Serdar Arseven

Serdar Arseven

Seni “seviyorum” CHP!..

Seni “seviyorum” CHP!..

Sabah sabah gittim Meclis’e.
Gitmez olaydıııım!..
Niyetim halisti aslında.
AK Partili Şükrü Ayalan’ın bir acı kahvesini içecektim...
İstikamet düzgündü; lâkin bak şu neticeye!..

Tamam, uzatmak yok.
Olanı biteni, mümkün olan en kestirme yoldan anlatacağım.
Efendiiim; Ayalan’ın odası, halkla ilişkiler binasının 1’nci katında ve de 1. bankosunda.
Eller cepte ağır ağır ilerlerken...
O da ne; koridor kameralarla dolu.
“Ne oluyor burada, beyler” deyince meslektaşlarımıza;
“İçeride eşcinseller var da, onları bekliyoruz!” cevabı gelmez mi!..
Benim aklım orada ya...
Sormuşum safça:
“Nerede?.. AK Partili Şükrü Bey’in odasında mı?..”
“Yok canım, CHP’li Mehmet Sevigen’in odasında!..”

“Süphanallaaah!..”
Ne olmuş ki; “Eşcinseller” Mehmet Bey’in odasına niçin dolmuş ki?..
Ve hem sonra o odaya gazetecileri niye almıyorlar ki?..
Özel bir görüşme mi bu?..
Gazeteci dediğin merak etmez mi, içeride olan biteni!..

Zorlasam, girsem içeri... Olmaz...
Vakit temsilcisi daldı mı o odaya... Milletin ağzı torba değil ki!..

Neye niyeeet, neye kısmet... Şükrü Bey’e gelmiştik, Sevigen’e takıldık!..
Bekle... Çıkacak eşcinseller...
Ya, bu kamera bolluğu da ne?.. Nedir bu kadar önemli hadise?..
Hem sonra ayıp değil mi;
Kim ne yapıyorsa yapıyor; ey bir kısım medya, size ne!..

Bu durumda ne yaparsın. Gider misin, bekler misin?..
Gazetecilik olmasa serde, kolay. Gül, geç; git işine.
Ya işin buysa?!.
O zaman bekle!..
Yarım saat filan; özel görüşmenin ardından hep birlikte çıktılar.
Biri, önde. Hooop... Bana bakma öyle!..
“Ay, bu Vakit’çi değil mi?..” “Evet, bizlere sapık diyen!..”

“Ooolum, bak, bunlar delikanlı adamı bozar.
Git, uzaktan dolaş!..”

“Biyfendi rica ederim bana oooolum demeyiniz. Lütfen, ayıp oluyo ama!..”
Çattık iyi mi?..

Ben şöyle uzak taraflara geçeyim. Hem eşcinsellerden beri olayım, hem de kankaları CHP’nin Sevigen’ine yakın durayım.
Öylesine stratejik bir nokta ki kaptığım, hay aklımı seveyim!..

Sevigen ve eşcinseller. Küçük, şöyle ince uzun bir koltuğa sığışmışlar.
Bilmem “Pembe Ev Derneği”, “Hoş Sokak Derneği”, “Yumuşak Hayat Evi” filan...
İsimlerini unuttum, yanlış yazmış da olabilirim!..
Lâkin muhteva aynen bu!..
Efendiiim... Her birinin “Genel” başkanı var. Ortalarında da, CHP’nin vekili. Bu bir basın toplantısı; “top top olmuş” yürekler. Coşkun bir ırmak gibi akıyor!.. Bu eşcinsellik, ne güzel şeymiş Sevigen’in tasvirince.
Devlet Bakanı Aliye Kavaf, “Hastalıktır..” demişti ya...
Değilmiş!.. Gaaaayet normal bir durummuş!..
“Ooooh, ooooh” diyor biri... Suyundan da koy!..

Ortam sıkışık; “ay daral geldi” demekte bir başkası.
Ben rahatım; adaaam sen de ne derlerse desinler...
Vakit’e “Örtüye köstek, sapığa destek!...” manşetinden dolayı istedikleri kadar “tepki” göstersinler.
Yerim sağlam!.. Bir de şu karşıdaki “pirsinkli (piercing) eeeerkek” süzgün süzgün bakmasa!..
Eeee, hamama giren... Kıyıda köşede dursa da terleyecek!..

Offf... Bitti... Ne basın toplantısıymış.
Anladık anladık... CHP meğerse eşcinseller için varmış!..

Pozisyon şu... Sevigen altmış derecelik açıdan beni görüyor.
Sıkışık nizam “temas” halindeki başkanlar da, yumuşak kıvrılışlarla sıkıntılarını belli ediyor.
Soru sorayım mı?.. Sorayım, Vakit geçer!..
“Sayın Sevigen!.. Bir sorum vardı!”
“Buyurun bakalım!..”
“Efendim (Lafın gelişi); Sayın Kavaf’ın ayrımcılık yaptığını, insan haklarına aykırı bir tutum içinde olduğunu öne sürdünüz ya...”
“Evet?..”
“Sayın Sevigen; biliyorsunuz, askerî okullara giriş imtihanlarına eşcinseller kabul edilmiyor. Eşcinsel olduğunu gizleyip de bünyeye katılanlar, muvazzaflıkları döneminde bu durumları tespit edilecek olursa, mekanizma dışına atılıyor. Genelkurmay da ‘ayrımcılık mı’ yapıyor sizce?..”

Soru kavi. “Yumuşak” tepkiler almıyor da değil.
Ne tuhaf; “Pirsinkli” eeerkek, bana “Ay ne güzel soruuu” bakışları fırlatıyor. Hooop, süzülme öyle!..
Sevigen biraz şaşkın.
Genelkurmay’ın “da” ayrımcılık yaptığını mı söyleyecek?..
Bak Vakit’in ettiğine...
Maksat, “AK Partili Aliye Kavaf”a çatmaktı.
Genelkurmay da nereden çıktı böyle?!..

Ikına sıkına... “Kim öyle yapıyorsa yanlış yapıyor. Genelkurmay da yanlış yapıyor!..” demez mi CHP’li...
Gel de ikinci soruyu ekleme:
“Bir eşcinsel, mesela, Kuvvet Komutanı olabilir mi, Kuvvet Komutanı eşcinsel olabilir mi?”

Bunu da sordum, kavanoz dipli dünyada
Sordum ve şu “berbat” cevabı aldım:
“Olabilir tabiî niye olmasın!..”

Hoppalaaa!.. Bu kadarına da tahammül edemem doğrusu...
Hele;
Eşcinsellerden biri, gerdan kıraraktan, göz süzerekten...
“Niye olmayalım ki. Kuvvet Komutanlarından ne eksiğimiz var. Cinsel tercihlerimiz kimseyi ilgilendirmez!..” demez mi!..
Gidiyorum beyleeeer...
Bu muhabbet beni aşar...
Bundan sonrası, Sevigen’in biçimsiz sözlerinin muhatabına...
Yani...
Genelkurmay’ımıza düşer!..
Bye!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi