılbaşılarının hicri yılbaşı olduğu ve bu vesileyle hicretin nice ders ve ibretleriyle beraber, Resulullah (sav) ashabı kiram (ra) muhacir, ensar ve onların kutlu davalarının hatırlatılması, gençliğe onların, bize emanet ettikleri bu yüce davanın ve mukaddes emanetin anlatılması önemlidir.

Hicreti kısaca değerlendirmeye girmeden kendimiz ve tüm neslimizin hafızasına şu soruları cevaplarıyla beraber yerleştirebilirsek hicret daha iyi anlaşılacaktır.

1. Resulullah (sav) ın bi’setinden önce, arap yarımadası ve dünyada insanlık ne haldeydi, Ne denli rotasını şaşırmış ve adeta hayvanlaşmıştı?..
2. Resulullah (sav) hangi şartlarda göreve başladı, insanlığın cahiliye karanlığından kurtulması için nasıl bir reçete getirdi?
3. bu günde insanlık aynı reçeteye muhtaç değilmi, daha ne zamana kadar insanlık, sonu izim diye biten bir sürü ideolojilerin deneme tahtası olmaya devam edecek?..
4. 13 yıllık Mekke döneminde neler yaşandı, Resulullah (sav) ve ashabına (ra) yapılan işkence, boykot, su-i kast vs zulümler neden yapıldı?..
5. bu zulümler sonuç verip islamın ilerlemesi ve hakimiyeti durdurulabildimi?..
6. bu günde İslam aleminin nice yerlerinde yaşanan uluslar arası komplolar, işgal, sömürü ve katliamlar aynı zalimlerin ve aynı zulümlerin devamı değilmi?
7. dedeleri sonuç alamamış olan bu asrın “çakma” firavunları, nemrutları, ebreheleri, ebu cehil ve ebu lehebleri, İslam ümmetine karşı kalkışmalarında başarılı olabilirlermi?..
8. işte bu sonucun alınamaması, ümmetin muzaffer olması, Medinelerimizde islamın hakim olması nasıl olacak? Gökten meleklermi inecek, muhacir ve ensar (Rıdvanullahi aleyhim) tekrar mezarlarından dirilip her şeyi halmı edecekler?.. veya selahaddini Eyyubî, Fatih sultan Muhammed, battal gazi falan…



Öyle ya bizim bir sürü işimiz var; tarla, bahçe, dükkan, fabrika, çek, senet, iş, güç vs… daha yazlık ev, deniz evi alamadık, hanıma, çocuklara birer araba alamadık, rengi solan koltukları oturma gruplarını değiştirme, beyaz eşya, LCD, PLAZMA, LED ekran tv ler… ayrıca daha Avrupa birliğine gireceğiz öyle hicret, cihad, direniş, muhacir, ensar falan deyip te fincancı katırlarını ürkütmenin alemi yok.

9. kaç hicret yapıldı, nasıl, hangi şartlarda ve nereye yapıldı. Daha da önemlisi HİCRET NEDEN YAPILDI? Resulullah (sav) ın, ashabı kiram (ra) ile beraber, ev-bark, mal-mülk, vatan, ehl-u iyal ve hele Mekke ve Ka’betullahı bırakıp Medine’ye göçmeleri herhangi bir gezi, seyahat, mal-mülk edinme veya geçim davası için falan içinmiydi?
10. bu arada Mekke müşrik devleti, hicret hazırlığına karşı ne yapıyordu, aldıkları tedbirler, plan ve hilelerine ne oldu? Hangi tağutî gücün planları ilahî kudret ve planlar karşısında durabilir?...
11. hicretin altyapısı nasıl oluştu, 1. ve 2. akabe bey’atleri, nelerdir, Mus’ab bin Umer kimdir, medinede neler yapmıştır.
12. bizim bir Medine miz olamadığına göre, bulunduğumuz yerleri ne zaman ve nasıl Medinelere çevireceğiz. Kendi aile efradımıza dahi islamı tebliğ etmekten aciz bu halimizle bu iş nasıl olacak?..
13. ENSAR ve MUHACİR kimlerdir? Çocuklarımıza anlatacağımız masal ve hikayelerin kahramanları olsunlar, o çile dolu hayatları da, çevireceğimiz Nobel ödüllü filmlere senaryo olsun ve sinema vs sanat sektörlerimiz başarılı olsun diye rol icabı mı yaşandı? Yazık ki ne yazık… onların hakkını vererek pratikte yaşadıkları o kutlu hayatları, biz neslimize teorisini dahi anlatmanın hakkını veremiyoruz.
14. neden neslimiz, şarkıcıları, popçuları, topçuları, dansözleri vs müsveddeleri tanıyor da, Resulullah (sav) ı, ashabı kiram (ra) ı vb İslam kahramanlarını tanımıyor?... onlara asıl tanımaları gereken kimseleri ve bilmeleri gerekenleri ne zaman öğreteceğiz?…
15. Medine de İslam, ensar ve muhacir kardeşliği temeli üzerine oturup gelişti. Öyle ki; onların attığı temel halen devam ediyor ve kıyamete kadar da devam edecektir. Ancak biz ümmet olarak onların bu yüce mirasına sahip çıkabildik mi?
16. biz MUHACİR ve ENSARIN kardeşlik ruhunu neden kaybettik, o ruhu tekrar yakalamak için neler yapmalıyız?...



hicret nedir?

* Allah (cc) ın dini uğruna ev-bark, mal-mülk ve en yakınları dahi terk edebilmenin pekiyi derecesinde imtihanıdır.
* Şerre bulaşmamak için başvurulan tedbirdir.
* İslamca bir hayat yaşayabilmek için zemin araştırmak, Taifte, Habeşistanda bulamazsak ta Medine yi aramaya devam etmektir.
* Şirke karşı kıyam, tevhidi ihyada ısrar, azim, sabır ve sebatın en güzel örneği.
* İleriye daha sağlıklı hamle yapmak için geriye yay misali gerilmektir. (gerileme ve kaçış değil)
* Daha gür filizlenip olgunlaşmak, ve meyve vermek için müsait zemine geçiştir.
* Zalimlere hadlerini bildirmek için güç toplamaktır.
* Her tür şerden hayra, batıldan hakka irtihaldir. Tembellikten aktifliğe, korkaklıktan cesarete, cimrilikten cömertliğe, kibir-gururdan tevazuya, adavetten kardeşliğe, tefrikadan birliğe… kısaca riyadan, ücuptan, hasetten vs manevi hastalıklardan arınıp, ihlas ve ihsanı kuşanmaktır.



Şu ayetleri tefekkür edelim.

İnkar edenler, seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek, ya da sürmek için düzen kuruyorlardı. Onlar düzen kurarken, Allah da düzenlerini bozuyordu. Allah düzen yapanların en iyisidir. (Enfal 8/30)

Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirinin dostudurlar. İnanıp hicret etmeyenlerle, hicret edene kadar sizin dostluğunuz yoktur. Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir. Allah işlediklerinizi görür.
İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar.

İnanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır. Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır. (Enfal 8/72-74)

İnanan, hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselere Allah katında en büyük dereceler vardır. İşte kurtulanlar onlardır.
Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır. (Tevbe 9/20-22)

Muhammed özkılınç 15/12/2009

Not 1: bir a/4 sayfasına büyük harflerle, “1 muharrem 1431. hicri yılınız mübarek olsun.” Dilerseniz altına da; “Noele hayır” yazarak, araba, dükkan, ev vb görünen yerlere asabilirseniz güzel bir mesaj olur.

Not 2: “iki Said de said idiler” başlıklı yazıma gelen mesajlara toplu halde cevap vereceğim inşaallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi