Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

İsrail kendi kini ve döktüğü kanda boğulacaktır!

İsrail kendi kini ve döktüğü kanda boğulacaktır!

Daha dün; “İsrail, aklını başına almalı” demiştim... Ancak, “akıl” denilen melekenin sadece “insan”da var olduğunu unutmuşum... Öyle ya; “akıl”, sadece insanlarda vardır... Sadece insanlar “akıl” yürütürler... “Köpek”lerde, hele hele “kuduz köpek”lerde “akıl” ne arar?.. “Hayvan”ların hiçbirinde “akıl” yoktur... Yalnız, “hayvan”lara da haksızlık etmemek gerekir... Çünkü, “bazı insanlar” vardır ki, “hayvandan da aşağı”dır, hayvandan da “aşağılık”tır!.. Onlar, “belhum adal”dirler!..
Konumuz “siyonist İsrail” olduğuna göre; onlar için en uygun sıfat, “belhum adal”dir... Evet, bir “yardım gemisi”ne saldıran İsrail askerleri “hayvandan da aşağı”, hayvandan da “aşağılık” bir kanlı operasyon gerçekleştirmiştir... Bunun adına “korsanlık” da diyebilirsiniz, “barbarlık” da... Bu saldırının adı “vahşet”tir, “zalimlik”tir, “pervasızlık”tır, “manyaklık”tır, “aptallık”tır, “küstahlık”tır!.. Adını ne koyarsanız koyun, bu “alçakça saldırı”yı izah etmenin imkânı yoktur... Çünkü bu kanlı saldırının hiçbir “meşruiyet”i ve “mazeret”i yoktur... Şu an, hemen herkes “sözün bittiği yerde” durmaktadır!.. “Söz” bitmiş, “diplomasi” bitmiş, “diyalog” bitmiştir... Şu an, “eylem koyma” zamanıdır.. Zaman “misilleme” zamanı, “karşılık verme” zamanıdır!.. Ama “hukuk çerçevesi” içinde, ama “adalet”ten kopmadan!..
“Teröriste haddi bildirilmeli”dir!..
İSRAİL ELÇİSİ HEMEN KOVULMALIDIR!
Mutlaka bir şeyler yapılmalıdır!.. Tamam; “Büyükelçi”mizi geri çağırdık, “Genç Milli Futbol Takımı”nı geri çağırdık, “İsrail’le yapılacak 3 askeri tatbikatı” iptal ettik.
Peki, bunlar yeterli mi?..
Elbette yeterli değil!..
Prof. Dr. Çağrı Erhan’ın da dediği gibi;
“Türkiye, devlet ciddiyetiyle davranmalı ve 1996’da imzalanan askeri anlaşmaları iptal etmelidir... Çünkü bu saldırının karşılığı elçini geri çağırmak değildir!”
Bana göre; sadece “askerî anlaşmalar” değil, bilumum “ekonomik anlaşmalar” da askıya alınmalı ve hatta “İsrail’le diplomatik ilişkiler tamamen kesilmelidir!”
Bunun ilk adımı olarak da;
İsrail Büyükelçisi Gabby Levy, bir an önce “istenmeyen adam” ilân edilmeli ve ülkesine geri gönderilmelidir!..
Daha kısa ifadesiyle;
Siyonist İsrail’e “anlayacağı dilden” karşılık verilmelidir... Çünkü İsrail, arkasında ABD olduğu sürece ne BM tarafından kınanır, ne de bir başka uluslararası kuruluş tarafından!..
Hem, kınansa ne olur ki;
İsrail, 1981’den bu yana “hiçbir uluslararası kararı tanımayacağını” ilân ederek bütün dünyaya kafa tutmuştur!..
Yine Prof. Dr. Çağrı Erhan’ın ifadesiyle;
İsrail bu saldırıyı, “özellikle uluslararası sular”da yapmıştır!.. Eğer “kendi karasuları”nda yapmış olsaydı, “şehit”lere ve “yaralı”lara tazminat ödemek zorunda kalacaktı!..
İsrail, işte bu kadar “aşağılık”tır!..
“Saldırı”da bile “para hesabı” yapmıştır!..
Ama, şu da bir gerçektir:
Uluslararası sular, “herkese açık”tır.
Uluslararası sularda saldırı gerçekleştirmek, tek kelimeyle “korsanlık”tır, “uluslararası hukuku çiğnemek”tir!..
“Suç”tur!.. “Cinayet”tir!..
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle;
Bu bir “devlet terörü”dür!..
Bunun bir karşılığı, bunun bir cezası olmalıdır... Bu “insanlık dışı saldırı”yı gerçekleştiren terörist İsrail, “Uluslararası Adalet Divanı”nda yargılanabilir... Ama dedik ya; İsrail, 1981’den bu yana “uluslararası hiçbir kararı tanımayacağını” açıklamıştır.
Dolayısıyla, İsrail’e “uluslararası hukuku işletme”nin imkânı yoktur!.. O halde kimi, kime şikâyet edeceksin?..
ERVAHINA YUH OLSUN!
Kaldı ki; başta ABD medyası olmak üzere, dünya medyası şu anda “İsrail’in askeri sözcülüğü”ne soyunmuştur... İsrail’i haklı çıkarmak, bir “meşru müdafaa” yaptığını ispatlamak için ellerinden gelen çabayı göstermektedirler!..
Bırakın dünya medyasını;
Türkiye televizyonlarına çıkan bazı “papyon kravatlı monşer eskileri” bile, neredeyse İsrail’i haklı çıkarmak için adeta kıçlarını yırttılar!.. Bunlara “yerli siyonistler” mi demeli, yoksa “siyonist beslemeleri” mi?.. Ama, şurası açık; bunlar “İsrail’den yemleniyor” olmalılar!.. Zira, bu korsanlığı savunmanın başka bir izahı olamaz!..
Bu arada; “kartel televizyonları” da dahil; “bizim” dediğimiz, kendilerinden “duyarlılık” beklediğimiz bazı televizyonların ilgisizliğini de protesto ediyorum...
Şu rezalete bakın;
“Terör devleti İsrail” dün sabaha karşı 04.20’de “yardım gemileri”ne saldırmış, orada 12’si Türk, 16 kişiyi katletmiş”, geri kalan yüzlerce insan “can derdi”ne düşmüş ama “bizim”(!) televizyonlarımız “vur patlasın, çal oynasın” havasında!..
Kimi “çöpçatanlık” yapıyor, kimi “müzik” yayınına devam ediyor, kimi “dizi film” yayınlıyor, kimi de “mutfakta yemek pişirtiyor!”
Ervahına “yuh” olsun!..
Türkiye’deki televizyonlarda böyle bir “duyarsızlık” varsa, dünya medyasına ne diyebiliriz ki?!?..
Tabiî, “TV Net” ve “Hilal TV” gibi, gerçekten duyarlı yayınlar yapan televizyonları da tebrik ediyorum... Yurt çapında “protesto gösterisi” yapan duyarlı insanları da can-ı gönülden kutluyorum...
İSKENDERUN’DAKİ SALDIRI MOSSAD İŞİ!
Olayın bir başka boyutu da şu: İsrail, “insanlık dışı kanlı saldırı”ya geçmeden önce yardım gemilerini “taciz” etmeye başlamıştı.
“3 savaş gemisi ve askeri helikopterler”in tacize başladığı saat, 12.00 civarı!..
Ne enteresandır ki;
İskenderun’daki Deniz Üs Komutanlığı’na düzenlenen “PKK(!) saldırısı” da “aynı saatlerde”dir!..
Evet, saldırı saati 11.58’dir!..
Açık ve net söyleyeyim;
Ben, bu “eş zamanlı saldırı”nın PKK’nın işi” olduğuna kesinlikle inanmıyorum... Hatta, Apo çıksa ve “Biz yaptık” dese, yine inanmam!..
Çünkü PKK’nın, “füze” ile böylesine “nokta atışı” yapacak kabiliyeti olduğunu sanmıyorum!..
Tamam, tetiği PKK’lı teröristler çekmiş olabilir... Ama plânı yapan, tetiği çektiren kesinlikle MOSSAD ajanlarıdır!..
Sizin anlayacağınız;
“6 şehidimizin katili de İsrail’dir!”
İsrail, “eşzamanlı bu iki saldırı” ile bir taşla iki kuş birden vurmayı düşünmüş ve “tepkileri ikiye bölmeye” çalışmıştır!..
İnsanlar kime ağlasın şimdi?..
Gazze şehitlerine mi, İskenderun şehitlerine mi?..
Tekrar ediyorum;
Her iki saldırı da “İsrail’in işi”dir!..
Bunu ispat edemiyor olmak, bu işte “İsrail’in parmağı” olmadığı anlamına gelmez!..
Çünkü, İsrail, Ergenekon’u kullanıyor!..
Ergenekon da PKK’yı!..
Bu kadar net!..
İSRAİL İÇİN SONUN BAŞLANGICI!
Son olarak şunu söylemek istiyorum:
Ya “siyonist köpekler” yaşamaya ve dolayısıyla katliam yapmaya devam edecek, ya da “insanlık” yaşayacak!..
“Siyonist köpekler” yaşadığı sürece, “insanlık” ölmeye mahkûmdur!.. Zira, ikisinin bir arada yaşamasının imkânı yoktur!..
Ya “ağzından salyalar akan kuduz köpekler”e tasma takılacak ya da “masum insanların kanı akmaya” devam edecektir!..
Terörist İsrail’in bu kanlı saldırısı, “bardağı taşıran son damla” olmuştur!..
Bu saldırı, İsrail için “sonun başlangıcı”dır!.. İsrail, içindeki “kin” denizinde ve “döktüğü kan”da boğulacaktır!..
İşte şuraya yazıyorum:
“Döktüğü kan, İsrail’i boğacaktır!”
Hem de, en yakın zamanda...
Belki yarın, belki yarından da yakın!..
Ama İsrail, kiniyle geberecektir!..
Çünkü “kuduz köpek”ler uzun yaşamaz!..
==============
Yapanın yanına kâr kalmasın!
Gerek Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Şili’de, gerek Başbakan Vekili Bülent Arınç’ın Ankara’da yaptığı açıklamalar, “terör devleti İsrail”in gerçekleştirdiği “kanlı saldırı”nın “cevapsız kalmayacağını” ve “karşılığının verileceğini” göstermiştir ki, insanlar bu cevabın ne olacağını merak etmektedir.
Elbette, öncelikle “diplomatik seçenekler” masaya yatırılacaktır... Ama İsrail’in, diplomasiden anlamadığı açıktır... Geriye “sivil ve askeri seçenekler” kalıyor ki, bunların ne olduğunu da, herhalde bugün öğreneceğiz...
Çünkü, Şili ziyaretine başlamadan Türkiye’ye dönme kararı alan Başbakan Erdoğan, bügün öğle saatlerinde Ankara’da olacak ve “kanlı saldırı” ile ilgili “geniş açıklamalar” yapacaktır!..
Bu saldırı, İHH öncülüğünde hareket eden “33 ülkenin yardım ekibi”ne yapılmış olsa da, ana hedef “Türkiye”dir!.. Bu saldırı, “Türk bayrağı” taşıyan “Mavi Marmara”nın şahsında Türkiye’ye yapılmıştır!..
Başbakan Tayyip Erdoğan, “yapanın yanına kâr kalmayacak” bir misillemeden söz etmiştir ki, bunun ne olduğunu bekleyip göreceğiz!..
Öyle umuyorum ki, “vicdanları tatmin edecek” bir karar alınır ve terörist İsrail’e haddi bildirilir!..
Bütün dünya, Türkiye’den bunu bekliyor...
İsrail, bu “katliam”ın ve “yaralı, yarı baygın” insanlara bile “kelepçe” takmanın bedelini ödemelidir!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi