Ahmet Varol

Ahmet Varol

Siyonistin hedefledikleri ve gördükleri

Siyonistin hedefledikleri ve gördükleri

İşgalci Siyonist devlet, son Gazze operasyonuyla önemli şeyler hedeflemişti. Bundan dolayı uluslararası çapta hazırlık gerçekleştirdi. Saldırı öncesinde gerçekleştirilen İsrail bağlantılı diplomatik ziyaretlerin ve bu alanda yaşanan yoğun trafiğin işgalci Siyonist devletin saldırı hazırlıklarıyla ilgili olduğu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı ki; biz buna daha önce dikkat çekmiştik.
ABD’nin savaş gemilerini Lübnan kıyılarına yanaştırması da Gazze saldırısı için bir hazırlıktı. çünkü Siyonist devletin geniş çaplı bir Gazze saldırısı gerçekleştirmesi durumunda, kuzeyden Hizbullah mücahidlerinin sıkıştırmasından ve 2006 yazındakine benzer bir durumla karşı karşıya gelmekten korkuyordu. Bu yüzden ABD bir tehdit unsuru olarak söz konusu savaş gemilerini Lübnan sahillerine yanaştırdı. Dolayısıyla, çoğu kadın ve çocuk 124 insanın şehit edildiği, kundaktaki bebeklerin katledildiği, yirmi günlük bebeklerin annelerinin kucağında kafalarına kurşun sıkılması suretiyle öldürüldüğü operasyon, Siyonist devletin tek başına değil, ABD ile birlikte gerçekleştirdiği bir operasyondur. Tabiî işbirlikçilerin de bu büyük vebalde payları var.
Fakat yaşanan olaylarda kuzeyden bir hareketliliğin yaşanmamasının sebebi ABD savaş gemilerinin psikolojik tehdit stratejisinin amacına ulaşmış olmasından değil, mücahitlerin işgalcileri amaçlarına ulaşamadan geri püskürtmelerinden dolayıdır. Yoksa kuzeyde bir gergin hava oluşmuştu ve Irak’ta ciddi bir kriz yaşayan ABD’nin, Lübnan’da yeni bir cephe açmaya kolay kolay cesaret edemeyeceğini Hizbullah mücahidleri biliyordu.
Siyonist işgal devletinin öncelikli hedefi Gazze içlerine kadar girip Heniyye hükümetini tamamen tasfiye etmek, hükümet mensuplarını tutuklayıp, Meclis başkanı Dr. Aziz Duveyk’i, Batı Yaka’daki birçok milletvekilini ve bakanı hapse attığı gibi onları da hapse atmak, sonra Gazze’de otoriteyi tamamen Abbas’ın kadrosuna teslim etmekti. Abbas’ın Gazze’deki katliama tepki göstermesine, görüşmeleri göstermelik olarak askıya almasına ve cinayetleri kınamasına bakmayın. Saldırı planından onun da önceden haberi vardı ve Gazze’de otoritenin yeniden tamamen kendi adamlarına teslim edileceğini umuyordu. Biz onun kınamalarının ve tepkilerinin ne kadar samimiyetten uzak olduğunu Rafah Sınır Kapısı olayında çok açık bir şekilde gördük. önce güya ablukaya kızarken ve ambargonun son bulmaması durumunda istifa edeceği tehditleri savururken, Rafah’taki sınır duvarının yıkılması üzerine İsrail’den önce onun paçaları tutuştu. Derhal Mısır’ın bu kapıyı yeniden kapatması için Avrupa Birliği’nin devreye sokulmasını istedi.
İşgal devletinin bir diğer planı direnişi yıldırmak, Filistin halkını bıktırmak ve direnişle ilişkisini kesmeye zorlamaktı. Bu yöndeki taleplerini Cibaliya’yı hedef alan geniş çaplı operasyondan önceki akşam, havadan helikopterlerle ve uçaklarla attığı bildirilerle Gazze ahalisine iletmişti. O bildirilerde bu konudaki niyetlerini ve isteklerini gayet açık bir şekilde dile getirmişti. Ama bu istekleri de gerçekleşmedi. Gazze ahalisi direnişçilerle ilişkilerini kesmeyi değil, onlarla daha da kenetlenmeyi, mücadelelerine daha çok sahip çıkmayı tercih etti. çünkü biliyordu ki, o direnişçiler bu halkın haklarını, onurunu ve vatanını savunuyorlardı.
İşgalcilerin bir amaçları da direnişçilerin silahlarına el koymak veya o silahları etkisiz hale getirmekti. Ama bunu da başaramadılar. Son olaylarda ilginç olan bir gelişme, mücahidlerin, ABD tarafından Dahlân çetesine gönderilen silahları kullanmasıydı. ABD’nin söz konusu silahları göndermesinin amacı, bu çetenin Heniyye hükümetini tasfiye etmesini sağlamaktı ki; bu yönde bir plan ortaya çıkarıldı ve son olaylarla birlikte basın mensuplarına da belgeleri gösterildi. Ama söz konusu çete Haziran ayında yaşanan olaylarda o silahları geride bırakıp kaçmıştı ve mücahidler de onları işgalci Siyonistlere karşı kullandı. Siyonist işgalciler bunu biliyor ve silahlara el koymak istiyorlardı, ama bunu da başaramadılar.
Olmert’in son saldırılarından sonra mücahidlere “Siz füze atışlarını durdurun, biz de saldırmayalım” demesi, dolaylı olarak operasyonda hedeflediğini elde edemediğinin itirafıdır. Bir yandan da taşıdığı endişenin bir yansımasıdır. Fakat amacı ne olursa olsun, nazarı dikkate alınır bir yanı yoktur. Sen istediğin gibi yakıp yıkacaksın, sonra da “Siz saldırmayın, biz de saldırmayalım” diyerek kendini sağlama almak isteyeceksin. önce saldırılarının, cinayetlerinin, yıkımlarının hesabını vermek zorundasın!!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi