Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

6. KOL

6. KOL

MOSSAD’ın en iyi bildiği şey öldürmek ve yalan haberlerle zihinleri bulandırmak.
Şimdi, bundan sonra düştüğü bu çukurdan kurtulmak için en iyi bildiği işi yapmaya çalışacak gibi gözüküyor. İsrail’in yalnızlaşmaya, yenilgiye tahammülü yok.. Yokedilmekten korkacaktır. Zaten kutsal metinlerin çoğunda böyle bir uyarının varlığı da onların bu korkusunu artırıyor ve canlı tutuyor.. Ama nedense uyarıları dikkate alıp sakınmıyorlar. Bu büyük korku, onu akıl dışı, vahşi saldırılara sevkedebilir.
Aslında bu sıradan İsrail vatandaşlarının ya da Musevilerin korkusu değil. Bu Siyonist çetenin korkusudur ve bu korkuyu yayarak ayakta durmaktadır.
İsrail bu gün dünyanın en büyük “korku devleti”dir.. İsrail bu hırçın tavrı ile aslında korktuğu şeye doğru koşmaktadır.. Son olay da bunu gösteriyor.. Bu akılsızca, çılgın güç ve kararlılık gösterisi kendini dünyada yalnız bırakmıştır. Eski dostlarını bile bıktırmıştır. Kendi vatandaşını bile isyan ettirecek aşağılık bir vahşet sergilemiştir..
İsrail korkusu, cesaretinden ve silahlarından daha büyüktür.. Korku artık birlik için bir motivasyon aracı değil, aksine tehlike çeken bir paratonere dönüşmüştür..
Terör dalgasının yükselmesi boşuna değil.
Ama bana kalırsa bu çabaları ile daha kötü duruma düşecek. İş üzerinde iken yakalanacak..
İsrail halkının, Siyonist çetelerin ürettiği korku tünelinden çıkması gerek artık. Siyonistler, bu tünelde sürekli korku efektleri üreterek, bu korkuyu canlı tutarak cemaatlerini kontrol altında tutmaya çalışıyorlar.
Bir zamanlar aynı korku bize de pompalanıyordu: “Türke Türkten başka dost yok” gibi saçma sapan bir iddia.. İnsanlar kendi gölgesinden bile korkar hale geliyor. “Selanik yürek” dedikleri böyle bir şey.. Herkes kendine saldıracak beklentisi içindeki bir adam, acemi kovboy gibi çalıdan çıkmaya çalışan kaplumbağaya bile ateş edebiliyor..
İsrail halkının, bu korku psikolojisinden kurtulması için yardıma ihtiyacı var. İHH’nın psikologlardan oluşan bir yardım gemisiyle İsrail’e çıkarma yapması, fazla ironik bir senaryo mu olur yoksa?. Gerçekten de kimi İsraillilerin böyle bir psikolojik yardıma ihtiyaçları olduğu çok açık.. Diasporadaki, Siyonist propagandanın etki alanından kurtulmayı başarabilmiş Yahudilerin bu anlamda bir şeyler yapmaları gerek.. Yoksa bu çılgınlar, dünyanın başına bela olurken, bütün Yahudiler için de yeni trajik bir felaketin kapısını aralayabilirler..
Bu vesile ile biz kimin nerede durduğunu, kimin ne yaptığını, ne söylediğini gördük.. İzlemeye de devam ediyoruz.. Şaşkın ördek gibiler. Zavallı İsrail yönetimi, şu dost bildikleri zavallıların haline bakın. Bunların buradaki dostları, akıldaneleri bunlarsa vay İsrail’e!
İsrail’in haklarını savunmak için ekrana çıkarttıkları “İsrailli gazeteci” diye takdim ettikleri adamın kimliğini Google’dan araştırın bakalım kimmiş bu adam. Sözlerini dinleyin bakalım, ne diyor bu kişi. Kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmayacaktır..
Bir yandan da 6. Kol faaliyetlerine devam ediyorlar.. “Sakın bu işin arkasında AKP’yi iktidar yapmak isteyenlerin bir planı olmasın”..
İddiaya bakar mısınız? “İHH ve yardım konvoyunun Alman istihbaratı denetiminde bölgeye 'olay çıkması' için gittiği görülüyor. Dış basını tarayın. Bu hareketin sonuçları BOP’un bir sonraki adımının sağlamlaşmasına yarayacaktır. Daha geniş bir çerçeveden kimin kim olduğuna bakmalı, 'insani yardım' operasyonunun neden bu zaman dilimine denk getirildiğini analiz etmeliyiz.”
Geri zekalılar daha bu konvoyun bir İngiliz milletvekilinin çağrısı üzerine 50’ye yakın ülke vatandaşının iştiraki ile, Avrupa Parlamentosu üyelerinin de katılımı ile, 6 ülkenin gemisi ile gerçekleştirilen uluslararası bir vicdan hareketi olduğunun bile farkında değiller..
Evet, bu hareket için İHH en büyük rolü üstlenen hareketti. O kadar..
İsrail, İHH’yı aynı zamanda hem Hamas, hem de El Kaide ile ilişkilendiriyor.. Bu iddia, 11 Eylül saldırısında kuleye çarpan uçakta, çeliğin bile buharlaştığı bir ortamda, uçağı kaçıran kişiye ait olduğu iddia edilen Arap teröristinin pasaportunu sağlam olarak toz toprak içinde bulma iddiası kadar komik.. Bu adamların öfkeleri akıllarını zail etmiş..
Hamas’ı da bilmiyorlar. Hamas’ın, Gazze’de lokal yönetimin iktidara getirdiği bir parti olduğundan da habersizler..
Bu yolculuk Birleşmiş Milletler’in kararları çerçevesinde, uluslararası hukuka uygun uluslararası sivil bir insani yardım hareketi idi. Gemimiz uluslararası sularda vuruldu.. Bu durum insanlığa karşı, Türk halkına ve devletine karşı bir saldırıdır.. Bu sorun temelde insanlık vicdanı ile İsrail hükümeti arasındaki bir sorundur. Türk hükümeti, İHH ile Museviler ya da İsrail halkı arasındaki bir sorun değil.. Müslümanlarla Yahudiler arasındaki bir sorun da değil bu.. Bu gemide haham da vardı papaz da, sağ da vardı sol da, Alevi de vardı Sünni de. Dünkü şehidimizin ailesi Alevi geleneğinden gelen biri.. Gemide Türk de vardı Kürt de, Arap da vardı Çerkez de, Gürcü de.. Yunan da vardı Alman da, hatta İsrail vatandaşı da vardı.. Amerikalı da vardı İsveçli de. Hangisini sayayım. Malezyalı da vardı Endonezyalı da. Arapları saymıyorum zaten..
Gelen haberlere göre, Türk hükümeti 9 şehidimiz için bir günlük matem ilan etmedi ama Nikaragua hükümeti, İsrail’le bütün ilişkilerini keserek, bu saldırıyı insanlığa yapılmış, aynı zamanda kendilerine yapılmış bir saldırı kabul ettiği için bir günlük yas ilan etti.. Bayraklar yarıya indirildi..
Hani yalan haber üretim merkezleri, yeni yalan haberler bulun. Bu iddialar geri tepiyor. Elinizden geleni ardınıza koymayın.. Hadi şeytanlarınızı da çağırın yardıma. Şeytanınız bol olsun. Öteki destekçiniz istihbarat örgütlerini de çağırın yardımınıza. Psikolojik harp uzmanlarınızı, stratejistlerinizi, patronları, locaları, kiminiz varsa.. Bize ise Allah yeter..
Selam ve dua ile..
Not: Dün yine şehid cenazeleri vardı.. Bu insanlık onurunu kurtaran insanlar arasında Allah, 9 kişiyi kendi huzuruna kabul etti. 9 kardeşimiz huzuru ilahiye yükseldi.. 9’u da Türkiye vatandaşı idi, 43 ülke insanı arasından seçilen. Ve en fazla şehid, Selahaddini Eyyubi’nin diyarındandır.. Ölümsüzlüğün sırrına ulaşan şehidlerimizi ve onların “haydi yavrum haydi git, ya gazi ol ya şehid” diyen anne-babaları, eşi, çocukları, kardeşlerini, akrabalarını tebrik ediyorum.. Tayin edilen eşref saati onları İsra’nın gerçekleştiği, ilk kıblemize giden yolda buldu.. Hz. Musa’nın, Yuşa aleyhisselamın, Hızır aleyhisselamın, Yunus aleyhisselamın dolaştığı sulardan yedi kat arşa yükseldiler.. Vuslat töreniniz mübarek olsun.. İnanın, eğer bilebilseydi insanlar, bunlara gıbta eder, kıskanırlardı, onlarsa geri dönebilselerdi, dönmek ve bin kez tekrar tekrar şehid olmak isterlerdi..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi