Cemal Nar

Cemal Nar

Üniversite ve Darbe

Üniversite ve Darbe

Günlerdir onlar “kaos var” diyor, biz “kaos maos yok” diyoruz.

Onlar “Bak gördünüz mü? Kaos var işte. Biz demiştik” diyorlar, biz “üç tane çocuk bağırıyor, muz vererek mi topladınız?” diyoruz.

ülkede kaos gerçekten yok ama üniversitelerde kafalar karışık.

Neden böyle?

Herkese akıl verecek en bilgili, en olgun, en oturaklı insanlar, ikide bir neden hep beraber cübbelerini giyer ve kâh sokaklara, kâh Anıtkabir’e doğru yürüyüşe geçerler?

Neden koca koca proflar, sınıf öğretmenleri kadar olsun özgür düşünemez ve davranamazlar?

Neden üniversite düşüncelerden korkar?

Neden her darbede en önce ve en önde üniversite hocaları var?

Yine mi altmışlı yıllara gideceğiz?

Yine mi 12 Eylül yaşayacağız?

Bütün toplum “darbeye hayır” diyor.

Ama üniversite “nerde kaldınız?” diyor.

Bu normal bir şey değil. Bu bilim adamı işi hiç değil.

Peki ama neden?

Bunları düşünür ama yazamazdım. Yazmakta fayda bulmazdım. Ama işte gerçekler bir şekilde dile geliyor.

İşte gerçeğin çıplak ifadesi; çıplak ama acı: “Türbanı darbe için YöK siyasileştirdi!”

Kim diyor bunu?

Haberin içinde adı da var: “Taraf Gazetesi'nden Neşe Düzel'e konuşan Prof. Dr. Faruk Birtek, başörtüsü meselesinin öne çıkarılmasıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin kışkırtılarak, askerî darbenin önünün açılmasının istendiğini söyledi.”

İşte Neşe Düzel'in başörtüsüyle ilgili soruları ve Prof. Dr. Faruk Birtek'in cevapları:

— Türban sorununu YöK mü yarattı sizce?

— Evet. Türban yasağı YöK'ün içinden çıktı. önceleri türban, İslamî veya başka nedenlerden ötürü başını örtmek isteyen kızların üniversiteye gelebilmelerini sağlamak için YöK tarafından yaratılmış bir modeldi. Başlangıçta problem yoktu. Ta ki, YöK'teki bazı yöneticiler türbanın bir sorun olduğunu düşününceye dek.

— Bu zihniyet daralması niye gerçekleşti böyle birdenbire?

— İki nedeni var. Birinci nedeni siyasi dürtü. Mutaassıp Kemalistler yani yeni Kemalistler, YöK'ü bir siyasi payanda olarak kullandılar. Siyasette kendilerine yer açmak için YöK'ü suiistimal ettiler ve siyasi bir kampın aracı haline getirdiler. Bunun içinde darbe yapma arzusu da vardı. Silahlı Kuvvetleri fıştıklamak da vardı. Türbanı, belli bir dinî yaklaşıma sahip olan siyasi partilere karşı darbe yapmanın bir sebebi olarak gösterdiler. Türban, YöK'ün siyasileştirdiği bir olay­dır. Türban, YöK tarafından siyasi simge haline getirildi, problem yaratıldı ve böy­lece Türkiye'de bir darbenin önü açılmak istendi. Nitekim türban bağlamında mini darbeler hep geldi. Mesela 28 Şubat bunlardan biri.” (ttp://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=35915)

Biz bunun için “uyuz olsalar kaşımayacağız” diyoruz hep. “Serinkanlı olacak, yaktıkları bu ateşi söndüreceğiz önce. Kaos istemiyoruz ve isteyenlere de alet olmayacağız” diyoruz durmadan.

Bu aklı başında sivil toplum örgütlerinin hukuksuzluğa muhalefetine karşı çıkmak değil. Bilakis onları teşvik etmek ve özgürlüklere en üst düzeyde destek vermelerini sağlamak gerek.

Ama bu işi halka indirmemek gerek. çünkü bir takım provokatörler halkı kışkırtarak yanlış yapmaya yönlendirebilir, hatta mecbur da bırakabilirler. Onun için “maşa varken elimizi yakmayacağız” diyoruz hep.

“Ya sabır!” diyoruz.

Bu da geçer ya hû!

www.cemalnar.com


Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi