Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Noel Baba’dan Nevruz Dede’ye

Noel Baba’dan Nevruz Dede’ye

Korkarım Hıristiyanlığı kurtarmak da bizim üstümüze kalacak...
Halbuki biz henüz Sultan Nevruz yumağının düğümlerini çözebilmiş değiliz...
Evet, Nevruz kapıya dayandı...
Noel Babalar inek sürüsü gibi geldiler, sinek sürüsü gibi gittiler...
Yerli Noel Baba’ların havası bir başka oluyor...
İşin tuhafı erkeğine BABA diyorlar da dişisine ANA demiyorlar...
Noel Baba kılığına girmiş sosyete kadınları geliyor gözlerimin önüne...
Ben Nevruz hakkında üç/beş kelam etmek istiyordum, okuduğum bir haber aldı, Noel Baba’ya götürdü...
Haberin başlığı şöyle:
Noel Baba var mı?
Muhtevaya bakıyorum ESPOSİTO adlı bir bilim adamı kendi ülkesinden şu hikâyeyi anlatıyor:
“Katolik bir kadının çocuğu, evanjelist komşularının çocuğu ile oynamaya gitmiş... Çocuk eve gelince/Anne Noel Baba yokmuş, neden beni kandırdın/diye sormuş... Kadın komşusunun kapısını çalıp ‘Neden böyle şeyler söylüyorsunuz çocuğuma’ diye sorunca ‘Ama Noel Baba diye bir şey yok ki’ cevabı almış... Kadın da şöyle demiş: /O zaman ben de sizin çocuğunuza İSA’nın olmadığını söylerim, olur biter/...
Bak şu hale...
Biz, Hazreti İsa (as)’ya inanırız... İnanmak dinimiz gereği... “Uygarlığımız” icabı Noel Baba’ya da inananımız bir hayli çoktur...
Elin gavurundan bir kısmına Hz. İsa (as)’nın varlığını isbat etmeye ter dökeceğiz, diğer bir kısmına ise Noel Baba’nın yok olmadığını dil dökerek iknaya çalışacağız...
İşimiz zaten başımızdan aşkın...
Balyoz’du,
Gürz’dü,
Tokmak’tı, envai tür darbe tuzaklarından kendimizi halas etmeden bir de neler geldi önümüze...
Yapılır mı bu?
Ren geyiklerinin yaşadığı Kuzey Avrupa ülkelerinden zuhur eden Noel Baba’nın yokluğunu belki oralara isbat edebiliriz...
Ya bizimkilere??..
Hani Noel yortusu başlamadan aylar önce hazırlıklar yapan, vitrinleri, caddeleri süsleyen varsıl kesime söz geçirilebilir mi?
Eminim kalpten gider herifler...
Aylar önceden sirk soytarıları gibi giyinen, kendilerini gerçekten Noel Baba sanan Hopdediks tipli beyinsiz yobazları kim, nasıl ikna edecek?..
Dünyaları yıkılır resmen...
Hırsızlanmış emtiadan çocuklara dağıtmakla vebalden kurtulacaklarını sanıyorlar...
Noel Baba’nın varlığını dünyaya ilan etmekle kalmayalım, Antalya’nın Demre’sinde doğduğunu, İstanbul’un Şişli’sinde, Ankara’nın Kızılay’ında yaşadığını da kayda geçirelim...
Bari bir iyiliğimiz olsun öksüz kalacak Hıristiyanlara...
Arkasından Nevruz için kolları sıvayalım...
Parti liderleri demir dövsünler...
Kalantorlar, yakılan ateşin üzerinden atlasınlar... Amma ne var ki günahları dökülmez dürzülerin...
Molotof kokteyllerini şimdiden hazırlayalım...
Çocuklara sapan taşı nasıl atılır en ince tarafına kadar anlatıp, vatana faydalı olmalarını sağlayalım...
Keçe’ler oynasın, lülülü çeksinler, yani zılgıt çeksinler...
Bakanlar, milletvekilleri de yakılan ateşten atlasınlar teker teker...
Atlamayanları vatandaşlıktan tard edelim...
Türkiye 21 Mart’tan önce başlayıp bilahare sona erecek bu bayramı asla ihmal etmemeli...
Kitapsız dinlerin hükümran olduğu ilkçağ keferelerinin yıkılmış değirmenlerine su taşımak yine bizim vazifemiz olacak...
Noel Baba’dan Nevruz Dede’ye günaydınlar olsun...
======================
Beşeriz, şaşarız, hep yanlış yaparız
İlkbaharı, yazı kırpar kış yaparız
Bazen bir santimi yüz metre uzatır
Bazen bin metreyi bir karış yaparız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi