Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ne olacak göreceğiz...

Ne olacak göreceğiz...

Kimine göre, Ergenekoncular köşeye sıkıştı.
En büyük korkuları YAŞ’da Ergenekoncuların tasfiyesi..
Anayasa referandumu konusunda AYM’den çıkacak karar da merakla bekleniyor.. Ve tabii referandum sonuçları..
Aslında bu referandum sadece Anayasa değişikliği paketinin oylaması olmayacak, AK Parti iktidarının, açılımların, demokratikleşme, insan Hakları, hukuk devleti taleplerinin referandumu olacak..
Şimdi birileri önümüzdeki günlerde nasıl olur da AK Parti’den adam ayartır, istifaya razı ederiz hesabı yapıyorlar..
İster CHP’ye, ister MHP’ye, ister DP’ye, ister bağımsız kalacak olsunlar, AK Parti’den gitsin de nereye giderse gitsin..
SP ve BBP’yi pek istemezler, sonunda stratejik kararlar konusunda bu partidekilerin temel tercihi belli..
AK Parti’den gidecek olanların kendilerini topluma izah etmeleri mümkün olmayacaktır.. AK Parti’yi bırakıp gidenler, Ergenekon’un içerideki adamı olarak görülecektir.. Tehdit, şantaj, ajanlık suçlamasının muhatabı olacaklardır.. Daha önce gidenler ne duruma düştülerse, bunların akıbeti de daha farklı olmaz..
Gidenlerin, kendilerine ve gittikleri yere bir faydası olacağını sanmıyorum. Tek zararları AK Parti’ye olur gibi gözükse de, aslında AK Parti sırtındaki bir kamburdan kurtulmuş olacaktır..
Ama gideceklerini de sanmıyorum.. Çünkü “niye gittiler?” sorusunun cevabını ararken, gizli-karanlık işler, ilişkiler mercek altına alınacak yeni iddialar ortaya atılacak.. Gittiklerine pişman olacaklar diye düşünüyorum, eğer tabii giderlerse..
Ergenekon’un tarafında yer alanların derdi kazanmak değil bugün, nasıl olur da AK Parti’ye zarar veririz, onun hesabındalar.. “Korkuları umutlarından büyük” çünkü. Aslında böyle davrandıkça daha çok deşifre oluyorlar..
Bu işlerin işaret atışı “Amiral gemisi”nden yapılır genellikle.. Arkasındaki sermaye gücü de bellidir..
Geçen gün İş Bankası’nı yazmıştım.. Baykal’ın, o büyük sermaye ile dirsek temasının sağlandığı mahfil aynı mahfil olmasın sakın..
Vehbi Koç, CHP’nin tek parti döneminde yarı resmi bir role sahipti.. Benim gözümde “Milli burjuvazi hareketi”nin koçbaşı olarak örtülü bir KİT hükmünde idi..
İş Bankası, kamu kaynaklarının şahıslara temlik edilmesi ile ortaya çıkan bir banka değil mi? Mustafa-Kemal Bayar ortaklığı ile hayata geçirilen, Bayar’ın kurup CHP’nin sahiplendiği bir banka sonuçta. Koç’un kredileri de bu kaynaktan sağlanıyordu büyük ölçüde.
Bugün de Koç’un, baba yadigarı bu bankayı çok boş bıraktığını sanmıyorum..
Birileri satın alınacak politikacı bulursa aslında bunun finansmanı için birtakım işadamları her zaman emre amadedir.. Eğer tehdit ve şantaj için gizli arşiv belgeleri lazımsa Ergenekon’un kozmik adamları da her zaman bilgi ve belge servisi yapabilir.. Bol miktarda tetikçi, Mafia bağlantılı kişi de her konuda emre amadedir..
Hal böyle iken nasıl oluyor da bu adamlar böylesine dökülüyorlar!.. İşte bunu anlamak zor..
Hani, açıktan en son el atacakları kurum olan yargıyı da devreye soktular, bir halt olduğu yok.. Ergenekoncular kimin elinden tutarlarsa, adamın kolu kuruyor, kimin karşısına geçerlerse adam kahraman oluyor..
Evdeki hesabları çarşıya uymuyor.
Şu Sarıgül operasyonuna bakın.. O kadar zaman, para, emek, sonuç, 6 ay bir güz git, sonra da bir arpa boyu bile yol almadan olduğun yerde kal. Plan geri tepsin.. Komik duruma düş..
Kılıçdaroğlu’nu o kadar parlattılar, sonuçta Kılıçdaroğlu yine bizim bildiğimiz Kılıçdaroğlu..
Bakarsınız Kılıçdaroğlu yeterli olmazsa, Mesut Yılmaz’ı da yardıma gönderirler.
Bir yandan DP’nin yardımına Ahmet Özal’ı gönderiyorlar, öte yandan DP’yi CHP’nin peşine takmaya çalışıyorlar.. Ahmet Özal’ın DP’ye katılımı, Güldal Mumcu’nun CHP’ye Ceyhan Mumcu’nun Perinçek’in peşine takılması kadar garip bir iş bana göre...
Bakarsınız Abdüllatif Şener’i de DP’nin peşine takarlar..
Bu arada AK Parti’den beklenen ilk istifa gerçekleşti.. Murat Başesgioğlu, AK Parti’ye veda etti. Bakalım bağımsız mı kalacak, yoksa “Baba”nın yanına, ya da onun işaret ettiği yere mi gidecek? Seçim tarihi yaklaştıkça, gidenlerin sayısı daha da artabilir.. Ama bugün, özellikle referandum öncesi istifa edenlerin sancısı “derin” olsa gerek..
Onun ardından kim “şecaat arz edecek” göreceğiz..
Bana göre, birilerinin bugün, derin hesaplarla AK Parti’den gitmesi AK Parti’ye zarar vermeyeceği gibi, gittiği yere de bir şey kazandırmaz.. Yaptıkları sadece siyasi bir harakiri olur..
Bunun böyle olup olmayacağını bize zaman gösterecek.
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi