M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Saadet'in Geleceği

Saadet'in Geleceği

Saadet Partisi kongresinin yaptı.
Sancılı geçen kongrede yaşanan olaylar, içten içe bir çekişmenin hâlâ var olduğunun da işaretiydi.
"Yenilikçiler"ve "Aksaçlılar" diye bilinen iki tarafın mücadelesiydi bu.
Ama bazı medya organları bu çekişmeyi Erbakan'la Kurtulmuş'un "liderlik kavgası" olarak yansıttı.
Oysa Erbakan Hoca'nın ne liderliği tartışılabilirdi, ne de kongrede adaylığı söz konusuydu!..
Tam tersine Kurtulmuş'u Parti'nin başına Genel Başkan yapan bizzat Erbakan'dı.
Peki bu çekişme neden?
Cevabı basit.
Giderek güçleri zayıflayan ve devirlerini tamamlayan "Aksaçlılar"ın Parti'de hâlâ etkin olma istekleri.
"Parti'yi hocayla birlikte biz kurduk, emek verdik, güçlendirip iktidar yaptık, öyle kolayca başkalarına bırakmayız"demekteler.
İsteklerini güçlendirmek için de yanlarına Erbakan'ın oğlunu, kızını ve Özel Kalem Müdürü'nü alma ihtiyacı hissetmişler.
Oysa "başkaları" dedikleri kişiler de "milli görüş" davasının neferleri.
Her kademede hizmet etmiş ve görev alma yaşına çoktan gelmiş insanlar.
Ama onlar kırk yaşına da gelseler "Aksaçlılar"ın gözünde hala "dünkü çocuklar"!
İşte kongrede "dünkü çocuklar"ın da içinde yer aldığı "yenilikçi" liste kazanmış oldu.
Olması gereken de buydu.
Çünkü yenilenmeyen ve değişime ayak uydurmayan sosyal oluşumlar; giderek zayıflar, etkilerini kaybedip yok olurlar.
Bu, sosyolojik bir realite.
***
Kongre'de olanları Erbakan'ın mağlubiyeti gibi görenler, yanılıyorlar.
Erbakan, yaşına rağmen hâlâ kıvrak zekası ve ferasetiyle kongre sonuçlarını kendi lehine çevirmeyi başaracak güçtedir.
Kurtulmuş'tan vaz geçmesi mümkün değildir.
Çünkü Parti'nin geleceği; Kurtulmuş'un liderliğine, performansına ve başarısına bağlıdır.
Genel Başkanlık yaptığı süre içinde Numan Bey; yönetimiyle, üslûbuyla, siyasi olaylara bakış ve müdahelesiyle lider olduğunu kamuoyuna kanıtlamıştır.
Parti tabanında da liderliği benimsenmiş ve kabul görmiştür.
Kongrede de bu tescillenmiştir.
"Aksaçlılar" da dahil, bu gerçeği artık herkes teslim temek zorundadır.
Geçmişte olduğu gibi bugün de "milli görüş" davasından nemalanan, "Parti nüfûzunu" kullanmaya çalışan "menfaat grupları" olabilir.
Her partide görülen bu insanları tanımak, takip etmek ve uzaklaştırmak da Parti kadrolarına düşer.
Kurtulmuş liderliğindeki Saadet Partisi'nin yeni kadrosu, geçmişte partilerine çok zarar veren bu menfaatçi gruplara izin vermemelidir.
Şimdi sorulan soru şudur:
Parti, Kongre'de yaşanan bu "çekişme"ye daha ne kadar dayanabilecek?
"Aksaçlılar" Parti'yi bir bölünmenin eşiğine getirebilir mi?
Erbakan'ın desteği devam edecek mi?
Bu ve benzeri sorular karşısında ellerini oğuşturup bekleyen "şer odakları" ve "siyasi muhalifler"in varlığına dikkat çekelim önce.
Ardından Erbakan'ın tavrının cevapta çok belirleyici rol oynayacağını da ekleyelim.
Özellikle Anadolu Gençlik Derneği ve Avrupa Milli Görüş Teşkilatları'nın gücünü de hatırlatalım.
Onların bu süreçteki tavırları, Parti'nin geleceğini de belirleyecektir.
Ben, mevcut yönetimi çok zor durumda bırakacak olumsuz bir hareketin olmayacağını düşünüyorum.
***
Kanaatimce, Kurtulmuş liderliğindeki Parti'nin geleceği, önümüzdeki seçimlerde alacağı başarıya bağlıdır.
Parti içindeki "gizli muhalefet"e rağmen şu ana kadar Kurtulmuş'un izlediği siyaset, kamuoyundan ve Parti tabanından destek aldı.
Kurtulmuş, yenilenen ve değişen ekibiyle bu desteği artırmayı düşünüyor.
Saadet Partisi'nin güçlenmesi, siyasette ve Meclis'te söz sahibi olması, Türkiye'yi de güçlendirecektir.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi