İsrail hizaya gelene kadar!..

İsrail hizaya gelene kadar!..

Bu satırlar yazılırken, İsrail’in açık denizde; uluslararası sularda sivil gemilere saldırıp derdest ettiği altı yüz küsur insani yardım gönüllüsü serbest bırakılmış, ülkelerine dönmek üzere yola çıkmış bulunuyordu. Böylece, İsrail haydut devletinin, düne kadar “YARGILAYACAĞIM, CEZALANDIRACAĞIM...” diye haklarında atıp tuttuğu, başlangıçta tehdit ve baskı ile kağıt imzalatmaya kalkıştığı bütün gönüllüler, hiçbir soruşturma ve yargılamaya tabi tutulmadan, üstelik bazılarına imzalatılan kağıtların geçersizliği bizzat İsrail Başsavcılığınca ilan ve itiraf edilerek, bırakılmış oluyorlar. İşte bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücünün uluslararası ölçekte tescilidir. Bu tabloyu başka türlü okumak yanlış olur...
Son üç gündür beynelmilel kuruluşların peş peşe İsrail aleyhine yaptığı açıklamalar, aldığı kararlar ve daha da önemlisi dünya kamuoyunda, medya organlarında bu haydut devlet aleyhine gittikçe şiddetlenen öfke ve kınama dalgaları, Türk Hükümetinin büyük devlete yaraşır tarzda yürüttüğü çalışmaların sonucudur. Ve hakkını teslim edelim, bu olayda Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu başta olmak üzere, devlet ricalimizin ortaya koyduğu irade ve kararlılık; bugüne kadar özlemle beklenen bir şeydir. Bunun altını çizelim.
Diğer taraftan İsrail’e karşı yürütülecek resmî ve sivil faaliyetler, elbette bu kadarla sınırlı değildir. İsrail haydut devleti hizaya gelene kadar, yani uluslararası hukuk kurallarına doğru dürüst riayet edene kadar; hem resmî, hem de sivil düzlemde uluslararası arenada her çalışma yapılmalıdır. Dolayısıyla aylarca, belki yıllarca sürecek bir çalışmadan söz ediyoruz. Bu noktada yapılması gereken ve yapılabilecek olan çok şey vardır. Öncelikle dünya medya organlarına sistemli ve doyurucu bilgi verilmesi gerekiyor. Bu husus bence işin en önemli kısmı. Zira bugüne kadar dünya medyasına akıtılan Siyonist kontrollü kirli bilgiden ötürü, İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçlar hep gözlerden kaçırılıp, kamufle edilebildi. Öncelikle bunun kırılması lazım. Mesela hâlâ daha, İsrailli yetkililer (cumhurbaşkanı Perez de dahil), utanmadan yalan söylemeye devam ediyor. Neymiş efendim askerleri saldırıya uğramış da kendilerini savunmuş muş!.. Bu safsataları sürekli alt yazı olarak geçen televizyon kanalları (CNN International gibi) ne yazık ki çok.
İsrail’den dönecek bütün yardım gönüllülerinin (32 ülke vatandaşı) yeniden İstanbul veya Antalya’da bir araya gelerek, İsrail’in yaptığı korsanlığı ve işlediği insani suçları, işkenceleri tek tek dünya medyasına anlatmalıdır. Sadece bununla da kalmamalı, dünyadaki bütün yardım kuruluşları ile temasa geçilerek, İsrail aleyhine küresel ölçekte bir sivil ve insani kınama kararı çıkarılmalıdır. Bu olayın hafızalardan silinmemesi için, yardım konvoyundaki gönüllülerin maruz kaldığı zulümler, yazılı ve görsel olarak kayda alınmalı ve çoğaltılarak bütün dünyaya yayılmalıdır.
Özetle, Siyonist rejim hizaya gelene kadar, diplomatik ve sivil inisiyatif devam etmelidir...


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi