Gökhan Özcan

Gökhan Özcan

Zevzeklik bulaşıcıdır!

Zevzeklik bulaşıcıdır!

İnsanların ülkelerinde ve dünyada olan bitenle ilgilenmelerinin gereğine elbette inanıyorum. Ama bunu sadece medya üzerinden yapacaklarsa, bence hiç yapmasınlar. Yani diyorum ki, ülkelerinde ve dünyada olan biteni öğrenmek, bilmek, anlamak için gözlerini medyaya çeviren insanlar bu sayede gerçeklik duygularını tümüyle yitirme tehlikesiyle karşı karşıya geliyorlar. Neden? çünkü günümüzde medya gündemi takip etmiyor, gündemi kurguluyor. Dolayısıyla gözlerini medyaya kilitlemiş insanlar hayatın doğal seyrini değil, medyanın el çabukluğuyla kotarıp önlerine koyduğu kurgusal seyrini takip ediyorlar. Zamanla bunun bir tür gaflete dönüşmesi kaçınılmaz. Zaten emareler de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Tartışmaların ve çatışmaların nerede başladığına, kimin tarafından ne şekilde başlatıldığına çoğu zaman dikkat etmiyoruz. Taşı kuyuya kimin attığıyla zerre kadar ilgilenmiyoruz. Gündeme asli bir problematik mi bırakılıyor, yoksa kılçık mı atılıyor, pek üzerinde durmuyoruz. Tartışılan konuyu açıklığa kavuşturmak noktasında bir arpa boyu yol gidemiyoruz çoğu zaman ama, asıl konuşmamız gereken, aciliyeti olan, gereği olan başka konulardan epeyce uzaklaşmış oluyoruz.

Bir adım geri çekilip öyle bakmayı becerebilsek, günlerce evlerde, iş yerlerinde, kahve köşelerinde, çarşıda, pazarda, otobüste, metroda, birbirimizle karşılaştığımız her yerde tartıştığımız konuların pek çoğunun zevzekçe olduğunu kabul etmek zorunda kalırız. Kılçığı ilk atanın bir zevzek olduğu da hemen hemen kesindir. Ama bir başka şey daha kesindir; bunu zevzeklik olsun diye yapmadığı!.. Peki ne için o zaman? Zevzekliğin yaygınlık kazanması için olabilir mi?

İyi ama bir toplumda zevzekliğin yaygınlık kazanmasının kime ne yararı var? Toplumsal aklın toplumun başından gitmesini isteyenlerin... Aklını başında tutamayan toplumların hep başkalarının akıllarına ihtiyaç duyduklarını biliyoruz. Aslında toplum olarak bunun kulağımıza küpe olmasını gerektirecek birçok şey de yaşadık, birçok ağır fatura da ödedik.

Bu ülkenin insanlarının çok büyük bir kısmının iyi, vicdanlı, aklıselim sahibi, fedakâr insanlar olduklarına hiç şüphe yok. Ama her toplum gibi bizim de aramızdan bir miktar zevzek çıkmış, çıkıyor. Zevzek olduklarını bilmek ve zevzekliklerini kendimize bulaştırmamak kaydıyla onları idare edebiliriz. Bir avuç pislik bir havuzu kirletmeye, suyu bulandırmaya yetmez mi? Bu sınır aşılır da zevzekler suyu bulandıracak kudrete sahip olmaya başlarsa, zevzeklik de veba gibi herkese bulaşmaya başlar. Bildiğim kadarıyla bir aşısı da yoktur, bulunmamıştır. Kendimizi zevzeklik illetinden korumak için bir adım geri çekilip “Dünyada ve ülkemizde neler oluyor?”diye oradan bakmayı öğrenmemiz lazımdır. Gözlerimizdeki ve akıllarımızdaki medya kilitlerini çözecek anahtar budur.

Eğer o anahtarı aramak yerine karşıdan atılan her servisi karşılamaya kalkarsak, muhtemel ki ömrümüz servis karşılamakla geçecektir ki, insanlık tarihinde servis karşılamanın ehemmiyetine dair kayıt bile tutulmamıştır. Ayağını akıl zeminine basmayan tartışmaların galibi olmayacağı gibi, aslında haklısı ve haksızı da yoktur. Bütün bu laf salatası, gerçeğe yapılmış bir haksızlıktır sadece!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gökhan Özcan Arşivi