Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Delikanlı hayırcıları görelim

Delikanlı hayırcıları görelim

Biri, “Evetçiler arasında gıcık olduklarımın sayısı fazla olduğu için referandumda hayır oyu kullanacağım” diye yazmış.

Biri de, “oluşturulmakta olan korku imparatorluğuna hayır demek için” hayır diyeceğini açıklamış.

Demek ki “hayır”larını gerekçelendirecek iki cümle kurmaktan acizler ve buraya kadar düştüler.

Ben de göğsümü gere gere “evet” diyorum.

Gerekçelerim de şunlar (Aksiyon dergisinden araklanmıştır):

BİR- 29 Mayıs 1977’de İzmir’de Başbakan Ecevit’e polis memuru Mehmet Çetin tarafından ateş edildi. Silahın Özel Kuvvetler Komutanlığı’na ait olduğu belirlendi. Menemen’deki özel yetkili savcı Semih Kaynakçıoğlu olaya el koydu ama suikast silahı soruşturma makamlarına teslim edilmedi. Derken, dönemin HSYK’sı devreye girdi ve savcıyı sürgüne yolladı. Soruşturma, “tedbirsizlik sonucu adam yaralamak” suçundan dava açılmasıyla son buldu. Şüpheli polis serbest bırakıldı.

İKİ- Susurluk kazasından sonra ortaya çıkan kirli ilişkiler yargıya taşındı. Davaya bakan İstanbul 6 No’lu DGM Başkanı Sedat Karagül’ün devlet birimlerinden istediği belgeler gönderilmedi. Yine HSYK girdi devreye ve Karagül’ü daha alt bir göreve atadı. Yerine gelen Metin Çetinbaş, yüzlerce klasörlük davayı üç ay içinde karara bağladı. Sadece özel timci Ayhan Çarkın ceza aldı. Çetinbaş, emekli olduktan sonra Ergenekon davası sanıklarından Kemal Alemdaroğlu’nun avukatı oldu.

ÜÇ- Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, 2005’te Şemdinli’deki bombalama hadisesiyle ilgili soruşturma açtı. Hazırladığı iddianame mahkemece kabul edildi ve dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “iyi çocuklar” dediği bombacı astsubaylar 39.5’er yıl ceza aldı. Ardından HSYK, mesleki yeterlilikten uzak olduğu gerekçesiyle Sarıkaya’yı meslekten ihraç etti, avukatlık yapmasını bile yasakladı. Astsubayların cezası ise kaldırıldı. Sarıkaya’nın ihracı Büyükanıt’ın adının iddianamede yer almasına bağlandı. Oysa Sarıkaya Büyükanıt ismini iddianameye koymamış, onunla ilgili belgeleri askeri savcılığa göndermişti.

DÖRT- Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanması üzerine HSYK “olağanüstü gündemle” toplandı ve yargı tarihine geçecek bir karara imza attı: Erzurum özel yetkili savcıları Osman Şanal, Rasim Karakullukçu, Mehmet Yazıcı ve Başsavcı Vekili Tarık Gür’ün yetkilerini aldı.

BEŞ- Yargıyı eleştiren çıkışlarıyla tanınan Necati Özdemir Bayrampaşa Cezaevi Savcılığı’ndan 1998’de istifa ederek İstanbul Barosu’na kayıt yaptırarak avukatlığa başladı. Ancak HSYK’nın 2001’de aldığı meslekten çıkarma kararı sonucu avukatlık ruhsatı iptal edildi.

ALTI- Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren hakkında iddianame hazırladı. HSYK, “gazetecilere açıklama yaptığı ve iddianame sureti dağıttığı” gerekçesiyle Kayasu’nun yargılanmasını istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Kayasu’yu “görevi kötüye kullanmak ve askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif” iddialarıyla para cezasına mahkûm etti. Kayasu, daha sonra HSYK kararıyla meslekten ihraç edildi.

Benim gerekçelerim bunlar.

Bu HSYK’nın değişmesini istediğim için “evet” diyorum...

Şimdi delikanlı “hayır”cıları görelim.

Bizi “hayır”larına inandıracak bir cümle kursunlar, Türk yargı sistemine biat edelim...

Bir tek cümle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi