Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Bir türlü anlaşamıyoruz

Bir türlü anlaşamıyoruz

Emekli bir öğretmenim. Şimdilik evimde kitap okuyorum, çocuklara özel ders veriyorum. Dört tane torunum var. Hepsi birbirinden akıllı ikisi üniversiteye gidiyor biri ilkokula diğeri anasınıfına. Hayalim onlarla ortak çalışmalar yapmak ve tecrübelerimi onlara aktarmaktı. Ama bir türlü anlaşamıyoruz. Her konuda benimle çatışıyorlar. Dinledikleri müzikten tutun da yedikleri yemeğe kadar benden çok uzaktalar. Zaman değişti, bunu biraz anlayabiliyorum ama bu kadar da uçurum olabilir mi? Hafta sonu okuduğum kitabı onlara kritik yapmak istedim "- Dede bu bizim ne işimize yarayacak ya? Dediler. Bu kadar büyük bir uçurumun olması doğal bir şey mi? Aklım havsalam almıyor inanın. H. G

Zamanın çocukları

Sizin de ifade ettiğiniz gibi zaman değişti ve artık çocuklarımız halk müziği dinlemiyor, kuru fasulye, bulgur pilavını tercih etmiyor. Zaman değişti dolayısıyla çocuklarda bu zamanın çocukları oldular.

Hazreti Ali: - "Çocuklarınızı yaşadığınız çağın şartları dâhilinde değerlendirin ve onlarla ilişkilerinizde bunu dikkate alın." demiştir. Çocuklarımızla ilişkilerimizde bunu dikkate almalıyız. Ama bu gün yaşadığımız çatışmanın dozu iyice arttığından onlarla ortak zeminlerde buluşamaz duruma geldik. Bunda modernleşme ve teknolojinin ilişkilerimize yansıyan etkilerinin rol oynadığını söyleyebiliriz.

Çocuklarımız bizim dinlediğimiz müziği dinlemeyebilirler, bizim tercih ettiğimiz kitapları okumayabilirler, yeme alışkanlıklarından giyim tarzlarına kadar her şeyleri bize yabancı olabilir ama bizim onları suçlamadan, yermeden bildiğimiz doğruları ve tecrübelerimizi aktarma gibi bir sorumluluğumuz var. Size iletişim dilinizi değiştirerek onlarla iyi ilişkiler kurmanızı ve tecrübelerinizi aktarmanızı tavsiye ederim. Kimi zaman da siz onların okuduğu kitapların özetini dinleyebilir ve onların dünyalarını tanımaya çalışabilirsiniz.

Namaz kılmıyor
25 yaşındaki oğlumu küçük yaştan itibaren İslami terbiye üzere yetiştirdim. Liseyi dışarıdan okudu. Daha sonra iki yıllık üniversite kazandı Anadolu'ya gitti. Oğlum üniversiteye gidinceye kadar melek gibi bir çocuktu ama okula gittiğinde ne olduysa onu tanıyamaz olduk. Çok değişti, bizi beğenmemeye başladı, dini konularla ilgili sohbet ettiğimizde tepki vererek ortamdan uzaklaşmaya çalıştı. Artık namaz kılmıyor, "Oğlum namazını kıl, neden namazı bıraktın" dediğimde de, "Bana böyle şeyler söyleme, kendin kıl bana karışma" diyor. Müslüman bir genç anneye böyle bir şey söyler mi? Çok gücüme gidiyor ama çaresiz kalıyorum. Oğluma hiç olmazsa namazlarını kılması gerektiğini söylemek istiyorum ama onu hepten kaybederim diye korkuyorum... F. İ

Grup çalışmaları etkili oluyor

Aileler, çocuklarıyla ilgili sorunlarını dile getirirken, onların namaz konusunda yeterince hassas olmadıklarını belirtiyorlar. Bunda yaşadığımız hayat şartlarından tutun da, gencin dış dünyada özdeşim kurduğu kişilerin ya da arkadaş grubuna kadar bir çok etkenlerin rolü vardır. Bu nedenle oğlunuzu suçlamayın ama onu sevdiği ve güven duyduğu bir yakınınız aracılığıyla bir arkadaş grubuna dâhil edin. Bu konuda çeşitli dernek ve vakıflarda gençlerin oluşturduğu kültürel gruplar vardır. İlgi alanına uygun bir gruba teşvik edebilir ve burada grubun değerleriyle yeniden kendini bulmasına yardımcı olabilirsiniz.

Size kurduğunuz iletişim tarzında suçlayıcı olmamanızı tavsiye ederim. Onu anlamaya çalışın, duygularını aktarmasına fırsat tanıyın, okulda yaşadığı zorlukları paylaşın. Önce iyi bir ilişki kurmaya gayret edin. Bundan sonra söylemek istediğiniz şeyi, ben dili kullanarak ifade edebilir ve ona yardımcı olmak istediğinizi vurgulayabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi