Zorla baş açtırmak hukuka uygun mu?
Danıştay verdiği kararda okullarda din kültürü değil, İslam dini dersi verildiği, bunun da velinin izniyle olabileceğine karar vermiş. Danıştay bu kararı ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini zorunlu olmaktan çıkartarak velinin iznine bağlı hale getirmiş. Kararın hukuku uygun olup olmadığı, Danıştay’ın yetkisini aşıp aşmadığı yönündeki tartışmaları bir kenara bırakarak Danıştay’ın Din Kültürü ve Ahlak Derslerinin niçin zorunlu olmaması gerektiği yönündeki mülahazası üzerinde durmak istiyorum. Gerekçeden anlaşıldığına göre her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı çocuklara Din Kültürü ve Ahlak öğretildiğini iddia ediyor olsa da meğer yapılan iş İslam Dinini öğretmekmiş ve bu da ancak velinin izniyle olabilirmiş..
Hemen belirteyim ki bir insan Müslüman değilse elbette okullarda bu çocuklara İslam dininin öğretilmesinin velisinin izniyle olması gerekir. Buna bir itirazım yok. Ancak bu kararla Alevilerin Müslüman olmadığı gibi bir sonuç da çıkmış olmuyor mu? Bir tek müracaata dayanarak Danıştay’ın bir sonuca varması doğru mudur? Gerçekten böyle ise elbette ille de sen İslam’ı öğreneceksin demenin anlamı yoktur. çünkü, bir dini tercih etmek serbest iradeyle olur..
İşin bir boyutu bu. Yani Aleviyim diyenler önce Müslüman olup olmadıklarına karar verecekler eğer “Ben Müslüman değilim, Aleviyim” diyorlarsa velisinin isteği ile çocuğunun Din Kültürü ve Ahlak Dersi’nden muaf olması gerekir.
üzerinde durmak istediğim ikinci husus ise, eğer bir kişi “Ben İslam’ı öğrenmek istemiyorum; beni buna zorlayamazsınız” diyor ve böyle bir istek hukuka uygun bulunuyorsa, bir başkası da “Ben Müslümanım bunun için de başımı örtmem gerekiyor” dediğinde ortada yasaklayan bir hukuki kural olmamasına rağmen nasıl oluyor da birtakım kişi ve kurumlar tarafından başörtüsü yasaklanabiliyor? Niçin zorunlu din dersi hukuka aykırı bulunurken bir insanın anancı gereği başını örtmek istemesi birtakım bahanelerle yasaklanıyor?
Bir kimsenin inancı gereği din dersine girmek istememesi ne kadar hakkı ise bir başka kişinin inancı gereği başını örtmek istemesi aynı anlayış ve bakış açısına göre o kadar hakkı olması gerekmez mi?
Tekrar ediyorum Danıştay’ın kararının doğruluğunu ya da yanlışlığını tartışıyor değilim. Danıştay kararının gerekçesine dayanarak bir mukayese yapıyorum. Kimse bir dine girmeye ve bir dini öğrenmeye zorlanamaz. Zorlanmaması gerekir. İslam dini de bunu emreder. Tebliğ esastır. Kabul edip etmemek karşı tarafın bileceği iştir. Ancak; bir kişi inandığı dini inandığı gibi yaşamak durumundadır. Hiçbir gerekçeyle insanlar inandıkları dinin kurallarını terk etmeye zorlanamaz.
Ama ülkemizde “Ben İslam dinini öğrenmek istemiyorum” diyenler için zorlamanın hukuka aykırı olduğuna karar verilirken, inancı gereği başını örtenler nedense bir hukuki güvenceye kavuşturulmuyor/kavuşturulamıyor. çünkü, yapılan Anayasa değişikliği bile başı örtülü kızlarımızın hakkını güvence altına almaya kafi gelmiyor.
Hukuk herkesin hakkını korumak durumunda değil mi?
Nasıl ben İslam’a inanmıyorum diyenin hakkını korumak gerekiyorsa ben inanıyorum diyenin hakkını korumak da en az onun kadar gerekli ve zorunlu değil mi?
Eğer bir memlekette “Ben Müslümanım ve bunun için başımı örtmem gerekiyor” diyene “hayır” deniyor, buna karşılık “Ben Müslüman değilim, bunun için de İslam dinini öğreten derse girmek istiyorum” diyene sahip çıkılıyorsa ortada en hafif ifadesiyle bir çifte standart var demektir. Elbette bu tür uygulama insanın aklına başka şeyler de getirmiyor değil. Ancak maksadım kamplaşmaları körüklemek olmadığı, sadece bir hak korunurken bir başka hakkın görmezden gelinmesine dikkat çekmek istiyorum. Eğer bu uygulama bir tarafı desteklemek adına yapılıyorsa çok tehlikeli bir yola girilmiş olur ki böyle bir hususa ihtimal vermek istemiyorum.
Unutulmamalıdır ki bir ülkede hukuk herkes için gereklidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.