M. Emin Parlaktürk

M. Emin Parlaktürk

Dövmecilerin Feryadı

Dövmecilerin Feryadı

Dövme ile ilgili yazımız geniş yankı buldu.
Küfür ve hakaretler bir yana, dövme'yi hararetle savunanlar dikkatimi çekti.
Meğer ne çok dövmeci, dövme yapan ve yaptıran insanımız varmış!
Yazı yorumlarından ayrı olarak o kadar çok e-posta aldım ki, cevap vermek vacip oldu.
Uzunca zamanımı alsa da, bir kısmına bizzat cevap verdim.
Bir kısmına da buradan seslenmeyi uygun görmüştüm ki, son gelen mektup fikrimi değiştirdi.
Önce bu mektubu yayınlamalıyım, sonra hepsine cevap veririm inşaallah.
***
Tan Yılmaz isimli okuyucumuzun bazı yerlerini çok az kısaltarak aldığım mektubu şöyle:
"Merhabalar sevgili hocam,
Yazınızı okudum dövmeyle ilgili ve esefle kınıyorum söylediklerinizi...
Evet bazı yerlerde haklı olduğunuzu düşünerek, bazı yerlerde çogunlukla haksız oldugunuzu söylemek isterim.
Size ve bilginize ve dinimize saygılı olan bir sanatçıyım ben, işimi yapmaktayım....
Diyeceksiniz ki, dövmeyi neden seçtin sanatcı adamsan, bakın dünyanın en iyi ressamları dövmecilerdir, çünkü asla hata yapma şansları yoktur.
Burada ehil dövme sanatçılarından bahsediyorum...
Öyle ki, Türkiyede yaşamamıza ragmen sanatçıya saygısı olmayan bir toplum içerisindeyiz.
Bizlere bazen vucuduna dinini sembolize eden yazıların yazılmasını istese de dövme severler, biz bunu yapmaktan kaçınıyoruz -ki sadece para için bunu yapan sahsiyetsiz dövmeciler de var- bakın ben dövmeci degil, dövme sanatcısıyım, yani Allah'ın bana verdigi yeteneği kullanarak geçimimi sağlamaktayım....
Size sorarım hocam, abdest alırken ne niyetle alınır? Sizce bol kazanç için mi, hayatı bir insanın güzel geçsin diye mi, yoksa huzur için mi?
Ben düşünüyorum ki, ister vucudunda dövme olsun ister olmasın, bu niyetlerle abdest alanların abdestlerinin kabul oldugunu asla düşünmüyorum....
Abdest ve ibadetin her türlüsü Allah rızası için yapılır....yalnış mıyım hocam?!....
Bakın, günümüz gençlerinde bazıları gerçekten günah işlemeyecegini iddia edip bizlere Allah-ü teala'nın hat sanatıyla ismini vucuduna işletmek isteyen bir çok kişi var -ki bundan güzel bir istek olamaz- neden diye soracak olursanız eğer, dövme acı çekilerek yapılan bir işlem ki, dünyanın en eski sanatlarından ve yapı taşlarındandır.
Acı çekerek ibadette bence ibadettir ki, ben bunu savunan biri degilim, yani vucudunda yaradanımızın adı yazarken bir insanın günah işlemesini asla ama asla kabul eden biri değilim, çok şükür ki inancım tüm kalbimle Allah'ımındır.
İşiniz gücünüz yoksa, bunca sorun varken geçlerin dövmelerine laf atıp onları yargılamaya kimsenin hakkı yok!
Bugün anne ve babalar da cocuklarıyla gelip dövme yaptırıyor -ki siz onlara da saygısızlık yapıyorsunuz- bu mevzu geniş tartışılır bir konu, fazla uzatmak istemem ama önce aynayı kendinize çevirip acaba ben doğru bir insan mıyım sorusunu sormanız gerek....
Yazınız, ne insanların fikirlerini, ne düşüncelerini degiştirir -ki bence ibadetinizi doğru yapmalı doğru yazıları savunmalısınız- herkesin günahı kendine ve herkesin sevabı da kendine yazılmakta, sizin günah ve sevaplarınız bizi ilginendirmezken, diger insanların günahları sizi neden ilgilendiriyor?
Nasıl olsa, ne olursa olsun kıyamet kopacak ve insanlığın sonu gelecek, bırakın akışına olması gerektigi gibi son bulsun bu dünyada herşey!
Siz ibadetinizi doğru ve layıkiyle yapıyorsanız ne mutlu size ki böyle güzel bir dine sahipsiniz....
Benim şimdi dövmem var hocam, hem de bir sürü, sizce ben namaz kılmalı mıyım, kılmamalı mıyım?..
Size göre kılınmayabilir veya kılınabilir de diyebilirsiniz ama ne olursa olsun, Ben Allah'tan, O'na olan sevgim ve gücünden olan korkumdan asla vazgeçmem...
Siz de bence vazgeçmeyin, saygızlık yaptıysam, sürç-i lisan ettiysem affola...
Umarım birazda olsa anlatabilmişimdir ki, bunu sizinle karşılıklı sohbet ederek devam ettirmek isterim.....
Kötülük insanın içinde bir ruhtur, bu ruhu şeytan yönetir, yöneten şeytan iradesi zayıf, aciz, korkak insanları seçer ki, böyle zayıf karakterli isanlar dünyanın her yerindedir.
Sizler ise, bu isanlara doğruyu göstererek yardımcı olabilirsiniz.
Dövmeleri var diye, ikinici sınıf insan muamelesi kimse yapamaz, yaptırım uygulayamaz....
İşimize ve emeğimize lütfen saygı gösterin...
Şunu unutmayın, Türkiyede yaklaşık 1 milyona yakın kişi dövme sanatçılıgı yapıyor, kimisi ailesini geçindiriyor, kimisi evini... kimisi hasta kardeşine, kimisi de annesine bakıyor...Onlar işinden olursa aç kalacak insan çok olur.
Kimsenin ekmeğiyle oynamayın, asıl günah olan budur......
Çok merak ediyorum acaba hiç dövmeyle ilgli felsefi araştırmalarınız oldu mu ?
İlk insanlardan beri var olan bir inanış, ibadet, farklılık ve güzelleşme yöntemi olan bir işten bahsediyorsunuz....
Şöyle düşünün hocam, bir de bizler sağlık ve sanatın buluştugu noktadayız ki, işimizi sağlıklı ve doğru yapabilmek için şartlarımızı bile kendimiz oluşturmaktayız.
Kimisi ise, o kadar kötü koşullarda bu işi yapmakta ki, insanlar saglıklarından olabilmekte...
Devletimiz bizlere sahip çıksa böyle sorunlar olmaz ve isanlar saglıklarından olmazlar, bu da dövmeci olmayıp dövmeye yeni başlayan insanların engellenmesine sebebiyet verir ki, bunun kadar güzel birşey olamaz....
Lütfen işimize emegimize ve sanatımıza saygılı olun....
Benim size saygımın oldugu gibi.....
İyi geceler dilerim....."
***
Bir milyona yakın iş kapısının olduğu koca bir sektör.
Müşterilerini de düşünürseniz rakamın büyüklüğünü hesap edin.
Giderek artan talep ve heveslilerin varlığı, bu sektöre el atılması gerekliliğini gösteriyor.
Salı günkü yazımda hepsine cevap vereceğim inşaallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Parlaktürk Arşivi